Tüm yaptığım Tanrı'nın iradesi ve her zaman Tanrı'nın isteği dışında bir düşünceyi kalbime ve aklıma sokmaması için dua ediyorum. | Open Subtitles | ما أقوم به هو إرادة الرب وصلاتي دائما فهو لن يسمح بأن يدخل قلبى أو عقلى أى فكر من غير مشيئته. |
Anna'nın iradesi ve litrelerce buzlu çay sayesinde 73 saat kesintisiz çalıştılar. | Open Subtitles | عملوا جميعا طوال 73 ساعة متواصلة حفزتهم إرادة آننا.. و جالونات من الشاى المثلج |
Afrikalılar için evlerinden çıkan bilim kurgu güce giden irade olabilir. | TED | إن الخيال العلمي النابع من الوطن، بالنسبة للأفارقة، هو إرادة القوة. |
- ...ama ne yapalım. Allah'ın takdiri bu. - Şu hayatta insanın iyi günleri de oluyor, kötü günleri de... | Open Subtitles | وهذه إرادة الله والحياة أيام طيبة وأيام سيئة |
İnsanoğlunun, Tanrı'nın iradesini anlaması Ya da açıklaması herzaman mümkün değildir. Bak şu işe... | Open Subtitles | ليس بمقدور البشر أن يفهموا أو يفسِّروا إرادة الله |
Ama bir konukçu olarak yaşamak, kendi iradesi olmadan, yaşamak değildir. | Open Subtitles | لكن العيش ك مضيّف بدون إرادة , ليست حياة |
İkiniz beraber evime geldiğinizde, sizin de yaptığınız gibi, başkaları bunu Tanrı'nın iradesi olarak adlandırabilir. | Open Subtitles | .. عندما وصلتما إلى منزلي البعض يسميها إرادة الله .. |
Bir tek Kakashi değil, Ateşin İradesi'ne sahip herkes hayatı pahasına Konoha'yı korur. | Open Subtitles | ليس فقط كاكاشي، أي نينجا لديه إرادة النار سيضحي بحياته لإنقاذ كونوها |
Ve bütün bu olanların Tanrı'nın planının bir parçası olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | وهل تعتقد أن كل هذا، كل شيء حدث بسبب إرادة من الله؟ |
Eğer o iki maymunun yokedilmesinde ısrar edersem, Tanrı'nın emrine karşı gelmiş mi olurum, yoksa itaat etmiş mi olurum? | Open Subtitles | و أحثيت على تدمير القردين هل انا اتحدى إرادة الاله او طاعته؟ |
Hepsinden öte O'nu seçme cesaretini bulmanızı umarak size özgür irade verdi. | Open Subtitles | وهبك إرادة حرة آملًا أن تجد الشجاعة على إختياره قبل كل شيء |
Aslında bunu yapmak için siyasi irade var. | TED | ويوجد الأن إرادة سياسية للقيام بالتحسين. |
Rose bunun tanrının takdiri olduğunu söylüyor. Belki öyledir. | Open Subtitles | روز تقول بأنّها بركة هي إرادة الله، ربّما هي كذلك |
Ey Ulu Kehanet Duvarı! Bize körü körüne uyacağımız Tanrı'nın iradesini göster! | Open Subtitles | الجدار العظيم للنبوءة, يكشف لنا إرادة الله التي سنطيعها طاعة عمياء |
Belki, onun koyunla beraber havaya uçması Tanrının isteğiydi. | Open Subtitles | حسناً , لا بد و انها إرادة الله له أن ينفجر مع الخروف |
Köyün huzurunu bozan bu garip olaylara rağmen hepimiz bu durumun tanrının arzusu olduğu ve yaşanmaya değer olduğu konusunda aynı inancı taşıyorduk. | Open Subtitles | برغم الأحداث الغريبة التي زعزعت قريتنا كنا نعتقد بداخلنا و نحن موحدون بالإيمان أن الحياة في مجتمعنا كانت إرادة الله و تستحق العيش |
Eğer öyleyse özgür iradem var mı? | TED | و هل لديّ إرادة حرّة؟ لكن، من أنا على أيّ حال؟ |
Cennet'ten kovulan, küçümsenen ırk neden durdurulması mümkün olmayan bir iradeye karşı yarışıyorsun? | Open Subtitles | أيها المنبوذون من الجنة لماذا تعترضون طريق إرادة لا يمكن إيقافها؟ |
Nate babanın vasiyeti bulacak diye evi alt üst etti. | Open Subtitles | نَيت يُمزّقُ هذا البيتِ يُحاولُ إيجاد إرادة أَبيه. |
Kalıp savaşacaklar ya da düşmanın iradesine boyun eğeceklerdi. | Open Subtitles | الجناح والمعركة، أو ينحني له إرادة العدو المفزع. |
Max Weber'in potansiyel güç tanımı; Bir kişinin isteğini, diğerleri karşı olmasına rağmen uygulayabilme olasılığı" açısından bu çok fazlaydı. | TED | وهذا كثير جداً فيما يتعلق بفكرة ماكس فيبر للسلطة المحتملة، وهي إمكانية فرض إرادة شخص رغم اعتراض البقية. |
Marvin, Rex'in vasiyetini 4 yıl önce yazdığını ve yenilemediğini söyledi. | Open Subtitles | قال مارفن بأن إرادة ريكس كانت بعمر أربع سنوات ولم يعيد إعداده أبدًا |
Gücünü evrendeki tüm canlıların iradesinden alır. | Open Subtitles | طاقتها تأتي من قوة إرادة كل كائن حي في العالم |
Yapmazsan, Will'i asla aklayamayacaksın. | Open Subtitles | إذا أنت لا، أنت س أبدا لا يوضّح اسم إرادة. |