Bir teklifim var. Açıkça evet ya da hayır de. | Open Subtitles | انا أقدم لك إقتراح مباشر وكل ما أريدة إجابة مباشرة نعم أم لا |
Sana bir teklifim var ve biraz garip gelecek. | Open Subtitles | لدى إقتراح لكى وسيكون . غريباً بعض الشىء |
Sanırım buradaki herkes bunun delice bir öneri olduğunda hemfikirdir. | Open Subtitles | أعتقد أن الجميع هُنا يتفق على أن هذا إقتراح مجنون |
Şimdi, eğer Başkan Obama bir sonraki Matematik Çar'ı olmamı teklif etseydi, bu ülkedeki matematik eğitimini büyük ölçüde geliştirecek bir önerim olacaktı. | TED | الآن، لو أن الرئيس أوباما دعاني لأكون القيصر القادم للرياضيات حينها سيكون لدي إقتراح أعتقد أنه سيحسن كثيرا تعليم الرياضيات في هذه الدولة |
Parçalanmadan önce bu kovanın elden geçirilip tadilat yapılması önerisi. | Open Subtitles | إقتراح إعادة التهيئة لإعادة إصلاح ذلك الدلو قبل أن ينهار |
Sadece bir yürüyüş Erica. Evlilik teklifi değil. | Open Subtitles | إنه مشي فقط يا إريكا وليس إقتراح بالزواج |
Bir teklifim var, ama biraz garip gelebilir. | Open Subtitles | لدى إقتراح ولكنه . قد يكون غريباً بعض الشىء |
Bir teklifim var, sen bana 30 rupi ödedin, değil mi? | Open Subtitles | لديّ إقتراح, أنتَ دفعت لي مقابله ثلاثين روبية.صحيح؟ |
Sabaha sizin için bir teklifim var ve sanırım hepimiz mutlu olacağız. | Open Subtitles | سأمتلكُ إقتراح لكم في الصباحِ، و أعتقد أننا جميعاً سنكون سعداء. |
Sadece bir öneri... ziyaret ettiğiniz sırada başka bir acil durumla karşılaştığınızda. | Open Subtitles | . إنه مُجرد إقتراح . فى حالة ما إذا كان هرب من سلم الطوارىء الأخر , عند زيارتك |
Bu Cumartesi kaçma önerin iyi bir öneri olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أن إقتراحك بالهروب هذا السبت كان إقتراح جيد |
İşte, tatlım, sana öneri: Unut gitsin. | Open Subtitles | معكىِ يا عزيزتى ثانيةً ولدىّ إقتراح ٌ لكى إنسى الأمر برّمتهِ |
Bunu teklif etmen büyük incelik, ama anlıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لطيف منك إقتراح هذه الوظيفة، لكنّك تتفهم الوضع، صحيح؟ |
Ne teklif edecekse etsin de bunun üstünde konuşalım. | Open Subtitles | ، دعه يقترح إقتراح آنذاك يُمكننا أن نتحدث أكثر |
Bir önerim var... | Open Subtitles | لدى إقتراح أطلقوا سراحى الآن وإلا سأدمركم |
Burdayım, sevgilim, bir önerim var: Unut onu. | Open Subtitles | معكىِ يا عزيزتى ثانيةً ولدىّ إقتراح ٌ لكى إنسى الأمر برّمتهِ |
Pekala, benim için ne düşündün? Pekala Audrey. Babanın önerisi üzerine, alttan başlayıp yukarıyı hedeflemek paketleme bölümü olabilir diye düşündük. | Open Subtitles | بموجب إقتراح أبيك، بداية بسيطة وطموح عالي |
Fransa'nın teklifi ikimiz için de baş ağrısı. | Open Subtitles | إقتراح الفرنسيين سيحدث مشاكل دبلوماسيه لكلا منا |
Yaptığım her öneride, verdiğim her kararda karşımda dürüstlükle kamufle edilmiş ancak kibirle örülmüş koca bir duvar görüyorum. | Open Subtitles | كل إقتراح .. كل قرار قد أتخذته قد تم صدمه من قبل هذا الجدار المنيع |
Bir öneriydi sadece. | Open Subtitles | لقد كان مجرّد إقتراح. |
Ama daha derin pişmanlıklara gelince bu daha acımasız ve düşünmeden söylenmiş bir tavsiye halini alıyor. | TED | لكن يبدو الأمر كأنه نوع من القسوة أو إقتراح عفوى عندما يأتي الأمر لندم أكثر شدة وعمق. |
- Üzerinde kırmızı elbise olan güzel bir bayanın teklifini hayatta geri çevirmem. | Open Subtitles | حسناً سأكون مجنوناً لأرفض إقتراح من سيدة جميلة بفستان أحمر |
Devamlı böyle şeyler duyduğunuzdan eminim ama bir meyve önerebilir miyim? | Open Subtitles | أعلم أنكِ تسمعين هذا كثيراً، لكن أيمكنني إقتراح نكهة؟ |
Sadece bir teklifti. | Open Subtitles | حسنا، كان مجرد إقتراح |
Davacının talebini kabul etmek ve sanıktan ya da annesinden gelecek sesli ya da yazılı, her türlü istismar tanıklığını reddetmek dışında seçeneğim yok. | Open Subtitles | ليس لدي اي خيار سوى قبول إقتراح الإدعاء العام ومنع اي شهادة لسوء المعاملة سواء كانت شفهية أو كتابية من المُتهم أو والدته |
Umarım bundan daha iyi bir öneriniz vardır. | Open Subtitles | أمل أن لديك إقتراح أفضل من ذلك |