| Edison ampulü icat ettiğinde, aşağı yukarı böyle bir şeye benziyordu. | TED | أديسون عندما اخترع المصباح الكهربائي كان يشبه الى حد كبير هذا |
| Ama sen Fred Çakmaktaşı seçtin, özrü icat eden adam. | Open Subtitles | بدلا من ذلك اخترتي فريد فلينتستون الرجل الذي اخترع العذر |
| Bataklıklardan çıkıyoruz, ayağa kalkıyoruz, ateş yakıyoruz barınak inşa edip, tekeri icat ediyoruz. | Open Subtitles | من نقطة الصفر انتصب و صنع النار و بنى الملاجئ و اخترع العجلة. |
| Şu çocuk arkadaşlarını rezil edebileceğin Uy-gıybetleme adında bir uygulama buldu. | Open Subtitles | و هذا الشاب.. لقد اخترع برنامج.. لفضح اصدقائك يسمى برنامج اللطخة. |
| 5 yil once! Burda yaslanma onleyici iksiri bulan bir bilimadaminiz mi var? | Open Subtitles | قبل خمسة أعوام, هل تعرفين عالم مختبرات اخترع لكِ مستحضرا ليقاوم أعراض الشيخوخة؟ |
| Bu petrol sızıntısından bir yıl kadar önce 17 yaşında bir öğrenci bir yağ çözücü icat etmişti. | TED | قبل عام من حدوث التسرب اخترع طالب يبلغ 17 سنة مزيل للزيت |
| 3.000 yıl sonra ise birisi düğme deliklerini icat etti ve düğmeler aniden faydalı oldu. | TED | بعد 3000 عام، اخترع أحد أخيرا فتحة للزر، وأصبحت الأزرار أخيرا مفيدة. |
| Yaklaşık yüz yıl kadar önce bilimadamları, hücreleri boyayan bir tür boya icat ettiler. | TED | إذ قبل مائة سنةٍ تقريباً ، اخترع بعض العلماء صبغةً لصبغ بعض الخلايا. |
| Meslektaşım, Sudesh Sivarasu, cüzzam geçirmiş kişiler için akıllı bir eldiven icat etti. | TED | اخترع زميلي سوديش سيفاراسو قُفّازًا ذكيًا للأشخاص الذين عانَوا من الجذام. |
| Sudesh bu eldiveni cüzzam hastalarının gündelik aktivitelerini ve çevrelerindeki riskleri gözlemledikten sonra ve onları öğrendikten sonra icat etti. | TED | اخترع سوديش هذا القفّاز بعد ملاحظته لعدّة مرضى جذام سابقين وهم يقومون بنشاطاتهم اليوميّة، فأدرك المخاطر التي يواجهونها في بيئتهم. |
| Japon ekonomist Yukio Noguchi bu özelliğe sahip bir dosyalama sistemi icat etti. | TED | خبير الاقتصاد الياباني يوكيو نوقوشي اخترع نظام حفظ الملفات بنفس الخاصيات |
| Oldukça iyi. Ayrıca astral radyasyon anlamına gelen "blas"ı da icat etti. | TED | جيد جداً. اخترع أيضاً كلمة بلاس التي تعني شعاع نجمي, |
| İnovasyon eskisi kadar güçlü olmazsa daha az, muhteşem şeyler icat ederse O zaman büyüme tarihte hiç olmadığı kadar alçalır. | TED | إذا كان الابتكار أقل قوة, اخترع أشياء أقل عظمة, أشياء رائعة, عندها النمو سيكون أقل من نصف التاريخ. |
| Peki içten yanmalı motorlar? 1879'da icat edilen hani? | TED | ماذا عن محرك الاحتراق الداخلي, الذي اخترع في عام 1879؟ |
| Kötü dâhi Dr. Schrödinger bir büyütme ışını icat etti ve dev kedilerden ordu kurarak şehirde terör estirmeyi planlıyor. | TED | اخترع الشرير الدكتور شرودنغر شعاعا متطورا لإنتاج ذراع قط عملاق لترويع المدينة. |
| Der ki: "Teknoloji sen doğduktan sonra icat edilmiş her şeydir." | TED | يقول أن التكنولوجيا هي كل ما اخترع بعد ولادتك |
| Pekala, bunu icat eden ve tasarlayan kişi olarak çok ilgi çekici buluyorum. Ama sadece bu kadar mı? | TED | الآن، مثل ذاك الشاب الذي اخترع هذه الآداة وصممها لتلك المهمة، وجدت ذلك مثيراً، ولكن ماذا بعد؟ |
| Eskiden oluyordu ama sonra şerefsizin biri Viagra'yı buldu artık hiç olamıyorlar. | Open Subtitles | اقصد هن كن كذلك ، لكن بعد ذلك احد الاوغاد اخترع الفياجرا والان ليس للامر نهاية |
| Bazukalı botları ilk bulan da o mu? | Open Subtitles | أليس هو الشخص نفسه الذى اخترع لك الحذاء المزود بالقنبلة؟ |
| Hayır. Jack'in imzasını atamayacağı için, eliyle ilgili bahane uydurdu. | Open Subtitles | لا ، هو لا يستطيع أن يوقع مثل جاك لذلك اخترع قصة يده المصابة |
| Feromon analizinin nasıl yapılacağına ilişkin modeli yarattı. | TED | لكنه اخترع نموذج لما يجب القيام به من أجل تحليل الفيرومون. |
| Katman bilimini bulmuş ve Jeolojinin temelini atmıştı. | TED | فقد اخترع علم طبقات الأرض ووضع أسس الجيولوجيا. |
| Sence cenneti ve dünyayı yaratan adam senin sindirim sistemine ne koyduğunu umursuyor mu? | Open Subtitles | هل حقاً تعتقد أن الشخص الذي اخترع الجنة والأرض، يهتم على الإطلاق بما تضعه في مجراك الهضمي؟ |
| - Söyleyemem. O zaman bir şeyler uydur. | Open Subtitles | ـ لا يمكنني ـ اخترع شيء ما |
| Biliyor musunuz, Tanrı Tex-Mex'i bu yüzden yaratmış. | Open Subtitles | لكن أتعلمين؟ لهذا اخترع الله الطعام المكسيكي |
| Marangozluğu ve alet edevatlarını icat etti. | TED | اخترع حرفة النجارة وكل الأدوات المستخدمة لهذه الحرفة. |
| Bu arada bilginiz olsun; beşlik çakmayı da o sırada bulmuştu. Üç gün, Ted. | Open Subtitles | "ولمعلوماتكم حينها اخترع "المصافحة باليد (ثلاثة أيام (تيد |