"الدوق" - Translation from Arabic to Turkish

• Dük
• Duke
• Dükü
• dükün
• Kont
• Grandük
• Düke
• Dükle
• düküm
• Dükünün
• Dooku

Dük, o korkunç posayı kendisiyle birlikte mozolesine götüreceğini söylüyordu.
الدوق قال بأنه سيحمل ذلك الصوت المريع معه إلى الضريح

Ama dün geceki savaşta Dük Henry'nin adamları onu öldürdü.
لكن ليلة أمس سقط في المعركة إلى رجال الدوق هنري

Herşeyi anlatmasını bekleyemezsin, değil mi? Bu yüzden o Duke.
انت لا تتوقع منه ان يخبر الجميع ولهذا هو الدوق

Chalfont Dükü, usüle uygun olarak aile mezarlığındaki yerini aldı.
الدوق الثامن لـ"شالفونت" ، أتـى إلى مكانه في مدفن العائلة

dükün askerlerinden bir bölümü yarın geliyor.
أقول لك أن هناك فرقه من سلاح فرسان الدوق ستصل غدا

Dük bu kadar çabuk cevabımı bekliyorsa beni fazla sevmiyor demektir.
الدوق لا يستطيع محبتي كثيرًا إذا كان بحاجة لجوابي بشكل شديد

Onun finalini oyna ve yarın gece yatağına gir yoksa Dük, Christian'ı öldürtecek.
مالم ترضي بنهايته وتنامين معه ليلة الغد الدوق سوف يقدم على قتل كريستيان

Dragan hapları ve Dük'ü istediğini söyledi. Dük ne cehennemde?
دراجان قال بأنه يريد الأقراص والدوق , أين الدوق ؟

Bir de hızlıca, ister aristokrat ister Dük olsun kimsenin yıllık 2,000'den fazla geliri olmayacağına dair kanun geçireceğiz.
وسوف نمرر قانوناً بسرعة حيث لن يزيد دخل أي مواطن عن 2000 في السنة ولا حتى الأوصياء ولا الدوق

Ticaret yasağı uyguladığı için bu suikasti Dük'e yıkmanız gayet kolay oldu.
من السهل عليك إلقاء التهمة على الدوق بوجود جنوده التي تفرض الحظر

Cüzdanı kim aldı görmedim ve Dük'ün yakınında bile değildim.
لم استطع رؤيه من اخذ المحفظه ولم اقترب من الدوق

Yeteri kadar problemim yok sanki Catherine bana Dük'ün çalınan altınlarını veriyorsun.
, وكأنه ليس لدي مشاكل كافيه , كاثرين تعطينني ذهب الدوق المسروق

Ya Dük'ün kim olduğunu gerçekten bilmiyordu ya da biliyordu ve yalan söyledi.
وايضا هو لم يعرف من هو الدوق على حقيقته او انه قَد كَذِب

Çünkü Dük olabilmem için önce sen Chalfont düşesi olmalısın.
"لأنه لابد أن تكوني دوقة "شالفونت قبل أن أصبح الدوق

Hayır.Duke's a babamız günün stresini ve yorgunluğunu atmak için gider.
لا. الدوق حيث أَبُّ يَذْهبُ للهُرُوب من الإجهادَ وإجهاد الحياة العاديةِ.

Duke Ellington tarafından anlaşılmış bir bilgelikti bu, ki kendisi repertuvarındaki en sevdiği şarkının hep bir sonraki olduğunu, hep daha bestelemediği şarkı olduğunu söylemiştir.
إنها حكمة التقطها الدوق إلينغتون، الذي قال بأن أغنيته المفضلة من مجموعته الموسيقية كانت دوماً الأغنية التالية، دوماً الأغنية التي كان عليه الآن أن يؤلفها.

Meg, "The Lost Duke of Gloucester"'i sattım. 5 dolar!
ميغ ميغ لن تصدقي ذلك لقد بعت قصه الدوق بخمسة دولارات انا كاتبه

Ama aklı başında hiçbir kadın Dükü sana tecih etmez.
لكن مؤكد انه لا توجد إمرأه بكامل إحساسها ستفضل الدوق عليك

Kardinal İngiltere'ye gönderildi. dükün ne zaman ayrılacağını bilmeliyiz.
ارسلك الكاردينال الى انجلترا سجل متى يرحل الدوق

Ben şimdi Düellocu şövalye olarak bilinen Kont Pierre de Battalie'yim.
انا الان الدوق بيير دي باتلييه المعروف كفارس محارب.

George ve Kraliçe Mary'nin taç giyme töreni için gelenler arasında Karpatya Kral Naibi Grandük Charles da bulunuyor.
وتشمل الوصى على كارباثيا سمو الدوق الأكبر تشارلز

Düke, bunu krallıktaki bütün kızlar üzerinde denemesi için emir verilmiş.
لقد أمروا الدوق أن يجربه على كل فتاه بالمدينة

Bir Dükle evlenmiş olsaydı, bu kadarına sahip olamazdı.
هي لم يكن أن يكون لديها مثلة، عندما تزوجت الدوق

- Sevgili düküm.
- عزيزي الدوق

Kurul, Majestelerinin talep ettiği gibi Kraliçenin sefirlerinden, Lorraine Dükünün oğluyla olan evlilik öncesi anlaşmaya ait yazılı kanıt istedi.
لقد تصرف المجلس بناء على طلب جلالتكم طالبنا دليل كتابي من مبعوث الملكة يخص عقد الزواج السابق لأبن الدوق لورين

Çocuğu bulduk ama kaçırma olayının arkasında galiba Ayrılıkçılar var. Burnuma Kont Dooku'nun kokusu geliyor.
إنه معنا ويبدو أن الآليين خلف عملية الإخطتاف وأعتقد أن الدوق وراء كل هذا