| - Aramızda bir casus olmalı. - casusun icabına bakıldı. | Open Subtitles | لابد من وجود جاسوس بيننا لقد تم العنايه بهذا الجاسوس |
| - Bu pusunun ardındaki casus olarak beni gösteren ifadeyi imzalamanızı anlıyorum. | Open Subtitles | لقد فهمتٌ أنكِ وقعتِ على تصريح .يفيد بأني الجاسوس وراء ذلك الكمين |
| Bu ödevin ödünü patlattığını bilmediğimi sanma, seni köstebek. | Open Subtitles | لا تظنن أني لا أعرف أن هذه الوظيفة تخيفك، أيها الجاسوس |
| köstebek Sydney Bristow'dur. | Open Subtitles | الذى هو الأن فى أيدى ال ك.ديريكتويت. سيدنى بريستو هى الجاسوس. |
| Hangisi kulağa daha iyi geliyor... Forvet oyuncu mu yoksa ajan mı? | Open Subtitles | الموافقة، لذا الذي يَبْدو أفضل المستلم أَو الجاسوس العريض؟ |
| Onlar bulmadan önce köstebeğin kim olduğunu ortaya çıkarmazsak kadın ve çocukları ölür. | Open Subtitles | ان لم نكتشف من هو الجاسوس قبل ان يجدوها, فستومت هي والاولاد غارسيا |
| köstebeği aramaya devam etmenizi öneririm. | Open Subtitles | أقترح بقوة أن تستمر فى البحث عن الجاسوس. |
| Muhtemelen bir şişe içki uğruna sahip olduğumuz tek casus odur. | Open Subtitles | قد يكون الجاسوس الوحيد الذي حصلنا عليه, مقابلة زجاجة خمرة واحدة |
| Çünkü "bir casus bile kabiliyetli bir avukat edinebilir"i göstermek istiyorlar. | Open Subtitles | لأنّهم أرادوا أن يظهروا أنّه حتّى الجاسوس يحصل على محام مُقتدر |
| Farz edin ki bir casus bunu ele geçirdi ve üzerinde Roosevelt adını gördü. | Open Subtitles | إفترض أن الجاسوس سرق هذه ووجد . إسم روزفلت عليها |
| Bizim kışladaki casus hikayesine bak mesela. | Open Subtitles | كان هناك الكثير من القلق بهذه المنطقه مثل قصة الجاسوس الذى كان فى ثكنتنا |
| Seni küçük casus. casusluk yapmanı profesör mü istedi? | Open Subtitles | أيها الجاسوس الحقير هل كلفك الأستاذ بذلك ؟ |
| köstebek hayatta olduğu sürece sen ölü bir adamsın. | Open Subtitles | , طالما الجاسوس حى . فأنت محكوم عليك بالموت |
| köstebek hayatta olduğu sürece sen ölü bir adamsın. | Open Subtitles | , طالما الجاسوس حى . فأنت محكوم عليك بالموت |
| Eğer köstebek dostlarından biri ise onu öldürmeye cesaret edebilir misin? | Open Subtitles | إذا كان أحد إخوتك هو الجاسوس هل تجرؤ على إخراجه؟ |
| Ben de casusun buraya benden önce gelip izlerini kapatacağını biliyordum. | Open Subtitles | وأنا أعلم الجاسوس الذي يريدون للمجيء هنا قبلي للغطاء على مساراته |
| Suçlu bir ajan. Seninle iletişime geçti mi? | Open Subtitles | الجاسوس المحتال قال انه يحاول الاتصال بك؟ |
| ADM'deki insanların köstebeğin sen olduğunu düşündüğünü biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انت تعرف ان العاملين في أ.د.م يعتقدون انك كنت الجاسوس |
| köstebeği saklandığı yerden çıkarmak için onu kullandığını öğrendiğinde mutlu olmayacak. | Open Subtitles | نعم، إنها متوجهة إلى الاجتماع الان لن يعجبها الأمر عندما تعرف نحن نستغلها لكشف الجاسوس |
| Uzun yıllar araştırdıktan sonra, bunu yapan ajanın kimliğini öğrenebildim. | Open Subtitles | وبقيت على هذا الحال لسنوات طويلة. وأخيراً,عرفت اسم هذا الجاسوس. |
| Üst kademedeki bir Sovyet ajanı sığınma talep ederse ne olur? | Open Subtitles | عندما يطلب الجاسوس السوفييتي حق اللجوء السياسي ؟ |
| Seni hangisi tuttu bilmiyorum ama bir Casusu gözünden tanırım. | Open Subtitles | لا أعلم لماذا قاموا بإيجارك ولكننى اعرف الجاسوس عندما أراه |
| # You gotta Spy hard | Open Subtitles | سوف تحصل على الجاسوس الصلب |
| Ve köstebeğe bizi atlatması için bir şans daha verelim öyle mi? | Open Subtitles | ونعطى الجاسوس فرصه أخرى للإيقاع بنا ؟ |
| Artie, eğer hain Claudia değilse ve belli ki onun olduğunu düşünmüyorsun... | Open Subtitles | ارتي ان لم تكن كلوديا هي الجاسوس ومن الواضح انك لا تظن أنها كذالك |
| Yalnızca bana bildirecek olan benim casusum. | Open Subtitles | .... الجاسوس الخاص بي تُبلغني أنا فقط بالأخبار |
| casuslar bana yaklaşamadan, ben onları öldürürüm, komutanım. | Open Subtitles | سأصيب الجاسوس قبل أن يطلق علي النار سيدي |