"أن تراه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Onu görmek
        
    • Sana göstermek
        
    • görmeliydin
        
    • Görmen
        
    • Sana göstermem
        
    • görmeyi
        
    • görebilirsin
        
    • görmek istiyor
        
    • Onu görebiliyor
        
    • görmelisin
        
    Sarhoş olduğunu ve Onu görmek istediğini söylüyor. Open Subtitles قائلة أنّها ثملة، ووحيدة، وتودّ أن تراه.
    Bir süreliğine, bu çok karmaşık ve büyük önem arz eden karar verme sürecine ara verebilirsen, Sana göstermek istediğim bir şey var. Open Subtitles إذا أمكنك الامتناع لوهلة عن اتخاذ كل هذه القرارات المصيرية، فثمة ما أريدك أن تراه.
    Bunu biliyor muydun? Gitmeden önce Lucius'a gösteriyordu. Onu görmeliydin. Open Subtitles لقد أرى لوشيوس قبل أن يغادر كن يجب أن تراه
    Keşke Görmen gereken adamın adını hatırlayabilseydin. Open Subtitles فاذا فقط تذكرت أسم الرجل المفترض أن تراه
    Bu arada, Sana göstermem gereken bir şey var. Hadi gel. Open Subtitles في هذه الأثناء هناك ما أريدك أن تراه..
    Ben de içeri girmek istiyorum. Onu görmeyi en az senin kadar istiyorum. Open Subtitles أنا أريد الدخول ايضا أريد انا أراه مثل ما تريد أنت أن تراه
    Bugün yeni evimizde kalacağız. Bittiğinde sen de görebilirsin, Otto. Open Subtitles سننام في بيتنا الجديد اليوم يمكن أن تراه لو أردت
    Sizden bir parça ilgi görmek istiyor ama siz sadece Gina'yla ilgileniyorsunuz. Open Subtitles - انظر .. انها تستلفت إنتباهك و لكن كل يمكنك أن تراه هو جينا
    Onu görebiliyor musun, müfettiş? Open Subtitles هل تستطيع أن تراه ، حضرة المفتش؟
    Kardeşim, Onu görmek istemeyene kadar onu asla göremezsiniz. Gel hadi. The docu-mation M-200. Open Subtitles أخي الرجل، أنت لم تراه حتى أنت لا تريد أن تراه. تعال. هذا هو الحاسوب.
    Onu görmek istediğini söylemiştin. Open Subtitles أنت قلت أنك تريد أن تراه ها هو
    2 yıl önceki Lisa. Onu görmek istiyor. Open Subtitles ,الغائبة منذ عامين تريد أن تراه
    İşini bitir, Sana göstermek istediğim bir şeyler var. Open Subtitles نعم أعتقد ذلك عندما تنتهي عرج علي لدي شيء اريدك أن تراه
    Bu sabah tuhaf bir şey buldum, aslında onu köpeğim buldu. Sana göstermek istiyorum. Open Subtitles وجدت شيئاً غريباً هذا الصباح وجدت كلبيّ, أريدكَ أن تراه
    Sen de kardeşine katılmadan önce Sana göstermek istediğim son bir şey var. Open Subtitles قبل أن تنضم لأخيك هنالك شيئاً أخير أريدك أن تراه
    En büyük tel gösterisi. O ve kardeşi. Onları görmeliydin. Open Subtitles أعظم ماشي على الحبل هو وأخيك عليك أن تراه
    Bunu görmeliydin. Bu ikisi çok cesurdular. Open Subtitles كان يجب أن تراه لقد كانا في غاية الشجاعة
    Üç hamlede şah mat? Geldiğini görmeliydin. Open Subtitles كش ملك في ثلاثة حالات كان يجب عليك أن تراه
    Eğer onu sevmezsen bir daha Görmen de gerekmeyecek. Open Subtitles و اذا لم تحبه ، ليس عليك أن تراه مره أخري
    Diğer kanalları dene. Görmen gereken başka bir şey daha var. Open Subtitles ،أجرب قنوات إتصال أخري هناك شيء آخر يجب أن تراه
    Sana göstermem gereken bir şey var. Open Subtitles إنه شيء يجب أن تراه
    Burada bir bisikletli ile uğraşıyoruz, ki böyle bir şeyi Mountain View haricinde görmeyi asla ummazsınız. TED هنا نتعامل مع سائق دراجة والذين لن تتوقع أن تراه في منظر الجبل.
    Onu görebilir miyim diye sordum, görebilirsin dedi ama babası olarak değil. Open Subtitles فسألتها ،هل يُمكن أن أراه؟ فقالت يُمكنك أن تراه. ولكنك لستَ والدهُ.
    Sizden bir parça ilgi görmek istiyor ama siz sadece Gina'yla ilgileniyorsunuz. Open Subtitles - انظر .. انها تستلفت إنتباهك و لكن كل يمكنك أن تراه هو جينا
    Sinekkuşu Onu görebiliyor. Silahı var. Open Subtitles -عُلم، بوسع المقاتلة أن تراه" "
    Işıkları yaktıklarında bunu görmelisin. Open Subtitles يجب أن تراه عندما تنعكس الأضواء عليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more