"أنت تعلم" - Translation from Arabic to Turkish

    • biliyorsun
        
    • biliyor musun
        
    • bilirsin
        
    • biliyorsunuz
        
    • biliyordun
        
    • Yani
        
    • biliyorum
        
    • anlıyor musun
        
    • biliyor musunuz
        
    • bilirsiniz
        
    - Bela çıkacağını biliyorsun. - Çıkacaksa burada olması daha iyi. Open Subtitles أنت تعلم بوجود متاعب إذن , من الأفضل أن نواجهها هنا
    Nakamoto ve Hamaguri rakip Keretsu'dur. Bunu sen de biliyorsun. Open Subtitles أنت تعلم جيدا بأن ناكوموتو و هاموغوري يتنافسان على المركز
    İşlemler tamamlanana ve tahliye edilene kadar... hala tutuklu olduğunu biliyorsun. Open Subtitles ـ نعم يا سيدتى ..أنت تعلم انك مازلت تحت التحفظ حتى
    Delirdin mi sen? Oraya gidersem ne olabileceğini biliyor musun? Open Subtitles أنت تعلم ما الذى سيحدث لى إن ذهبت لهناك الان
    Gerçekten çok teşekkürler. Her bir parça işe yarar, bilirsin. Open Subtitles نحن نقدر ذلك كل شئ صغير يساعد , أنت تعلم
    biliyorsun, Bertie üç yıldır yok, ve O hala bekliyor. Open Subtitles أنت تعلم أن بيرتي ذهبت منذ ثلاث سنوات ولازال ينتظر
    Red, bir eş değiştirme partisinde olduğunu biliyorsun, değil mi? Open Subtitles ريد, أنت تعلم أن هذه حفلة لتبادل الزوجات, أليس كذلك؟
    Babamın, biliyorsun, biraz ağrısı vardı ve biraz sinirlerim gerildi. Open Subtitles أبي لقد أصيب بنوبة ألم كنت قلقاً عليه، أنت تعلم
    Hem biliyorsun, Atlantic bir aile şirketidir, aynen Shaw Ajans gibi. Open Subtitles و أنت تعلم ، أتلانتيك هي عائلتي ، مثل وكالة شو
    Sidik torbamda enfeksiyon olduğunu iki saatte bir tuvalete kalktığımı biliyorsun ya? Open Subtitles حسناً، حسناً أنت تعلم بشأن عدوى الدمّ وعلي أن أنهض كلّ ساعتين
    Sen daha iyi biliyorsun, Percy. Eğer söyleyeceğin birşey varsa, burada söyle. Open Subtitles أنت تعلم ذلك جيداً بيرسي إن كان لديك شيئ لتقوله، فقله هنا
    Hadi, Santos. Pes edeceğini biliyorsun, o yüzden bu zırvaları kes. Open Subtitles هيا يا سام أنت تعلم أني سأعيدها لذا توقف عن الهراء
    Hayır, o kitabı kullanmayacaksın. Ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorsun. Open Subtitles لا؛ لا يمكنك استخدام هذا الكتاب أنت تعلم مدى خطورته
    Dün geceki bira pong yarışmasına katılmayabilirdin bunu biliyorsun değil mi? Open Subtitles أنت تعلم أنك أنتصرت بلعبة بيير بونغ ليلة أمس، أليس كذلك؟
    biliyorsun, eğer bu bana kalmış birşey olsaydı, sen burada bile olmayacaktın, ama demek istiyorum ki, bilirsin, birşeyler yanlış gitti. Open Subtitles أنت تعلم , لانه لو كان عائدا علي, لن تكون هنا حتى, ولكن, اه, أعني , تعلم بأن هذا ظهر خطأ
    En sonunda yatılı hemşire için ödeme yapmak zorunda kaldığımızı biliyor musun? Open Subtitles أنت تعلم أنه كان علينا أن ندفع أجر ممرضة مقيمة في النهاية؟
    Onun içine koymuş olabilirler. Bu ne demek, biliyor musun? Open Subtitles ربما حشوها بداخله أنت تعلم ماذا يعني هذا، أليس كذلك؟
    biliyor musun, burada oturmuş, hayat hakkında sınırsız konuşuyorsun... ..kuralları yıkmaktan bahsediyorsun. Open Subtitles أنت تجلس هنا وتتحدث عن الحياة بدون حدود أنت تعلم وتكسر القواعد
    bilirsin işte, bir öyle, bir böyle hayat devam ediyor. Open Subtitles ماذا تريدني أن أقول أنت تعلم كيف هي الحياة ومصاعبها
    Neden yaptınız, ben asla böyle bir şey yapmam, bunu biliyorsunuz. Open Subtitles أنا لايمكن أن أقوم بشيء مثل هذا أبداً، أنت تعلم ذلك.
    Soru sorabilirdin. biliyordun değil mi, Vin? Open Subtitles أنت تعلم أنه بوسعك أن تسألهم أليس كذلك يا فين؟
    Evet, ama Bay Clark, biliyorsunuz, uzun zamandır Atlantic'teyim ben o adamlara bir şans vermek istiyorum, Yani en azından karşı teklif getirebilmeleri için. Open Subtitles نعم ، لكن سيد كلارك ، أنت تعلم ، أنا منذ مدة في شركة أتلانتيك أريد فقط أن أعطيهم فرصة علي الأقل لمجاراة العرض
    Çalışmalar için partner aradığını biliyorum ve ben buna çok uygunum. Open Subtitles من الواضح انك تبحث عن شركاء للتدريب وكل ما أريد قوله اننى متاح أنت تعلم
    Sadece ı. Hayatım hiçbir şey ifade etmek istemiyorum, anlıyor musun? Open Subtitles أنا فقط، لا أريد أن تكون حياتي بلا معنى، أنت تعلم
    biliyor musunuz, bazen çizgi film izlerler ve bunun gerçek olduğunu sanırlar. Open Subtitles أنت تعلم , أحيانا , يشاهدون أفلام الكارتون, . ويعتقدون أنها حقيقة
    Kabul edildi. Bay Thomas, böyle şeylere mahkememde izin vermediğimi bilirsiniz. Open Subtitles مقبول، سيد توماس أنت تعلم باني لا أسمح بذلك داخل محكمتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more