| Bekle Yani sen ve yanındakiler bu ölümlerle ilgili değil mi? | Open Subtitles | مهلاً، إذاً أنت و دورية السماء لستم من وراء تلك الجرائم؟ |
| Yani sen, bu köpek ayılarla ve kurtlarla dövüşüyor ama sudan korkuyor diyorsun. | Open Subtitles | إذاً أنت تقول أن هذا الكلب يحارب الدببة والذئاب ولكنه يخاف من الماء |
| Vay be, O zaman dünyada neler dönüp bitiyor hiç haberin yoktur. | Open Subtitles | يا إلهي، إذاً أنت لم تعرفي أيّ شيء عن ماذا يحدث بالخارج |
| - Yani kilo aldığını biliyordu. | Open Subtitles | إذاً أنت تقولين, أنها عرفت أنها كانت في تدهور |
| Kampımı kül etmeye yeltenen salak sensin demek. | Open Subtitles | إذاً أنت هو الأحمق الذي حاول إحراق معسكري ؟ |
| Yetişkin birisi olduğunu düşünüyorsan, maceraya hazır mısın? | Open Subtitles | إذاً أنت تعتقد بأنك بالغ ومستعد للمغامرة ؟ |
| Eğer Öyleyse; O zaman sizler, gerçekten de deneyimizin bir parçası olan ve tam olarak bunu yaptığımız, ABD işverenleri gibi değilsiniz. | TED | إن كنت تعتقد كذلك، إذاً أنت لست كأصحاب العمل الأمريكيين الذين، في الواقع، جزء من تجربتنا، أي أننا قمنا باختبار ذلك تماماً. |
| Demek, sen bu çocuğu... Yani, yeni doğmuş bu bebeği... | Open Subtitles | إذاً أنت تريدين من هذه الطفلة الوليدة أن .. |
| Yani sen, ondan görünmesini kesinlikle istemedin. | Open Subtitles | إذاً أنت لم تقم بإستحضارها بأي شكل من الأشكال |
| Yani sen onda gerçekten birşeylerin ters gittiğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | إذاً أنت تظن بأن هناك شيء ما خطأ فيه ؟ |
| Yani sen ve Lucas yakınmıydınız? | Open Subtitles | إذاً أنت ولوكاس كنتما قريبين من بعضكما ؟ |
| Özür dilerim. Yani bekle biraz. Yani sen bu herifle birlikte değilsin, değil mi? | Open Subtitles | انا آسف , لذا , مهلاً لحظة إذاً أنت لست برفقة هذا الرجل ؟ |
| Güzel, O zaman müsaitsin. Bana şirketin kredi kartını getirmelisin. | Open Subtitles | جيد، إذاً أنت متفرغة، أريدك أن تحضري لي بطاقة إئتمان |
| O zaman tek yapman gereken onunla konuşup gerçekten neler hissettiğini söylemen. | Open Subtitles | إذاً أنت بحاجة للذهاب و الحديث معها وقل لها بالضبط كيف تشعر |
| - Yani sandviçi hazırlama niyetindesinizdir. - Evet. | Open Subtitles | ـ إذاً, أنت تنوي على تحضير الشطيرة ـ أجل |
| İçerideki adam sensin demek bu adamlar için parayı saklayan. | Open Subtitles | إذاً أنت الشخصُ الوسيط في المكتب والذي يخصصُ الأموال لهؤلاءِ الأشخاص |
| Sen de layt biranı içerek surat asıp oturacak mısın peki? | Open Subtitles | إذاً أنت ستكتفى بالتذّمر بشربك للبيره |
| E: Öyleyse, siz de yargılanmalısınız. | TED | إذاً أنت أيضاً يجب أن تخضع للمحاكمة بعد ذلك. |
| Demek sen makineni geri alabiliyorsun bense saatlerce kıçıma doldurduğum bir kilo kokaini bekleyeyim hala. | Open Subtitles | إذاً أنت أسترديت كاميرتك، و أنا مازلت في انتظار كيلو المخدرات خاصتي. الذى قضيت ساعات أملء بحرص مؤخرتي به؟ |
| O halde ailem ile ilgili konuşmaman gerektiğini de biliyorsun. | Open Subtitles | إذاً أنت تعلم بأنه لا يجب أن تتحدث عن عائلتي |
| Ama orada ufak bir kız öldüğünden, Sen de benim yapmam gerekeni anlayacaksın. | Open Subtitles | ،ولكن هناك أحد يموت فتاة تنتظر هذه الكلية إذاً, أنت ستفهم ما أفعله |
| öyle mi? O yüzden mi şu anda hastanede ona ihtiyacı olan şeyi veriyorsun? | Open Subtitles | إذاً أنت في المشفي الآن تعطيها الدعم الذي تحتاجه؟ |
| Yani siz vali olarak zorlama bir ölüm cezası veriyorsunuz? | Open Subtitles | إذاً أنت , أنت أيها الحاكم ستقوم بعقوبة الإعدام ؟ |
| Demek çocuğunu bir köpek sepetinde eşiğime bırakan adam sen misin şimdi? | Open Subtitles | إذاً أنت هو من ترك الطفل على عتبة بيتي في سلة كلب |
| Yani onu bir adam aldı ve götürdü mü diyorsun? | Open Subtitles | إذاً أنت تقول أن رجلاً واحداً رفعه وهرب به؟ |
| Kızının kaçırıldığına inanmıyor musun yani? | Open Subtitles | لا، الخامسة في مركز التأهيل. إذاً أنت لا تصدق أن ابنتك مخطوفة؟ |