"ابن أخي" - Translation from Arabic to Turkish

• Yeğenim
• Yeğenimin
• Yeğenimi
• yeğenime
• yeğenimle
• yeğen
• Yeğenimden
• benim yegenim
• kardeşimin oğlusun

Aklıma gelmişken, Yeğenim karnına tekme atsa sorun olur mu?
ممّـا يذكرني, أتمانع إن قام ابن أخي بركلك في البطن؟

Yeğenim hakkında konuşuyorsun ve ben ona yardım etmek için elimden geleni yaparım.
أنت تتحدث عن ابن أخي هنا، و أنا سأفعل كل ما بوسعي لمساعدته.

Yeğenim var, ...ama o erken çıktı, ben de dükkanı kapattım.
ابن أخي ، ولكنه غادر مبكرا لذا كان علي اغلاق المحل

Kaç karat olacak? İstersen Yeğenimin numarasını verebilirim. - Olur.
هذا يعتمد على وزنه إذا أحببت سأعطيك رقم ابن أخي

Mesajlarımı alıyor musun emin değilim ama Yeğenimin düğününe geleceğim.
لست متأكدًا من سماعك لرسائلي، لكنني قادم لزواج ابن أخي.

Aslında Marduk Partisi yanlışlıkla Yeğenimi götürdü... Elçiliğiniz aracılığıyla demeç verin!
إذا ربما بإمكانك مساعدتي، المالدوك أخذوا ابن أخي

Tamam, unuttum. Fakat bu yeğenime ayıracak zamanım olmadığı anlamına gelmez. Onu son gördüğümde kaç yaşındaydı, 9 mu?
لقد نسيتُ، وليس هذا معناه أنني لم أكن أتطلع لقضاء الوقت مع ابن أخي فأنا لم أره منذ أن كان في التاسعة؟

Yeğenim, freskleri görmek istediğinizi söyledi.
جنرال، أخبرني ابن أخي أنك تريد رؤية الزخرفات الجبسية

Yeğenim 16 yaşında ve San Martin'in And Dağlarını geçtiğine inanmıyor.
ابن أخي,ذو 16 عاماَ, ولا يؤمن بأن القديس مارتن عبر جبال الأنديز

Küçük Yeğenim, Karl bu kadının zehirli davranışlarından kötü etkileniyor.
ابن أخي الصغير ، كارل لقد أفسده السلوك المسمّم لهذه المرأة

Yeğenim psikiyatriste gidiyor. Ağlayasım geliyor.
ابن أخي يقابل طبيب نفسي يجعلني أرغب في البكاء

Yeğenim kendi araştırmasını yapmak için onları gönderdi.
ابن أخي أرسلهم بعيدا حتى يجرى تحقيقاته الخاصة.

Yeğenim bir kumar bağımlısıydı.
ابن أخي مدمن على القمار فيرفض العمل، ويقامر طوال النهار

Ayrıca, iki çocuğun sorumluluğunu üstlenmeye razı olabileceğimi hiç sanmıyorum.Yeğenim yetiyor zaten.
كما أنني لن أفكّر بتولي أمر ولدين ابن أخي يكفيني

Şimdilik, Yeğenim Javi onları bilgisayarına kopyalayarak bana yardım ediyor.
ابن أخي خافي يساعدني الآن بطباعتها على حاسبه

Yeğenimin yanında olamadığım için her zaman pişmanlık duyacağım.
سأبقى دائمًا نادمةً أنّني لم أستطع مساعدة ابن أخي.

İhtişamlı hayat tarzı Yeğenimin mirasına maloldu.
لذلك فإن حياته المترفة منعت ابن أخي من نيل ثروة كبيرة

Yeğenimin sorumluluğun büyük bir kısmını üstlenmek isteyeceğine inanasım gelmiyor.
.. أنا أميل بأن ابن أخي يتحمل جزء كبير من المسؤولية

Yeğenimi vursa vursa kendisi vurmuştur.
لو كان أحداً أطلق النار على ابن أخي فقد كان هو نفسه.

İstediklerini aldıktan sonra, seni, kız arkadaşını ve Yeğenimi sağ tutmaları için nedenleri kalmaz.
حالما يحصلوا على ما يريدون فلن يعود لديهم سبب للإبقاء عليك أو على حبيبتك أو ابن أخي حيّين

yeğenime... acı çektirmeye bayılırım ama eğlence dışında, bundan menfaatim ne?
على الرغم من أني أحب أن أجعل ابن أخي يعاني ولكن ماذا استفيد من ذلك إلى جانب التسلية؟

Öyle sanmıyorum, yeğenimle yaşadığın fırtınalı romantizmden sonra.
لم أظن ذلك , فعلاقتك العاطفية مع ابن أخي كانت سريعة جداً

Haklı mıyım, yeğen?
هل أنا محق يا ابن أخي ؟

Bunu Yeğenimden ödünç almış olabilirim...
ربما أكون قد اقترضت هذا من ابن أخي...

Sardar benim yegenim Asgar ile büyüdü.
(سردار) نشأ مع ابن أخي (آسجار). *سردار : هو ابن شهيد خان*

Ve sen kardeşimin oğlusun.
وأنت ابن أخي