Evet, ben Lucy'yim. Seni gördüğüme çok sevindim Ethan Amca. | Open Subtitles | نعم أنا لوسي أنا مسرورة جدا لرؤيتك يا عم إيثان |
Ben... aslında telesekreterle konuştuğuma sevindim çünkü anlatacak bir sürü şeyim var ve "Ben demiştim." demeni duymayı kaldıramam. | Open Subtitles | أنا مسرورة بأنَ المجيب الآلي ردّ علي فلديّ الكثير كي أقوله و لم أكن لأتحمل قولك بأنك أخبرتني بذلك |
Ben... aslında telesekreterle konuştuğuma sevindim çünkü anlatacak bir sürü şeyim var ve "Ben demiştim." demeni duymayı kaldıramam. | Open Subtitles | أنا مسرورة بأنَ المجيب الآلي ردّ علي فلديّ الكثير كي أقوله و لم أكن لأتحمل قولك بأنك أخبرتني بذلك |
Homie, oyunu doğru filme verdin. Jüride olduğun için çok mutluyum. | Open Subtitles | هومر، لقد صوت لصالح الفيلم الصحيح أنا مسرورة لأنك في هيئة المحلفين |
Ben çok memnunum hepinizi the West Beverly Hills lisesi Achievement ödüllerinde görmekten. | Open Subtitles | أنا مسرورة للغاية لأرحب في حفل جوائز الإنجاز لمدرسة غرب بيفرلي هيلز الثانوية |
Evet, haksız yere mahkum olduktan sonra sonunda adalete kavuşmasına memnun oldum. | Open Subtitles | أجل، أنا مسرورة أن العدالة تحققت أخيرًا بعد إدانته عن طريق الخطـأ |
Daha fazla ilerlemiş olmadan, senin hakkındaki gerçeği öğrendiğime sevindim. | Open Subtitles | أنا مسرورة أنني اكتشفت حقيقتك قبل تعمقنا في علاقتنا أكثر |
Erkeklerimizin Kutsal Topraklar'dan sağ salim dönüşünü kutlamak için bana katılmanıza çok sevindim. | Open Subtitles | أنا مسرورة جدا لموافقتكم للحضور في الإحتفال بعودة رجالنا من الأرض المقدّسة بأمان |
Bu kadar mutlu olduğuna sevindim. Ayrıldıktan sonra şehri terk etmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | حسناً, أنا مسرورة لكونك سعيد فبعد انفصالنا كان علي أن انتقل من المدينة |
Tatlım, sarı bir elbise giymediğine sevindim çünkü ben sarı elbise giyiyorum. | Open Subtitles | هوني، أنا مسرورة بأنكِ لم ترتدين الفستان الأصفر لإنني أنا من يرتديه |
Beni ikna etmene sevindim. Tam da buna ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | أنا مسرورة بأنك أقنعتني لقد كان ذلك ما أحتاجه فعلًا |
Bir arkadaşın olmasına sevindim, Bu ihtiyacın olan şey. | Open Subtitles | أنا مسرورة أن لديك صديقاً. هذاماتحتاجينه. |
Özgür iradeye güvenini yitirmediğine sevindim. | Open Subtitles | أنا مسرورة أنك لا تزال تؤمن بحرية الإرادة |
Seni gördüğüme çok sevindim. - Fiji çok mu korkunçtu? | Open Subtitles | أوه، أنا مسرورة جدا لرؤيتك هل كانت فيجي جيدة؟ |
Bir ünlüyle değil de, sıradan biriyle evlendiğim için ne kadar mutluyum. | Open Subtitles | أنا مسرورة للغاية لأنني تزوجت رجلاً عادياً وليس مشهوراً |
"Londra'da yaptığın konuşmanı dinlediğim için çok mutluyum." | Open Subtitles | أنا مسرورة جداً لسماعك ذلك اليوم في لندن |
Çok mutluyum! Çocukları biraz daha parayla değiş tokuş edebilir miyim? | Open Subtitles | أنا مسرورة هل أستطيع مبادلة الأطفال إلي بمزيد من النقود؟ |
Bu çok üzücü zamanda senin için burada bulunmaktan dolayı çok memnunum. | Open Subtitles | أنا مسرورة أننا نستطيع أن نكون هنا معكِ في هذا الوقت العصيب |
Seni tekrar bu halde görebilmek için 20 yıl beklemediğim için memnunum. | Open Subtitles | أنا مسرورة لأنّي لمْ أضطرّ للانتظار عشرين عاماً لأراك كما أنت مجدّداً |
Şimdi size geliyorum. Seni zamanında yakaladığıma memnun oldum. | Open Subtitles | أنا مسرورة أني لحقت بك في الوقت المناسب. |
Evde olmana çok seviniyorum. | Open Subtitles | أنا مسرورة جداً لعودتك الى البيت أمك وأنا أفتقدناك |
- İçkini üstümüze döktüğün için çok memnun oldum. - Ben de. | Open Subtitles | أنا مسرورة جداً لأنك سكبتي علينا مشروبك - و أنا أيضاً - |
Bu gece tek başıma uyumak zorunda olmadığım için çok sevinçliyim. | Open Subtitles | أنا مسرورة حقاً لكوني لستُ وحيدة الليلة. |