"إلى نفس" - Translation from Arabic to Turkish

    • de aynı
        
    • ile aynı
        
    • aynı yere
        
    Bir noktalama işaretinin görevi, birbirinin ilişkisinden yarar gören iki bağımsız cümleyi birleştirmektir. Çünkü ikisi de aynı şeyi belirtir. TED عمل الفاصلة المنقوطة يقتضي بتوحيد الجملتين المستقلتين اللتان سيتم معنى كل منهما الأخرى لأنهما تشيران إلى نفس الموضوع.
    Tam olarak bir saat önce, Wainright Alaska'daki arkadaşınız Alan Melvin de aynı iki fotoğrafı seçti. Open Subtitles منذ ساعة تماماً صديقك آلان مالفين فى ألاسكا أشار إلى نفس الصور ..
    Farklı adresler, farklı girişler, ama ikisi de aynı yere gidiyor... yukarıdaki büroya. Open Subtitles عناوين مختلفة , مداخل مختلفة كلها تؤدى إلى نفس المكان إلى المكتب بالطابق العلوي
    Aslında buz adam Ozzie ile aynı soydan geliyorduk. TED وفي الواقع فإننا ننتمي إلى نفس سلالة أوزي رجل الثلج.
    Ve daha ne kadar Birleşik Devletleri Şili'nin bugün sahip olduğu ile aynı sağlığa sahip olması için getirmeliyiz? TED و كم سنستمر في الصعود بالولايات المتحدة للوصول إلى نفس مستوى الصحة في تشيلي؟
    Burayı cehenneme çeviren dahi ile aynı. Open Subtitles إلى نفس العبقري الذي سيؤدي فرقته إلى الهلاك
    ikinizde aynı yere gidecekmişşsiniz niye kavga ediyorsunuz oraya birlikte gidin işte Open Subtitles كلاكما يريد الذهاب إلى نفس المكان إذن ما المشكلة ؟ فلتذهبا معاً
    - Öyle-- Birbirlerine bakmak yerine, ikisi de aynı noktaya bakıyorlar gibi geldi. Open Subtitles حسناً, لقد بدا أنهم ينظرون إلى نفس الإتجاه أو ما شابه.
    Çok hırçınsın, ikimiz de aynı şeyi istiyoruz. Open Subtitles .ثائر جداً،أنظر كلانا نحتاج إلى نفس الشئ
    Bu eskizlerin ikisi de aynı ölçekte mi çizildi? Open Subtitles هَلْ كلتا هذه التخطيطاتِ تَسْحبُ إلى نفس المِقياسِ؟
    Bazı nedenlerden dolayı, istersen kader yada tesadüf de, aynı okula gidiyorsunuz. Open Subtitles لسبب ما .. ومن قبيل الصدفة الفتاة تذهب إلى نفس المدرسة التي تذهب إليها
    Ama benzer veri setlerimize bakarsak, yine de aynı kararlara varabiliriz. Open Subtitles لكن ربّما نصل إلى نفس الإستنتاجات، نظراً لتشابه قاعدة البيانات
    Hayır, ama yapmış olabilirdim. Ben de aynı bilimin peşinde koştum... Open Subtitles .كلاّ، لكن كان يمكن أن أقوم به ...سعيتُ إلى نفس العلم
    İki kulüp sahibi de aynı anda geldi ancak neden geldikleri hala bir muamma. Open Subtitles كلا مالكو النادي وصلوا إلى نفس الوقت لكن سببهم للزيارة ما زالت لغز
    Evet ama Erin Wilson ile aynı hapishaneye gitmezse tabii çünkü Jared Stone'u bu işe sürükleyen şey en ilkel duyguydu, aşktı. Open Subtitles أجل مالم يدخل إلى نفس سجن صديقته لأنه في النهاية مازال منقاداً بأكثر عواطف بدائية ..
    Her gün elinde bir laptop ile aynı kafeye gidiyor. Open Subtitles تذهب إلى نفس المقهى كل يوم لتناول الغداء
    Belki bu dönüştürme işleminin olabilmesi için gereken koşullar ile aynı koşullara ihtiyaç duymuyorlardır,... ..sadece benzeyen birisi de olabilir. Open Subtitles لَرُبَّمَا هم لَيسوا بِحاجةٍ إلى نفس البيئةِ بالضبط... .لعمليةالتحويلَ،. فقط واحد مماثل.
    Müdür Hong ile aynı kuaföre mi gidiyorsun? Open Subtitles تذهب إلى نفس الحلاق كالمدير هونغ?
    Bu bize beş metre aşağıda Itjtawy'nin olası yerini gösteriyor, ve Orta Krallığa kadar yüzlerce yılı gösteren bir yerleşim tabakamız var, Itjtawy ile aynı döneme kadar uzanıyor. TED ما يبينه هذا هو أنه في هذا المكان المحتمل لإيتجتاوي، بعمق خمسة أمتار، لدينا طبقة من التعمير لعدة مئات من السنين يرجع تاريخها إلى المملكة الوسطى، والتي يرجع تاريخها إلى نفس الفترة الزمنية التي نعتقد أن إيتجتاوي تعود إليها.
    Bu yaprakların tabanı her seferinde, milimetrenin onda biri hassaslıkla aynı yere oturmalı. TED قاعدة تلك البتلات يجب أن تنتقل كل مرة إلى نفس المكان في حدود عُشر المليمتر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more