| Ancak çok dikkatli yaklaşılsa da bir fareyi yakalamak kolay değildir. | Open Subtitles | لكن الإمساك بالجرذان ليس أمرا سهلا مهما كنت حذراً باللحاق بهم |
| Dışarı çıkıp bir tanesini yakalamak istediğimde hastalıklı olabileceklerini söylediler. | Open Subtitles | ,أردت الخروج و الإمساك بواحد ,لكنهم قالوا أنهم يحملون أمراضا |
| Ancak elinizi uzatır ve yakalamaya çalışırsanız, onu paramparça edersiniz. | TED | و لكنك إذا حاولت التقاطها و الإمساك بها فسوف تدمرها. |
| Anneni ziyaret etmeye gittiğimizde elini tutmak istedim ama yapamadım. | Open Subtitles | عندما زرنا والدتك، أردت الإمساك بيدك لكنني عجزت عن ذلك |
| Erkek sivrisinekleri doğada yakalamak gerçekten çok zor çünkü insanlardan etkilenen sivrisinekler sadece dişiler. | TED | من الصعب الإمساك بذكر البعوض لأن الإناث وحدهنّ اللاتي ينجذبن للبشر. |
| Yetimhaneye bağışlanan her bir kuruşu, müdür zimmetine geçiriyordu. Yokluğumda çocuklar o kadar bakımsız kalmışlardı ki kendilerini doyurmak için fare yakalamak zorunda kalmışlardı. | TED | كان المدير يختلس كل سنت يتبرع به لدار الأيتام، وفي غيابي، كان الأطفال يعانون من إهمال فظيع حيث أجبروا على الإمساك بالفئران لإطعام أنفسهم. |
| Katilleri yakalamak için her şeyini riske atarsın ve jüri onları serbest bırakır. | Open Subtitles | تخاطر بحياتك من آجل الإمساك بالقتلة وهيئات المحلفين تطلق سراحهم |
| Efendim, uçurtma yakalamak kolay değildir. | Open Subtitles | الإمساك بالطائرات الورقية ليس أمرا سهلاً . يا سيدي |
| Bundan sonra onu yakalamak daha kolay olacak. | Open Subtitles | سَيصْبَحُ من السهل الإمساك به من الآنَ فَصَاعِدَاً |
| Bu adamı gerçekten yakalamak istiyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تريد الإمساك بهذا الرجل فعلاً أليس كذلك؟ |
| Hâkim onu yakalamaya çalıştıktan sonra kasap buna tuzak kurmuş muhtemelen. | Open Subtitles | والجزار أوقعه في فخ ربما بعد أن حاولت القاضية الإمساك به |
| Egonu bir tarafa bırakıp kötü adamı yakalamaya yardım etmek çoğunluğun iyiliği olur. | Open Subtitles | قد تتحقق المصلحة العامة عن طريق إيثار الآخرين والمُساعدة في الإمساك بالرجل السيء |
| Sakın kendi başınıza yakalamaya kalkmayın. Yanına yaklaşmayın. | Open Subtitles | رجاء ً, لا تحاولوا الإمساك به, لا تقتربوا منه حتى |
| Pençeler bir şeyi delmek için, patlatmak için ve tutmak için uygun ama pençelerin uçları yakalamayı zorlaştırıyor ve tehlikeli olabilir. | TED | تُعدّ المخالب مثاليّة للثقب والتنقيب والتعلُّق، لكنّ نهايتها تجعل الإمساك صعبًا، وخطرًا بشكلٍ محتمل. |
| Belki sizin ele geçirmenizin zor olacağı biri, ama ben onu size getirebilirim. | Open Subtitles | الشخص الذي تبحث عنه ربما من الصعب الإمساك به, لكنني أستطيع جلبه لك. |
| - Eğer onu tutuklatırsak, ikinci adamı yakalama şansımız tükenir. | Open Subtitles | إذا إعتقلناه لن يكون لدينا فرصة في الإمساك بالرجل الثاني |
| Pantolonlarımızı yukarı sıyırıp sivrisineklerin bizi ısırmak için gelmesini bekliyorduk. Böylece onları yakalayıp sıtma taşıyanları tespit edebilecektik. | TED | كنا نُشمّر ملابسنا، وكنا ننتظر قدوم الناموس ليقوم بلدغنا حتى نتمكن من الإمساك بهم لنتحقق إن كانوا يحملون الملاريا. |
| Savunmalarını kırıp ataklarda ısırılmazsak şu balığı yakalayabiliriz. | Open Subtitles | إذا أمكننا النظر خلف هذه الخطوط الأمامية و ليس قليلا في هذه الزوايا يمكننا الإمساك بتلك السمكة |
| Pekala, artık o herneyse, bu kutudan onu yakalamamıza yarayacak birşey çıkar umarım. | Open Subtitles | حسناً ، أياً كان يستحسن أن يكون هناك شيء ما في هذا الصندوق يساعدنا على الإمساك به |
| Bayım, dondurma kamyonuna gidebilmem için kedimi tutabilir misiniz? | Open Subtitles | أيها السيد ، هل تستطيع الإمساك بقطتي لأتمكن من الذهاب لسيارة الآيس كريم ؟ |
| Vardır. yakalamama yardım etmek ister misin? | Open Subtitles | إنه هناك، هل تريدين مساعدتي في الإمساك به؟ |
| Şey, UMACI'yı yakalayamazsın, değil mi? | Open Subtitles | حسنا .. لا تستطيعين الإمساك بالبعبع .. أليس كذلك ؟ |
| Saniyede 5 metre hızda MTA'yı yakalayabilirim. | Open Subtitles | يمكنني الإمساك بمكوك الصعود بمعدل 5 أمتار بالثانية |
| Peki, üzüntünün sebebi sobelenmiş olman mı, ...yoksa gördüğün tutar mı? | Open Subtitles | هل أنت مُحبط أن يتم الإمساك بك ؟ أم أنك محبط بسبب ما رأيته ؟ |
| Babamı tanıyanlar bilir ki, onun tek bir sorunu vardı Kabızlık. | Open Subtitles | ومن يعرف والدي ,يعرف أنه كان يعاني من مشكلة واحدة: الإمساك |