Golf sahasındaki bombalamayla ilgili bu dosya az önce CIA'den geldi. | Open Subtitles | لقد اتى هذا للتو من المخابرات المركزية بخصوص تفجير مسار الجولف |
Sıradan bir vatandaş gibi geldi ve prosedürel sorular sordu. | Open Subtitles | لقد اتى الى كأنه مواطن عادى وبدأ فى طرح الأسئلة |
Ekibimiz Quantico, Virginia'dan buraya geldi, çünkü seninle konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | فريقنا اتى من كوانتيكو، فيرجينيا لاننا نريد ان نتحدث معك |
- Çuf çuf tren geliyor. - Tamam bebecik, tamam. | Open Subtitles | ها قد اتى قطار التشوتشو انت بخير عزيزي لا تخف |
gelip telefonu alana kadar bir sorun olduğunu fark etmedim. | Open Subtitles | لم اعلم بوجود مشكلة حتى اتى و رد على الهاتف |
Onlara Kızıl Müze'nin Kilisesi denir. Buraya üç yıl önce gelmiş, bir çiftliği olan, Odin adında bir liderleri vardır. - O ismin bir anlamı var mı ? | Open Subtitles | إنه متحف خاص شخص نباتى اتى من ولايه اخرى ويدور حوله وجماعته الشكوك |
Fazla geçmeden Mongoloid geldi ve sonra da çalışamadım tabii. | Open Subtitles | وبعد فترة اتى المنغوليين وبالطبع، لم استطيع العمل بعد ذلك |
Bir gün Trent'e bir şey vermek için evimize geldi. | Open Subtitles | لقد اتى الى المنزل في احد الايام لترك شيء لترنت |
Şarkıyı her gün aylarca çalıştım ve beklenen gün geldi. | Open Subtitles | تدربت على الأغنية ،كل يوم لأشهر وأشهر واليوم اتى أخيراً |
üst düzey bir devlet yetkilisini ağırladık, Silikon vadisindeki üst düzey yöneticilerle görüşmek için geldi. | TED | استضفنا مسؤول حكومي رفيع المستوى، وكان قد اتى ليجتمع بكبار التنفيذيين من انحاء وادي السيليكون. |
Okulda öğrendiğimiz tarzda eğitimin olduğu yöne bakmaya çalıştım. Bu eğitim anlayışı nereden geldi? | TED | لقد حاولت البحث عن مصدر نظام التعليم الذي نتلقاه اليوم و من أين اتى |
Daha sonra yanıma geldi. Bana "Adamım, bu harika bir hikaye. | TED | اتى الي بعد ذلك قال لي " يارجل هذه قصة رائعة |
Baban çok uzak bir yerden geliyor ve orada kalması gerekirdi. | Open Subtitles | والدك اتى من مكان بعيد جداً وكان عليه ان يبقى هناك |
Oradaki Sira dışı beyazlık, gerçekten tozdan ileri geliyor gibi; kayalara işleyen ve onlarla bütünleşen kemiklerinin tozundan. | Open Subtitles | البياض الاستثنائي الذي يظهر .. في الواقع اتى من رماد عظامهم |
Cam gelip mutfağımı düzenleyince de kendimi güvensiz ve saldırıya uğramış gibi hissettim. | Open Subtitles | لذا عندما اتى كام و نظم مطبخي شعرت بعدم الامان و انفجرت غضبا |
Öttürün. Bakalım onunla birlikte başka kimse gelmiş mi. | Open Subtitles | اجعله ينهار اعرف اذا كان شخص آخر اتى معه الى هنا |
Bir torbadan çıktı. Yaptığım işi hiç bir yönüyle yansıtmıyor. | Open Subtitles | لقد اتى من كيس هو ليس إنعكاساً بما اقوم به |
Senin için 50 kuruşum var eğer bana daha önce hiç görmediğin... birinin El Paso'ya geldiğini bildirirsen. | Open Subtitles | لدي 50 سنتا لأجلك ان أخبرتني ان اتى اي أحد لم تراه قبلا الى ال باسو في المدينة |
Fakat bu ayakkabılar kalın naylon bacıklarla gelmişti, onları bağlayamadım. | TED | ولكن هذا الحذاء اتى معه اربطة دائرية من النايلون، ولم استطع ان ابقيهم مربوطة. |
İş başvurusu için gelen bir adam var ve ondan kurtulamıyorum. | Open Subtitles | هنالك رجل هنا اتى للتقديم للعمل ولا استطيع ان اتخلص منه |
El Paso'da daha önce hiç görmediğin biri kasabaya geldiğinde bana haber verirsen, sana 50 sent veririm. | Open Subtitles | لدي 50 سنتا لأجلك ان أخبرتني ان اتى اي أحد لم تراه قبلا الى ال باسو في المدينة |
Selam, rock star. Ben seni buraya getiren ambulans görevlisiyim. | Open Subtitles | مرحباً يا نجم, انا المسعف الذي اتى بك الى هنا |
Paris'e ne getirdi seni böyle? Üstüme vazife değil, tabii de. | Open Subtitles | ما الذي اتى بك الى باريس اعلم ان ليس سؤالي ضروري بالتاكيد |
O bayraklar takımızın geldiği ülkeleri temsil ediyor. | TED | هذه الاعلام تمثل البلدان اللتي اتى منها فريقي. |
Biraz sonra içeri barın garsonu girdi. | Open Subtitles | و بعدها اتى رجل من النوع الذي اقابله في الحانات |
Buraya kadar seni hangi rüzgar attı Amiral? | Open Subtitles | ما الذى اتى بك كل هذه المسافه الى هنا ايها القائد البحرى ؟ |
Ama ben buraya daha önce hiç gelmedim. Üç hafta önce St. Louis'deydim. | Open Subtitles | لكنى لم اتى هنا ابدا انا كنت فى سنت لويس منذ 3 اسابيع |