"أن هذا ليس" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu olmadığını
        
    • olmadığına
        
    • şey değil
        
    • bunlar değilmiş
        
    • bu değil tabii ki
        
    - Gitmemin sebebinin bu olmadığını biliyorsun. - Biliyorum, biliyorum. Open Subtitles ـ تعرف أن هذا ليس سبب رحيلي ـ أعلم، أعلم
    Eğer devamını da okusaydın, düşündüğüm şeyin bu olmadığını görürdün. Open Subtitles لو قرأت كل الملف لعلمت أن هذا ليس صحيحاً
    Eğer devamını da okusaydın, düşündüğüm şeyin bu olmadığını görürdün. Open Subtitles أننى خائف؟ لو قرأت كل الملف لعلمت أن هذا ليس صحيحاً
    Bütün gün insanları, bunun bir çıkma olmadığına ikna etmeye çalıştım. Open Subtitles لقد قضيت معظم اليوم أحاول إقناع الناس أن هذا ليس موعداً
    Bu öyle ucuz ve kolay yoldan yapabileceğimiz bir şey değil. Open Subtitles أسمع أن هذا ليس بشيئاً يمكننا أن نقوم به بكل سهولة
    Dünya hükûmeti, derin devlet, sıradan şeyler. Asıl meşgalesi bunlar değilmiş ama. Open Subtitles الحكومة العالمية، الدولة العميقة، الأشياء المعتادة، عدا أن هذا ليس الشغل الشاغل
    Terapinin amacı bu değil tabii ki, ama bazı şeyleri üstü kapalı tutmak zorundayım. Open Subtitles ...أعلم أن هذا ليس الغرض من العلاج النفسي, لكن يجب أن أبقي بعض الأمور غامضة
    Ama asıl eğlenceli kısmın bu olmadığını anlamanı beklerken benim her yanıma ağrılar saplandı. Open Subtitles وفي الأثناء، بدأت مؤخرتي تؤلمني بانتظار أن تكتشف أن هذا ليس هو الجزء الممتع
    Aradığımız köpekbalığının bu olmadığını söylemiyorum. Open Subtitles لا أعني أن هذا ليس هو القرش الذي نبحث عنه
    Bunu yazmamın sebebinin bu olmadığını farkettiğim. Open Subtitles لقد أدركت أن هذا ليس سبباً يحتم علي كتابة ذلك
    Annemin son zamanlardaki öfkesinde genel düşüşün tek kanıtının bu olmadığını bildirmek canımı sıkıyor. Open Subtitles أنا خائفة من ذكر أن هذا ليس الدليل الوحيد على الإنخفاض العام في مزاج والدتي مؤخراً
    Heyecan istiyorum dediğinde kasettiğinin bu olmadığını biliyorum. Open Subtitles أعلم أن هذا ليس ما قصدته عندماقلتأنكتريدالمتعة.
    Bu işi başlattığında istediğinin bu olmadığını biliyorum. Open Subtitles وأنا أعلم أن هذا ليس ما أردته عندما بدأتي هذا
    Bana sebebinin bu olmadığını söyle, ve bu konuyu son açışım olsun. Open Subtitles قل لي أن هذا ليس هو السبب وستكون هذه هي المرة الأخيرة التي أفتح فيها الموضوع
    Lütfen arama sebebinin bu olmadığını söyle. Open Subtitles رجاءا أخبرينى أن هذا ليس ما تتصلين بشأنه
    Şuan duymak istediklerinin bu olmadığını biliyorum, ama bu odayı terkedemezsin. Open Subtitles أعلم أن هذا ليس ما تريدين سماعه الآن ولكنك لن تغادري هذه الغرفة
    Ama ikimiz de aslında olanın bu olmadığını biliyoruz.. Open Subtitles لكنّك وأنا نعلم أن هذا ليس ما حدث فعليًّا.
    Bunun,o seni bir daha aramadığı için olmadığına emin misin? Open Subtitles و لكن هل أنتِ متأكدة أن هذا ليس بسبب أنه لم يتصل بكِ بعدها ؟
    Prue, bunun depresyon alışverişi olmadığına emin misin? Open Subtitles برو، هل أنتِ متأكدة أن هذا ليس شراء يائسة؟
    Onlarla ne yapar bilemiyorum... ama steroid yüzünden şiddet problemleri var... ve bu iyi bir şey değil. Open Subtitles لا أعلم ماذا سيفعل بهم ولكنه متهور جدا وأظن أن هذا ليس شيئا طيبا
    Derin devlet, sıradan şeyler. Asıl meşgalesi bunlar değilmiş ama. Open Subtitles الحكومة العالمية، الدولة العميقة، الأشياء المعتادة، عدا أن هذا ليس الشغل الشاغل
    Terapinin amacı bu değil tabii ki, ama bazı şeyleri üstü kapalı tutmak zorundayım. Open Subtitles ...أعلم أن هذا ليس الغرض من العلاج النفسي, لكن يجب أن أبقي بعض الأمور غامضة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more