| Silahlarınızı atın elleriniz görünecek şekilde dışarı çıkın, kanunların koruması altında olacaksınız. | Open Subtitles | ألقوا أسلحتكم أرضاً وأخرجوا وأيديكم مرفوعة لأعلى وستُعاملون بطريقة لائقة بإسم القانون |
| Etrafa göz atın kurtarabileceğiniz bir şey var mı diye bakın. | Open Subtitles | ألقوا نظرة حولكم أنظروا إن كان هناك أي شيء يستحق الإنقاذ |
| Eğlence sona erdi, beyler! Silahlarınızı bırakın ve dışarı çıkın! | Open Subtitles | . انتهى المرح يا رفاق . ألقوا بالخردوات ، وتحركوا |
| Eğer benim tarafımdaysanız silahlarınızı bırakın ve geri çekilin. | Open Subtitles | إذا كنت إلى جانبي ، ألقوا بأسلحتكم و قفوا |
| - Pekala çocuklar. Şimdi sakin sakin silahlarınızı indirin. | Open Subtitles | حسنا أيها الأولاد, نريد أن نظل هادئين لذا ألقوا أسلحتكم |
| Orada, kendilerini bölgenin her yerindeki yerleşik güçler arasında yaşanan karışık bir çatışmanın içine attılar. | TED | ألقوا أنفسهم هناك وسط جملة كبيرة من الصراعات المتشابكة بين القوى القائمة في جميع أرجاء المنطقة. |
| Bu parça aşağıda sergileniyor, fırsat bulursanız bir göz atın. | TED | وهذا الرجل المعروض في الدور السفلي، لذا ألقوا نظرة عليه إذا سنحت الفرصة لكم |
| atın ellerinizden hışımla sallanan silahları. | Open Subtitles | ألقوا أسلحتكم الى الاض الى أسفل مع أسلحتكم |
| At hırsızlığı suçundan hepiniz tutuklusunuz. Silahlarınızı atın. | Open Subtitles | أنتم جميعا رهن الإعتقال لسرقة الخيول ألقوا أسلحتكم |
| Silahlarınızı atın yoksa ateş edeceğiz. | Open Subtitles | ألقوا أسلحتكم وارفعوا أيديكم أو سنبدأ بإطلاق النار |
| Silahlarını atın ve yere yatın, aptal inekler. | Open Subtitles | ألقوا بأسلحتكم واستلقوا على الأرض يا بُلهاء |
| Silahlarınızı bırakın hanımlar. Etrafınız çevrildi. Teslim olun ! | Open Subtitles | ألقوا أسلحتكم ايها السيدات فقد تمت محاصرتكم |
| - Hayır, siz silahınızı bırakın. | Open Subtitles | ألقي أنت سلاحك. لا .. أنتم ألقوا أسلحتكم. |
| Tekrar ediyorum, silahlarınızı bırakın! Ellerinizi kaldırıp yere uzanın! | Open Subtitles | مرة أخرى ، ألقوا أسلحتكم ارفعوا أيديكم في الهواء وانبطحوا أرضاً |
| Bu yüzden o hapları bırakın, gözlerinizi yerine takın ve suratınızdaki o gülümsemeyi kaybedin. | Open Subtitles | ،لذا ألقوا هذه الحبوب و ضعوا أعينكم في محاجرها و لنقلب إبتسامتهم رأساً على عقب |
| Polis konuşuyor. Ellerinizdeki silahları yere indirin. | Open Subtitles | هنا الشرطة، إن كانت لديكم أي أسلحة ألقوا بها جانباً |
| Silahları indirin. Yere bırakın. Hemen. | Open Subtitles | شرطة لوس أنجلوس ، ألقوا الأسلحة ، على الأرض |
| Adelaide'ye geldik, küçük bir yerdi. Bizi Adelaide'ye attılar. | TED | ذهبنا الى أديليد و هي مكان صغير، حيث ألقوا بنا هناك وهذا حرفيا كل ما أستطيع قوله. |
| Beyler, Bayındırlık İşleri ve Destek Hizmetleri binasına merhaba deyin. | Open Subtitles | ياشباب، ألقوا التحية علي مبني الأشغال و الخدمات العامة |
| Şuna da bakın hele. Bu dünkü firar eylemi. | Open Subtitles | ألقوا نظرة على هذا إنه الهروب من السجن الذي حصل بالأمس |
| Tam kararlaştırılan anda... bütün çocuklar kitaplarını yere attı. | Open Subtitles | في تلك اللحظه بالضبط, كل الأولاد ألقوا بكتبهم على الأرض. |
| Hiperuzaya girmeden sizin geminizi bıraktılar. | Open Subtitles | لقد ألقوا بسيفينتكم قبل أن ينطلقوا الى الفضاء الفائق. |
| - Silahlarınızı bırakın yoksa Hemen oracıkta ölürsünüz. | Open Subtitles | ألقوا بأسلحتكم, أو لتموتوا حيث أنتم واقفون |
| - Evet. Sanki beni bir yılan çukuruna atmışlar gibiydi. | Open Subtitles | حسناً ، لقد بدا لى الأمر و كأنهم قد ألقوا بى فى حفرة ثعبان |
| Beni yere fırlattılar ellerimi ve ayaklarımı bağladılar pijamalarım üstümde beni götürdüler. | Open Subtitles | عملاء حكومة ألقوا بي على الأرض، قيدوا قدمي , ويدي |