ويكيبيديا

    "إذاً أنت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Yani sen
        
    • O zaman
        
    • - Yani
        
    • sensin demek
        
    • mısın
        
    • Öyleyse
        
    • Demek sen
        
    • O halde
        
    • Sen de
        
    • öyle mi
        
    • Yani siz
        
    • sen misin
        
    • Yani onu
        
    • musun yani
        
    Bekle Yani sen ve yanındakiler bu ölümlerle ilgili değil mi? Open Subtitles مهلاً، إذاً أنت و دورية السماء لستم من وراء تلك الجرائم؟
    Yani sen, bu köpek ayılarla ve kurtlarla dövüşüyor ama sudan korkuyor diyorsun. Open Subtitles إذاً أنت تقول أن هذا الكلب يحارب الدببة والذئاب ولكنه يخاف من الماء
    Vay be, O zaman dünyada neler dönüp bitiyor hiç haberin yoktur. Open Subtitles يا إلهي، إذاً أنت لم تعرفي أيّ شيء عن ماذا يحدث بالخارج
    - Yani kilo aldığını biliyordu. Open Subtitles إذاً أنت تقولين, أنها عرفت أنها كانت في تدهور
    Kampımı kül etmeye yeltenen salak sensin demek. Open Subtitles إذاً أنت هو الأحمق الذي حاول إحراق معسكري ؟
    Yetişkin birisi olduğunu düşünüyorsan, maceraya hazır mısın? Open Subtitles إذاً أنت تعتقد بأنك بالغ ومستعد للمغامرة ؟
    Eğer Öyleyse; O zaman sizler, gerçekten de deneyimizin bir parçası olan ve tam olarak bunu yaptığımız, ABD işverenleri gibi değilsiniz. TED إن كنت تعتقد كذلك، إذاً أنت لست كأصحاب العمل الأمريكيين الذين، في الواقع، جزء من تجربتنا، أي أننا قمنا باختبار ذلك تماماً.
    Demek, sen bu çocuğu... Yani, yeni doğmuş bu bebeği... Open Subtitles إذاً أنت تريدين من هذه الطفلة الوليدة أن ..
    Yani sen, ondan görünmesini kesinlikle istemedin. Open Subtitles إذاً أنت لم تقم بإستحضارها بأي شكل من الأشكال
    Yani sen onda gerçekten birşeylerin ters gittiğini mi düşünüyorsun? Open Subtitles إذاً أنت تظن بأن هناك شيء ما خطأ فيه ؟
    Yani sen ve Lucas yakınmıydınız? Open Subtitles إذاً أنت ولوكاس كنتما قريبين من بعضكما ؟
    Özür dilerim. Yani bekle biraz. Yani sen bu herifle birlikte değilsin, değil mi? Open Subtitles انا آسف , لذا , مهلاً لحظة إذاً أنت لست برفقة هذا الرجل ؟
    Güzel, O zaman müsaitsin. Bana şirketin kredi kartını getirmelisin. Open Subtitles جيد، إذاً أنت متفرغة، أريدك أن تحضري لي بطاقة إئتمان
    O zaman tek yapman gereken onunla konuşup gerçekten neler hissettiğini söylemen. Open Subtitles إذاً أنت بحاجة للذهاب و الحديث معها وقل لها بالضبط كيف تشعر
    - Yani sandviçi hazırlama niyetindesinizdir. - Evet. Open Subtitles ـ إذاً, أنت تنوي على تحضير الشطيرة ـ أجل
    İçerideki adam sensin demek bu adamlar için parayı saklayan. Open Subtitles إذاً أنت الشخصُ الوسيط في المكتب والذي يخصصُ الأموال لهؤلاءِ الأشخاص
    Sen de layt biranı içerek surat asıp oturacak mısın peki? Open Subtitles إذاً أنت ستكتفى بالتذّمر بشربك للبيره
    E: Öyleyse, siz de yargılanmalısınız. TED إذاً أنت أيضاً يجب أن تخضع للمحاكمة بعد ذلك.
    Demek sen makineni geri alabiliyorsun bense saatlerce kıçıma doldurduğum bir kilo kokaini bekleyeyim hala. Open Subtitles إذاً أنت أسترديت كاميرتك، و أنا مازلت في انتظار كيلو المخدرات خاصتي. الذى قضيت ساعات أملء بحرص مؤخرتي به؟
    O halde ailem ile ilgili konuşmaman gerektiğini de biliyorsun. Open Subtitles إذاً أنت تعلم بأنه لا يجب أن تتحدث عن عائلتي
    Ama orada ufak bir kız öldüğünden, Sen de benim yapmam gerekeni anlayacaksın. Open Subtitles ،ولكن هناك أحد يموت فتاة تنتظر هذه الكلية إذاً, أنت ستفهم ما أفعله
    öyle mi? O yüzden mi şu anda hastanede ona ihtiyacı olan şeyi veriyorsun? Open Subtitles إذاً أنت في المشفي الآن تعطيها الدعم الذي تحتاجه؟
    Yani siz vali olarak zorlama bir ölüm cezası veriyorsunuz? Open Subtitles إذاً أنت , أنت أيها الحاكم ستقوم بعقوبة الإعدام ؟
    Demek çocuğunu bir köpek sepetinde eşiğime bırakan adam sen misin şimdi? Open Subtitles إذاً أنت هو من ترك الطفل على عتبة بيتي في سلة كلب
    Yani onu bir adam aldı ve götürdü mü diyorsun? Open Subtitles إذاً أنت تقول أن رجلاً واحداً رفعه وهرب به؟
    Kızının kaçırıldığına inanmıyor musun yani? Open Subtitles لا، الخامسة في مركز التأهيل. إذاً أنت لا تصدق أن ابنتك مخطوفة؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد