ويكيبيديا

    "اصدق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • inanamıyorum
        
    • inanmıyorum
        
    • inanıyorum
        
    • inanmamı
        
    • inanmak
        
    • inanmam
        
    • inanamadım
        
    • inanmadım
        
    • inanacağımı
        
    • inanayım
        
    • inanamam
        
    • inanmaya
        
    • inanırım
        
    • inanmamıştım
        
    • inandım
        
    5 yıldır birliktesiniz ve ona hala oturmasını öğretmediğine inanamıyorum. Open Subtitles لا اصدق انه معي منذ خمس سنوات ولم يتعلم الجلوس.
    Bir türlü hayranlarım olduğuna inanamıyorum. Hayatım boyunca bunu beklemiştim. Open Subtitles لا اصدق ان لدى جمهور لقد تمنيت هذا طوال حياتى.
    - Benim için geldiğine inanamıyorum. - Seni öldürmelerine izin vereceğimi mi sanıyorsun? Open Subtitles لا اصدق بإنهم سيأتون من اجلي هل كنت تعتقد انهم ستركونك تموت ؟
    Dürüstçe, buna inanmıyorum, ama bunun olmasının sebebi Mark'ın söylediği bir şeydi. Open Subtitles آهـ ، صدقــاً لا اصدق هذآ لكنــه بسـبب شيء مـا قالـه مــارك
    Alo? Odada ki en deli kişinin sen olmadığına inanamıyorum. Open Subtitles لا اصدق بأنك لست الرجل الاكثر جنونا في هذه الغرفة
    Ailemi ziyarete geldiğine inanamıyorum, ve üstelik ilişkğimiz bir haftalık olmasına rağmen. Open Subtitles انا لا اصدق انك هنا تزور عائلتى ونحن معا من اسبوع فقط
    Buna inanamıyorum! Onu böyle izlemek senin fikrin mi ? Open Subtitles انا لا اصدق هذا هل هذه هى طريقتك فى المراقبه
    Gerçekten de palyaço gibi giyindiğine inanamıyorum. Çok fazla dikkat çekeceksin. Open Subtitles لا اصدق انك تنكرت حقاً بزي مهرج ستجلبين الكثير من الانتباه
    Kız kardeşinin sürpriz ziyaret yapmak için izin aldığım haftayı seçmesine inanamıyorum. Open Subtitles انا لا اصدق ان شقيتك اختارت اسبوع اجازتى لتأتى فى زيارة مُفاجئة
    O'nunla birlik olup, benden bir şey gizlemiş olmana inanamıyorum. Open Subtitles لا استطيع ان اصدق انك اخفيت سرك عني وقلتيه لها
    Sırf delice bir şeyler yapsın diye onu sarhoş etmeye çalıştığına inanamıyorum. Open Subtitles انا لا اصدق انك تريدة ان يشرب فقط لكى يفعل اشياء مجنونة
    Evliliğimizin en güzel hatıralarının yalanlar üzerine kurulu olmasına inanamıyorum. Open Subtitles لا اصدق ان احدي افضل لحظات زواجنا مبني علي الكذب
    Bugün çekimin son günü Kit. Burada olduğuna inanamıyorum. Dayanamadım. Open Subtitles لا لا ذلك أخر تصويل لليوم لا اصدق أنك هنا
    Hiç göremediğim bir yere bu kadar para harcadığıma inanamıyorum. Open Subtitles بالكاد اصدق كمية قضائي الوقت في مكان لم اراه مطلقا
    Bunu söylediğime inanamıyorum ama Glee kulübünde olmayı da çok seviyorum. Open Subtitles ولا اصدق انني اقول ذلك لكني احب انني في نادي الغناء
    "Almanya'da bile Masurenliler kadar sadık bir yer olduğuna inanmıyorum." Open Subtitles انا لا اصدق ان في ارض بألمانيا وفية مثل ماسوريا
    - İnanmıyorum. - Düzenli olarak görüşüyorduk. Open Subtitles لا اصدق هذا لقد اعتدنا ان نتقابل بشكل ثابت
    Ann Margret'a hiç bir zaman gece sahneye çıkmasının teklif edilmediğine inanıyorum. Open Subtitles اصدق بان اان مارغريت لم تتح الفرصه ابدا كي تكون ممثلة هوى
    İsmi, Trash Rock gruplarının favori içkisi gibi olan bir çocukla geceyi aynı yatakta geçirip hiçbir şey olmadığına inanmamı bekleme. Open Subtitles هل تريدين منى ان اصدق ان هذا الولد بعد كل ما ممرتم بة قضى اليل فى سريرك دون ان يفعل شىء
    Doc'ın Yvette hakkında haklı olduğuna inanmak istemiyordum bu yüzden bizzat görmek istedim. Open Subtitles لم اكن اريد ان اصدق دوك بخصوص ايفات لذلك قررت ان اكتشف بنفسي.
    Ama bu Sonu Dilli'nin söylediği hiç bir şeye inanmam. Open Subtitles ولكن اذا سونو ديلي قال ذلك, لن اصدق على الاطلاق
    Rehberlerinin Zachary Shawn olduğunu gördüğümde inanamadım. Open Subtitles عندما رأيت ان قائدهم زاكاري شون لم اصدق ذلك؟
    Ama gerçeği öğrenmek istiyorsan, hayır, senin hayatını düzelttiğine inanmadım. Open Subtitles لا لا اصدق أنك قد قلبت حياتك رأسا على عقب
    Birileri onun Romanov olduğunu söylüyor diye, o şeyin bunca yıl sonra uyandığına inanacağımı mı sanıyorsun? Open Subtitles أه هل من المفترض أن اصدق أن هذا الأمر سيصحو بعد كل هذه السنين لأن هناك من تدعي أنها من عائلة رومانوف
    Bana mantıklı bir sebep göster. Öldüğüne kendimi alıştırmışken, neden inanayım ? Open Subtitles أعطِني سببَ جيدَ واحد بإِنَّني يجب ان لا اصدق أنك مازلت ميت.
    İcra Kurulu'nda bir köstebek olduğuna inanamam. Open Subtitles لا اصدق ذلك هناك جاسوس على المجلس التنفيذي.
    Buna inanmaya devam ettiğim için de... annenin infazına onay verdim. Open Subtitles و جعلني اصدق ذلك فتره كافيه جعلتني اقيم الحد على امك
    Ben arkadaşlarımın anlattıklarına ve gördüklerime inanırım. Open Subtitles أنا اميل إلي ان اصدق ما يقوله لي اصدقائي و ما اراه بعيني
    İlk başta ben de inanmamıştım ama artık bir kan emiciye dönüştüğümden eminim. Open Subtitles أتعرف الذي يشربون الدماء ، مصاصو دماء في باديء الأمر لم اصدق نفسي
    Bir dakikalığına söylediğine inandım diyelim. Open Subtitles دعينا فقط نقول للحظة انا لا اصدق كل ما تقولينه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد