"أن أقوله" - Translation from Arabic to Turkish

• söyleyebileceğim
• söylemek istediğim
• söylemeliyim
• söyleyeceğim
• diyeceğim
• dememi bekliyorsun
• söylemeye
• söyleyeceğimi
• diyebilirim ki
• söylemem gereken
• söyledim
• söylememi
• diyeceğimi
• söyleyebilirim
• söyleyeceklerimi

Tek söyleyebileceğim şey şu: Bu yol ayrımları için şükürler olsun.
وكل ما أستطيع أن أقوله: شكراً لله على مفترقات الطرق هذه.

Sana söylemek istediğim bir şey vardı ama imkân olmadı.
هناك شيء أردت أن أقوله لك ولكني لم أحظى بالفرصة

Senin bana anlattığın bir şeyi sana söylemeliyim.
هناك شيء أخبرتيني عنه ويجب أن أقوله لكِ الان.

Ve söyleyeceğim diğer bir şey olarak, kızların ve kadın sesini çıkarması güzel, varlıklarını gösteriyorlar, ama bunu tek başımıza yapamayız.
وهناك شيء آخر أودّ أن أقوله هو أن أصوات الفتيات وأصوات النساء جميلة إنهن هناك ولكن لا يمكننا فعل هذا لوحدنا

Ortaokula başlayacak bir öğrenci olarak sizlere şunu diyeceğim:
كما أقف أمامكم اليوم على حافة المدرسة المتوسطة هذا ما يجب أن أقوله

Peki ne dememi bekliyorsun?
حسناً، ما الذي يجب علي أن أقوله برأيك ؟

Bakın, söylemeye çalıştığım ortada yalnızca bir suç mahalli yok.
ما أحاول أن أقوله هو لن يكون مسرح الجريمة فحسب

İlk olarak, söyleyeceğimi unuttum.
في المقام الأول لقد نسيت ما أردت أن أقوله

Sana ne diyebilirim ki? Vincent.
ماذا أستطيع أن أقوله لك؟ فينسنت ما هو ضغطها؟

Son spot ışığı da kapanmadan söylemem gereken bir şey var.
لكن قبل أن يخبو نجمي هناك شيء واحد يجب أن أقوله

söyleyebileceğim birşey yok... Üzgünüm bayım. Hayal kırıklığına uğradığını görebiliyorum.
لا يوجد شيء يمكنني أن أقوله أرى بأنك خائب الأمل

Ama söyleyebileceğim şeylerden biri, ikon kırıcılığın ve hayranlığın bir karışımı.
ولكن أمر واحد يمكن أن أقوله هو أنها مجموعة من محطمات المؤسسات التقليدية والتمجيد.

Bugün buraya bu yüzden geldim. Sana söylemek istediğim şey bu.
لهذا أنا هنا اليوم ، وهذا ما كان يجب أن أقوله

Aynı zamanda söylemek istediğim, açık denizlerde tek gördüğümüzün kötümserlik olmadığı.
ما أود أن أقوله أن ليس قدر مشؤوم وسوداوي كل ما هو في أعالي البحار

bir şey var. Gitmeden önce sana bir şey söylemeliyim.
. رايتشل، عندي شيء يجب أن أقوله لك قبل أن أرحل

Ama söylemeliyim ki bir gün hatırlayasın ve kendini iyi hissedebilesin.
لكني يجب أن أقوله , ربما في يوماً ما قد تتذكرينه وربما ذلك سيجعلكِتشعرينبتحسن.

Kendimi savunmak için tek bir şey söyleyeceğim.
: الشئ الوحيد الذى أريد أن أقوله فى دفاعى هذا , هو

diyeceğim o ki, 6 ay önce yaşadıklarımızı tekrar yaşayacağız.
أشهر 6 قبل به مررنا ما أن أقوله, أن أريد وما الآن به هم يمرون

Ne dememi bekliyorsun ki?
حسنٌ، ماذا تريدين أن أقوله لك؟

söylemeye çalıştığım, hangi ulaşım yönteminin... ...daha iyi olduğunu kanıtlıyor olduğum değil.
ما أريد أن أقوله هو، أنني لا أحاول أن أثبت أي نظام للتنقل هو الأفضل.

Her şeyi yoluna koyarım. Ben ona ne söyleyeceğimi biliyorum.
سأصلح الأمور بينكما أنا أعرف تماماً ما ينبغي أن أقوله لها

Ne diyebilirim ki Will?
ما الذى يمكننى أن أقوله يا ويل؟

söylemem gereken şey benim iyiliğimden çok kocanızın iyiliği için.
ما أُريد أن أقوله لكِ .فى مصلحة زوجكِ أكثر منِي

...Sevgili amcam, gıyabında söyleyebileceğim tüm güzel sözleri sana zaten önceden söyledim.
كل الكلام الجميل الذي كنت أريد أن أقوله لك يا عمي العزيز قلته لك مسبقاً

Eğer zamanında yetişemezlerse, onlara söylememi istediğin bir şey var mı?
إن لم يصلوا بالوقت المناسب أهناك ما تودين أن أقوله لهم؟

Yani, bilen birine ne diyeceğimi bilemem.
أنا أعنى, انا لا أعرف ما الذى يمكن أن أقوله الى أى شخص قد عرف

Ancak, şunu söyleyebilirim ki, bence ozellikle başlangıçta yeni bir fikir aslında temele inerseniz bir şebekedir.
ولكن في الواقع ، ما أود أن أقوله ، وما أنتم حقا بحاجة إلى البدئ منه، هو فكرة أنّ الفكرة هي شبكة في المستوى الأبسط.

Fazla zamanımız yok. söyleyeceklerimi dinlemek zorundasınız.
ليس لدينا الوقت الكافى يجب أن تستمع الى ما أنا مضطر أن أقوله