"الذى" - Translation from Arabic to Turkish

    • ne
        
    • bir
        
    • olan
        
    • bu
        
    • o
        
    • Sen
        
    • şu
        
    • ki
        
    • Neden
        
    • kişi
        
    • eden
        
    • kim
        
    • şey
        
    • için
        
    • benim
        
    Bunlar neydi? Sarı hardal. Sarı hardalın içinde ne var? TED كيف كانا؟ مسطردة صفراء. ما الذى كان فى المسطردة الصفراء؟
    Bahsetmek istediğim örnek ya da sormak istediğim soru şu: sıtma nedeni olan organizmayı daha zararsız hale evrimleştirmek için ne yapmalıyız? TED و المثال الذى أود طرحه هو, أو الفكرة التى أود طرحها, السؤال هو, ماذا يمكننا أن نفعل كى نجعل الملاريا أقل ضرراً؟
    Gecenin bir yarısı sizi tümüyle çılgına çeviren kulaklarınızdaki o berbat vızıldama sesi? TED هذا الصوت المزعج الذى يحيط بأذنيك طوال الليل و الذى يقودك للجنون المطبق؟
    Size bu konuda bir fikir vermek için Amerika Birleşik Devletleri'nin fikir merkezi olan Louisville, Kentucky'ye bir yıldız koydum. TED فقط لإعطائكم فكرة بسيطة عن ذلك, قمت باعطائكم نجمة فى مركز الفكرة بالولايات المتحدة, الذى يقع فى لويس فيل, كنتاكى.
    Delirdin mi Sen? Oraya gidersem ne olabileceğini biliyor musun? Open Subtitles أنت تعلم ما الذى سيحدث لى إن ذهبت لهناك الان
    Bunun sonucu olarak, şu acayip durum var ki, seçkinler seçmenlerin kontrolünden çıktı. TED ونتيجة لذلك لدينا هذا الوضع الغريب الذى خرجت فيه النخبة عن سيطرة الناخبين.
    ne oldu ona? Boğulduğu gün içinde olduğu teknemi o? Open Subtitles هل كان ذلك القارب الذى أبحرت فيه عندما غرقت ؟
    Onu bu kadar rahatsız edecek ne yapıyorum bilmiyorum ama, ediyorum işte. Open Subtitles لا أعرف ما الذى أفعله ليدفعه إلى التوتر كثيراً ، لكنى أحبه
    o, bir erkek ve bir kadın karşılaştığında ne olacağını nasıl bilecek? Open Subtitles ، كيف يمكنه أن يعرف ما الذى سيحدث بين الأثنان معآ ؟
    Böyle bir işkenceye... değecek olan ne gibi bir sebebin var? Open Subtitles و ما السبب فى رأيك الذى يستحق كل هذا العذاب ؟
    Ve burada gördüğünüz şekilde sonuçlanır, bir rasyonalite sonucu olduğunu düşünmeyeceğiniz bir biçimde. TED وتقوم بـاستنتاج الشيء الذى تراه هنا والذي لن تتوقع أن يكون نتيجة للمنطق
    bu stromalitler tarafından salınan oksijen, bugün hepimizin soluduğu şeydir. TED الأوكسجين الذى ينبعث من هذة الستروماتوليتس هو الذى نتنفسه اليوم.
    Ben pamuk toplamayı tercih ederim. Ben o işten anlarım. Open Subtitles سأكون سعيداً لجنىّ بعض القطن هذا هو النوع الذى أفهمه
    Sen güçlü, kendine güvenen bir kadınsın sigaraya ihtiyacı olmayan. Open Subtitles انتى الان قوية ,امرأة واثقة من الذى لا يحتاج للتدخين
    - Onlara ihtiyacım yok. - Neden onlara ihtiyacın olmadığını düşünüyorsun? Open Subtitles لست بحاجة لهم ما الذى يجعلك تعتقدى انك لا تحتاجين لهم؟
    Dinamitlerin nerelere yerleştirileceğini tam olarak bilen tek kişi sensin. Open Subtitles انت الوحيد الذى يعلم بالضبط اين يجب ان يوضع الديناميت
    Hayatımız boyunca bizi sağlıklı ve mutlu eden şeyler nedir? TED ما الذى يبقينا سعداء و بصحة جيدة ونحن نعيش حياتنا؟
    o hıyar, şu anda ininde ne yapıyordur kim bilir? Open Subtitles انا اتسائل عن هذا الاحمق الذى صعد لمكانه المقفل الان
    bu, tam da onun yapmasını umduğun türden bir şey. Open Subtitles اتعلم, ان هذا هو الشئ الذى تتوقعها ان تقوم به
    Sağlık kliniği inşa etmek için kaynakları kullandı ve doğumhaneye onun ismi verildi. TED انها حشدت الموارد لبناء العيادة الصحية المحلية وجناح الأمومة الذى سُمِّى تكريمًا لها.
    Sizi geri getiren bendim. Hiçbir başka hediye benim altın elmama denk olamaz. Open Subtitles أنا الذى جائت بك , لا هدية أخرى يمكن أن تعادل تفاحتى الذهبية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more