| Bakın tekrar, güvenlikli olan birşeyi alıyoruz ve bilerek isteyerek güvenliğini zayıflatıyoruz. Sonuç hepimiz için daha az Güvenlik. | TED | لذا مرة اخرى ، ناخذ شئ مأمونا و ندعه يفقد الامن بقصد بجعلنا نحن اكثر فقدا للامن تبعا لذلك |
| Ben ve Bağımsız Diplomat'taki çalışma arkadaşlarım, Güvenlik Konseyi'nin etrafından dolandık. | TED | حيث ذهبنا انا و زملائي في الدبلوماسي المستقل الى مجلس الامن |
| Bu sabahki Güvenlik kasedinin kopyasına ihtiyacım var, ITS'te 8:50- 9:00 arası, | Open Subtitles | انا بحاجه لشريط الامن ما بين الساعه الثامنه و النصف و التاسعه |
| güvenli ev kullanılamaz durumda olduğundan başka bir şey ayarlamam gerekti. | Open Subtitles | مع بيت الامن خارج التفويض عليا أن اقوم بـ أستعدادات اخرى |
| Dışarı çıkmak için, güvenliği harekete geçirecek bir şey yapmalısınız. | Open Subtitles | للخروج عليك إفتعال حركة لجعل الامن بعيداً عنك وعلى تحرك |
| Güvenlik görevlileri arasında kraliyet muhafızlarının da olması için ısrar ediyorlar. | Open Subtitles | أنهم يصرون على ان يكون حراسهم الملكيين جزء من تشكيل الامن |
| Eğer Güvenlik içeri zorla girilme olduğunu duyarsa biraz sorun çıkarıyorlar. | Open Subtitles | سوف يؤثر قليلاً لو ان الامن عرف انه كان هناك اقتحام |
| Yerel Ulusal Güvenlik bürosu için veri depolama hizmeti veriyoruz. | Open Subtitles | نحن منشأة تخزين البيانات خارج الموقع لصالح مكتب الامن القومي. |
| Güvenlik sisteminin iyi çalıştığına dair daha güzel bir gösteri göremezdin. | Open Subtitles | أنتِ لا تستطيعين الحصول على مظهر جيد لكيفية أن الامن جيد |
| Güvenlik ekibini hareket geçirdinizmi en iyi kaçma şansınız onlarla gitmektir. | Open Subtitles | بمجرد جعل فريق الامن يتحرك افضل فرصة لك هي التحرك معهم |
| Ulusal Güvenlik, CÖC hücresini LA'de aylardan beri takip ediyor. | Open Subtitles | الامن الداخلى كان يراقب حركة الجهاد فى لوس انجلس لشهور |
| Trafik kameraları, benzin istasyonu Güvenlik kameraları ve her şey... | Open Subtitles | كاميرا المرور ، محطات الوقود ، كاميرات الامن كل شيء |
| Ben senden zaten bir adım öndeyim. Zaten Güvenlik sistemini kırdım. | Open Subtitles | أوه،انا بالفعل متقدم خطوة واحدة عنك انا بالفعل اخترقت نظام الامن |
| ...çocuk köleleri kullanılarak çıkartılır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi... ...buna “kan mineralleri” de demektedir. Çin, Shinjin’de ki... ...bazı bileşen yerlerine ve kapatılmış bir fabrikaya gezide bulundum. Bu yıl içerisinde fabrikada... | TED | و ينجم من قبل عصابات مسلحة بواسطة اطفال مستعبدين. ما يدعوه مجلس الامن الدولي المعادن الدموية . ثم انتقل الى بعض المكونات و انتهى في مصنع في مدينة شين جين في الصين، |
| Bu gizlilik ve ulusal Güvenlik dengesi olarak da görebileceğimiz bir konu. | TED | وقد تم نوعا ما صياغته كتوازن بين الخصوصيه و الامن القومي |
| Güvenlik Konseyi, X sayıda yıl kadar önce, benim orada olduğum 10 yıl önce olduğu gibi şimdi de aynı şekilde işlerini yürütüyordu. | TED | مجلس الامن يقوم بعمله بنفس الطريقة حتى اليوم . كما كان يقوم بها منذ سنوات خلت عندما كنت هناك من 10 سنوات |
| güvenli ev kullanılamaz durumda olduğundan başka bir şey ayarlamam gerekti. | Open Subtitles | مع بيت الامن خارج التفويض عليا أن اقوم بـ أستعدادات اخرى |
| Sanırım Brian'ın kardeşi güvenli evdeymiş ve biri bıçak yarasıyla onun evine gelmiş. | Open Subtitles | اعتقد ان شقيقة براين كانت في المنزل الامن و ظهر شخص ما مطعون |
| Bu yerin güvenliği yok mu? | Open Subtitles | ألا يوجد لديهم اى نوع من الامن فى هذا المكان ؟ |
| Beni güvenlikten bir silah geçirip suikastçıya vermem için kullandılar. | Open Subtitles | لقد استعملونى لتهريب السلاح من خلال بوابه الامن واعطائه للقاتل |
| Eski ortaklarımdan biri güvenliğin başındaydı... yani bana borçluydu. | Open Subtitles | شريك سابق لي رئيس الامن هناك حاليا وهو يدين لي سوف تكون مفاجاة جيدة |
| Randy ile birlikte aşağı güvenliğe inip,gözetim kayıtlarını tekrar inceleyelim. | Open Subtitles | راندي وانا سننزل الى الامن مرة آخرى ونستعرض أشرطة المراقبة. |
| Güvenliğim arttırıldı. Gizli Servis yanıma yaklaştırılmaman için talimat aldı. | Open Subtitles | لقد اضافوا المزيد من الامن حولى حتى لا تقترب مني |
| Bu durum Ulusal Güvenlikle ilgili olsa iyi olur. | Open Subtitles | في الحقيقه هذا يتعلق بموضوع الامن القومي |
| Evrak işleri, güvenlikte takılmaya başlayınca, insanlar uçaklarını kaçırmaya başlayacak. | Open Subtitles | لذالك عندما تتوقف الاوراق عند الامن والناس تبدأ بفقدان رحلاتها |
| Ben bu ülkenin yiyecek güvenliğinden sorumluyum. | TED | تقع على عاتقي مسؤلية الامن الغذائي لهذا البلد |
| Polisler gitti ama bu koruma muhtemelen onu takip ediyor. | Open Subtitles | رجال الامن يذهبون ناحية الحريق ولكن مازال هناك الحرس الخاص |
| UGA ile işbirliğinizin genişliğinden bahsediyordunuz? | Open Subtitles | وكنت تناقش مدى تعاونك مع وكالة الامن القومي ؟ |