"إنها الطريقة" - Translation from Arabic to Turkish

    • yolu bu
        
    • yol bu
        
    • bu şekilde
        
    • yolu o
        
    • yoludur
        
    • yolu budur
        
    Bu salgını yenmemizin tek yolu bu son savaşı kazandığımız zamandır. TED إنها الطريقة الوحيدة التي يمكننا بها هزيمة هذا الوباء هي ضمان أننا نفوز بالمعركة الأخيرة.
    Kendimi ele vereceğim. Seni aklamanın tek yolu bu. Open Subtitles سأسلم نفسي لهم إنها الطريقة الوحيدة لإنقاذك
    Buradan canlı çıkabilenin tek yolu bu. Open Subtitles إنها الطريقة الوحيدة التي يمكنك الخروج بها من هنا
    Evren'i ve görünmezi duymamızı sağlayan bir yol bu. TED إنها الطريقة التي تجعلنا نسمع الكون و نسمع الغير مرئي
    Vücudun ve zihnin olanların stresi ve kederi ile bu şekilde başa çıkıyor. Open Subtitles إنها الطريقة التي يتعامل بها جسمك وعقلك مع الضعط العصبي والأسف لما حدث
    Kazanabilmenin tek yolu bu. Open Subtitles إنها الطريقة الوحيدة التي يمكننا الفوز بها
    Sana kendimi affettirmemin tek yolu bu. Open Subtitles إنها الطريقة الوحيدة التي سأعوض نفسي بها معك
    Sizi ayırmanın tek yolu bu. Open Subtitles إنها الطريقة الوحيدة التي تُمكّننا من التحدث إليكِ على حدة
    Dilekleri geri alıp her şeyi normale döndürmenin tek yolu bu. Open Subtitles إنها الطريقة الوحيدة لإلغاء الأماني و إعادة كل شيء لطبيعته
    Buradan ilk ve son kez çıkmanın kendini ve bizi özgür bırakmanın tek yolu bu. Open Subtitles إنها الطريقة الوحيدة كي تخرجي من هنا لتحرري نفسك و تحررينا
    Diğerleriyle birlikte bodruma gidiyorsun. SağIığıma kavuşabilmemin tek yolu bu. Open Subtitles ستذهبين إلي أسفل مع الآخرين إنها الطريقة الوحيدة لأشفي
    Lt tek yolu bu. Lt birlikte olabilir tek yolu bu. Open Subtitles إنه السبيل الوحيد ، إنها الطريقة الوحيدة التى يمكننا بها أن نكون معاً
    Meydana zamanında varmamızın tek yolu bu. Open Subtitles إنها الطريقة الوحيدة للوصول إلى الميدان فى الوقت المناسب
    Hayır. Bu yüzden de onu bulmamız gerekiyor. Gerçeği öğrenmenin tek yolu bu. Open Subtitles لا، لهذا يجب أن نعثر عليه إنها الطريقة الوحيدة لمعرفة الحقيقة
    Peki, başka şansınız yok. Başarıya ulaşmanın tek yolu bu. Open Subtitles ليس لديك خيار إنها الطريقة الوحيدة لتحقيق هدفك
    Bana ceketi giydirmelisin. Tek yolu bu. Open Subtitles يجب أن تقيديني بالسترة، إنها الطريقة الوحيدة.
    Klima aldırmamızın tek yolu bu. Open Subtitles إنها الطريقة الوحيدة حتى نحصل على مكيف هواء هناك
    Dikkat çekmenin tek yolu bu da ondan. Open Subtitles إنها الطريقة الوحيدة للحصول على الاهتمام أترى هذا؟
    Kazan dairesindeki geçitten geçmeliyiz. Avlunun dışına çıkmak için tek yol bu. Open Subtitles علينا عبور الممر في غرفة السخّان إنها الطريقة الوحيدة إلى الساحة
    En güvenli yol bu. Tek yol bu, değil mi? Open Subtitles لا ، إنها الخطة الآمنة إنها الطريقة الوحيدة ، صحيح ؟
    İnsanlık ancak bu şekilde parçaların toplamından fazlası olur. TED إنها الطريقة التي تصبح فيها البشرية أكثر من أنها فقط مجموع لأقسامها.
    Öğrenmelisin. İsviçre'ye girmenin tek yolu o olabilir. Open Subtitles يجب أن تتعلم ، إنها الطريقة الوحيدة للوصول إلى سويسرا.
    Birinin hala nefes alıp almadığına bakmanın en iyi yoludur. Open Subtitles إنها الطريقة الأفضل لمعرفة إذا كان شخصا ما يتنفس أم لا
    Bu tür atları yüklemenin tek yolu budur. Open Subtitles إنها الطريقة الوحيدة لترويض هذا النوع من الخيول.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more