| Dünyaya bakış açılarını seviyorum, çünkü dünyayı hayatlarında ilk kez görüyorlar. | TED | احب الطريقة التي يرون بها العالم لانهم يرون العالم أول مرة |
| Bulmayı seviyorum, giyinmeyide ve şu sıralarda da, her durum için farklı renkli ve çılgın kıyafetlerin fotoğraflarını çekip blog yazıyorum. | TED | انا احب ان ارتدي و أجد ملابس جديدة ولاحقاً تصوير وتدوين ونشر عدة ألوان من الملابس الجنونية من اجل مناسبة واحدة |
| Genellikle atölyemde çalışmayı severim, fakat yağmur yağdığında ve garaj yolu bir ırmağa dönüştüğünde işte o zaman buna bayılırım. | TED | انا عادة احب العمل في متجري لكن عندما تبدء الامطار بالهطول و تتحول الطرقات الى انهار فانني بالفعل احب ذلك |
| Her odaya bir tane. Ve kitaplıklar. Etrafta kitap olmasını severim. | Open Subtitles | سيكون هناك واحدة بكل حجرة ومكتبات ، احب الكتب بكل مكان |
| Tüm boş zamanımı seninle geçirmeye bayılıyorum. Şimdi seni buradan öpeceğim. | Open Subtitles | احب أن اقضي كل هذا الوقت معكِ سوف أقبلكِ هنا .. |
| Gerçek su ki yemeyi her zaman, her seyden çok sevdim. | Open Subtitles | فى الحقيقة , كنت دائما احب الاكل اكثر من اى شئ |
| Galiba yemekle ilgili daha fazla, ve gerçekten onu seviyorum. | TED | أنا أفكر بالطعام طيلة الوقت .. وانا احب الطعام كثيراً |
| Ben Rosa'mi bugun de ilk siktigim günkü gibi seviyorum. | Open Subtitles | انا احب زهرتي مثلما كنت احبها اول مرة رايتها فيها |
| - Öyle mi? Ben Mr. Monk'u daha çok seviyorum. - Oh! | Open Subtitles | حسنا انا احب السيد مونك اكثر ـ اوه السيد مونك رجل مجنون |
| Ooooo, böyle aptal oluşunu seviyorum gözlerini kapat, rahatla, vetadını çıkar... | Open Subtitles | كم احب ان تلعب دور الأخرس فقط اغلق عيونك استرخ واستمتع |
| Ben bu şarkıyı seviyorum. Bu şarkıyla dans etmeyi seviyorum. | Open Subtitles | انا احب هذه الاغنية و احب طريقة رقصه جدا فيها |
| Kural kitabını severim. Ne yapıp, ne yapamayacağımı bilmek isterim. | Open Subtitles | احب كتاب القوانين واحب معرفة ما استطيعه ومالا استطيع فعله |
| * Anı resmet, iyi tarafımdan çek, çünkü ateşli olunca severim * | Open Subtitles | ♪التقط صورة جيدة ♪ صورني من الزواية المثلي ♪ ♪'لاني احب الاثارة |
| Buraya gelmeyi çok severim. Çok huzur dolu ve sessiz. | Open Subtitles | احب ان اتي الى هنا انه يبدو مكاناً هادئ ومسالماً |
| Diğer çocuklar beni öyle görüyorlar. Ama sen değil. Ve buna bayılıyorum. | Open Subtitles | ذلك مايراني عليه الاخرون لكن انت لا تريني هكذا وانا احب ذلك |
| Çinli kanada yemeklerine bayılırım ama Bununla ne ilgisi var? | Open Subtitles | احب الطعام الكندي الصيني ولكن ماذا يعني هذا بذلك ؟ |
| Başka bir şey ise sanırım bu göz bantlarını sevdim. | Open Subtitles | فى اخبار اخرى انا نوعاً ما احب رقعة العين هذة |
| Sanırım. Ben de öyle düşünüyorum. hoşuma gitti mi, onu bilmiyorum. | Open Subtitles | اعتقد ذلك وكذلك زوجى, رغم اننى لست واثقة اننى احب هذا |
| Bunu çok beğendim. Bu ilaç bilgileri kutucuğuna bayıldım. | TED | وانا احبه .. انا احب صندوق المعلومات الطبي |
| Ama ben bir bilim insanıyım, ve anekdotlardan veriye ulaşmayı sevmem, öyleyse bazı verilere bakalım. | TED | ولكني عالمة .. ولا احب ان استخرج المعلومات من الحالات الفردية لذا لننظر الى الاحصائيات التي جمعناها |
| Evet işyerindekiler her Cuma T.G.I'ya gidiyorlar, ancak ben orayı hiç sevmiyorum. | Open Subtitles | الكل في العمل ذهب إلى تي جي لكني لا احب ذاك المكان |
| ooo,peki, Vespaları sevdiğimi biliyorsun, ama, ben sanırım Blair ile kalacağım. | Open Subtitles | اتعرف انا احب الدراجة لكن اعتقد ان سأبقى هنا مع بلير |
| Bak, bundan senden daha fazla hoşlanmıyorum, Kee, ve durum daha da kötüleşecek. | Open Subtitles | انظر, أنا لا احب فعل هذا بقدرك, كيي و هذا الوضع سيزداد سوءاً |
| Bunlar benim en sevdiğim ayakkabılarım. Ne yapacaksın onu? Ne? | Open Subtitles | هذا احب حذاء عندي ما الذي تنوي القيام به ؟ |
| Sürekli konuşan tiplerden hiç hoşlanmam. Bütün konuşmayı kendim yapmaktan hoşlanırım. | Open Subtitles | لا احب فعل هذا للاشخاص كثيروا الكلام لاني احب كثرة الكلام |