"احتجتِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • ihtiyacın olursa
        
    • ihtiyacınız
        
    • istersen
        
    • İhtiyacın
        
    • gerekirse
        
    • ihtiyaç
        
    • şeye ihtiyacın
        
    • ihtiyacın vardı
        
    Özel hayatlarımızda pek yakın olmadığımızın farkındayım ama bir şeye ihtiyacın olursa. Open Subtitles أعلم أنه ليس لدينا علاقة شخصية حقيقية، ولكن اذا احتجتِ أي شئ..
    Ve eğer bir şeye ihtiyacın olursa burada olduğumu bilmeni istiyorum. Open Subtitles وأود منكِ أن تعلمي أنني هُنا إذا احتجتِ إلى أى شيء
    Bana ihtiyacınız olursa dâhili telefonu kullanın. Üst katta olacağım. Open Subtitles إن احتجتِ إلي فاستعملي نظام الإتصال الداخلي سأكون بالدور العلوي
    Bir şeye ihtiyacınız olursa herhangi bir şeye bu birkaç hafta ya da ay için değil, her zaman. Open Subtitles إذا احتجتِ أى شىء أى شىء أستطيع فعله لكِ وأنا لا أقصد فى الأسابيع القادمة أو فى الشهور القادمة , أنا أقصد فى أى وقت
    Haber yazmam için, istersen gelip yardim edebilirsin dedigini saniyorum. Open Subtitles ظننت أنه لو احتجتِ مساعدة في كتابة قصة للصحيفة
    Başka hayvan gerekirse diye burada para var. Open Subtitles هذه بعض الأموال إذا احتجتِ إلى المزيد من الحيوانات
    Karşıma çıkabilmek için neden dokuz masum insanı kurban etmeye ihtiyaç duyduğunu gösterelim mi onlara? Open Subtitles هل يجب أن نريهم لماذا احتجتِ إلى التضحية بـ9 أشخاص أبرياء حتى تواجهينى؟
    Dinle, eğer bir şeye ihtiyacın olursa beni arayabilirsin. Open Subtitles ـ انصت إلي، لو احتجتِ أي شيء، لا تترددِ بالاتصال بي
    Ve bilmeni isterim ki bir şeye ihtiyacın olursa kendini kötü hissedersen ya da konuşmak istersen senin yanında olurum. Open Subtitles و أريدك أن تعلمى اذا احتجتِ الى أى شئ أذا كنت فى حاله سيئه وأردتى التحدث مع أحد
    Aptalca bir şey yapma ve eğer öğüde ihtiyacın olursa her zaman uğrayabilirsin. Open Subtitles .. لا تقترفي أي حماقة تعالي إلى هنا إذا احتجتِ .. للنصيحة في أي وقت
    Phoebe, bak bilmeni istiyoruz ki herhangi birşeye ihtiyacın olursa, biz burdayız. Open Subtitles فيبي، إننا رغب بأن تعرفي فحسب بأنكِ إن احتجتِ للحديث فنحن هنا لأجلك
    Bayan, eğer ileride hizmetime ihtiyacınız olursa. Open Subtitles سيّدتي، إذا احتجتِ إلى خدماتي في المستقبل
    Bir şeye ihtiyacınız olursa danışmanlarımız hizmetinizde. Hayır. Open Subtitles إن احتجتِ شيئاً، فلدينا مستشارين متفرّغين
    İyi eğlenceler. Bir şeye ihtiyacınız olursa beni ara, tamam mı? Open Subtitles حسناً,استمتعي بوقتكِ وأعلميني إذا احتجتِ إلى أي شئ؟
    Dinle, konuşmak istersen ben her zaman buradayım. Open Subtitles اسمعي، لو احتجتِ في أي وقت أن تتكلمي، أنا هنا.
    Acil bir durum olur ve polisi araman gerekirse bilmiş ol. Open Subtitles قد تحتاجينها في حالة الطواريء وحال احتجتِ الاتصال بالشرطة
    Karşıma çıkabilmek için neden dokuz masum insanı kurban etmeye, ihtiyaç duyduğunu gösterelim mi onlara? Open Subtitles هل يجب أن نريهم لماذا احتجتِ إلى التضحية بـ9 أشخاص أبرياء حتى تواجهينى؟
    Pozitif desteğe ihtiyacın vardı değil mi? Open Subtitles أنتِ احتجتِ إلى تعزيزٍ ايجابيٍ بسيط, أليس كذلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more