5 yıldır birliktesiniz ve ona hala oturmasını öğretmediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق انه معي منذ خمس سنوات ولم يتعلم الجلوس. |
Bir türlü hayranlarım olduğuna inanamıyorum. Hayatım boyunca bunu beklemiştim. | Open Subtitles | لا اصدق ان لدى جمهور لقد تمنيت هذا طوال حياتى. |
- Benim için geldiğine inanamıyorum. - Seni öldürmelerine izin vereceğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | لا اصدق بإنهم سيأتون من اجلي هل كنت تعتقد انهم ستركونك تموت ؟ |
Dürüstçe, buna inanmıyorum, ama bunun olmasının sebebi Mark'ın söylediği bir şeydi. | Open Subtitles | آهـ ، صدقــاً لا اصدق هذآ لكنــه بسـبب شيء مـا قالـه مــارك |
Alo? Odada ki en deli kişinin sen olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق بأنك لست الرجل الاكثر جنونا في هذه الغرفة |
Ailemi ziyarete geldiğine inanamıyorum, ve üstelik ilişkğimiz bir haftalık olmasına rağmen. | Open Subtitles | انا لا اصدق انك هنا تزور عائلتى ونحن معا من اسبوع فقط |
Buna inanamıyorum! Onu böyle izlemek senin fikrin mi ? | Open Subtitles | انا لا اصدق هذا هل هذه هى طريقتك فى المراقبه |
Gerçekten de palyaço gibi giyindiğine inanamıyorum. Çok fazla dikkat çekeceksin. | Open Subtitles | لا اصدق انك تنكرت حقاً بزي مهرج ستجلبين الكثير من الانتباه |
Kız kardeşinin sürpriz ziyaret yapmak için izin aldığım haftayı seçmesine inanamıyorum. | Open Subtitles | انا لا اصدق ان شقيتك اختارت اسبوع اجازتى لتأتى فى زيارة مُفاجئة |
O'nunla birlik olup, benden bir şey gizlemiş olmana inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان اصدق انك اخفيت سرك عني وقلتيه لها |
Sırf delice bir şeyler yapsın diye onu sarhoş etmeye çalıştığına inanamıyorum. | Open Subtitles | انا لا اصدق انك تريدة ان يشرب فقط لكى يفعل اشياء مجنونة |
Evliliğimizin en güzel hatıralarının yalanlar üzerine kurulu olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق ان احدي افضل لحظات زواجنا مبني علي الكذب |
Bugün çekimin son günü Kit. Burada olduğuna inanamıyorum. Dayanamadım. | Open Subtitles | لا لا ذلك أخر تصويل لليوم لا اصدق أنك هنا |
Hiç göremediğim bir yere bu kadar para harcadığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | بالكاد اصدق كمية قضائي الوقت في مكان لم اراه مطلقا |
Bunu söylediğime inanamıyorum ama Glee kulübünde olmayı da çok seviyorum. | Open Subtitles | ولا اصدق انني اقول ذلك لكني احب انني في نادي الغناء |
"Almanya'da bile Masurenliler kadar sadık bir yer olduğuna inanmıyorum." | Open Subtitles | انا لا اصدق ان في ارض بألمانيا وفية مثل ماسوريا |
- İnanmıyorum. - Düzenli olarak görüşüyorduk. | Open Subtitles | لا اصدق هذا لقد اعتدنا ان نتقابل بشكل ثابت |
Ann Margret'a hiç bir zaman gece sahneye çıkmasının teklif edilmediğine inanıyorum. | Open Subtitles | اصدق بان اان مارغريت لم تتح الفرصه ابدا كي تكون ممثلة هوى |
İsmi, Trash Rock gruplarının favori içkisi gibi olan bir çocukla geceyi aynı yatakta geçirip hiçbir şey olmadığına inanmamı bekleme. | Open Subtitles | هل تريدين منى ان اصدق ان هذا الولد بعد كل ما ممرتم بة قضى اليل فى سريرك دون ان يفعل شىء |
Doc'ın Yvette hakkında haklı olduğuna inanmak istemiyordum bu yüzden bizzat görmek istedim. | Open Subtitles | لم اكن اريد ان اصدق دوك بخصوص ايفات لذلك قررت ان اكتشف بنفسي. |
Ama bu Sonu Dilli'nin söylediği hiç bir şeye inanmam. | Open Subtitles | ولكن اذا سونو ديلي قال ذلك, لن اصدق على الاطلاق |
Rehberlerinin Zachary Shawn olduğunu gördüğümde inanamadım. | Open Subtitles | عندما رأيت ان قائدهم زاكاري شون لم اصدق ذلك؟ |
Ama gerçeği öğrenmek istiyorsan, hayır, senin hayatını düzelttiğine inanmadım. | Open Subtitles | لا لا اصدق أنك قد قلبت حياتك رأسا على عقب |
Birileri onun Romanov olduğunu söylüyor diye, o şeyin bunca yıl sonra uyandığına inanacağımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | أه هل من المفترض أن اصدق أن هذا الأمر سيصحو بعد كل هذه السنين لأن هناك من تدعي أنها من عائلة رومانوف |
Bana mantıklı bir sebep göster. Öldüğüne kendimi alıştırmışken, neden inanayım ? | Open Subtitles | أعطِني سببَ جيدَ واحد بإِنَّني يجب ان لا اصدق أنك مازلت ميت. |
İcra Kurulu'nda bir köstebek olduğuna inanamam. | Open Subtitles | لا اصدق ذلك هناك جاسوس على المجلس التنفيذي. |
Buna inanmaya devam ettiğim için de... annenin infazına onay verdim. | Open Subtitles | و جعلني اصدق ذلك فتره كافيه جعلتني اقيم الحد على امك |
Ben arkadaşlarımın anlattıklarına ve gördüklerime inanırım. | Open Subtitles | أنا اميل إلي ان اصدق ما يقوله لي اصدقائي و ما اراه بعيني |
İlk başta ben de inanmamıştım ama artık bir kan emiciye dönüştüğümden eminim. | Open Subtitles | أتعرف الذي يشربون الدماء ، مصاصو دماء في باديء الأمر لم اصدق نفسي |
Bir dakikalığına söylediğine inandım diyelim. | Open Subtitles | دعينا فقط نقول للحظة انا لا اصدق كل ما تقولينه |