"السرّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • sırrı
        
    • sır
        
    • gizli
        
    • gizlice
        
    • sırrın
        
    • sırrını
        
    • püf
        
    • sırla
        
    • Anahtar
        
    • sırrının
        
    • sırrımızı
        
    Mesele değil. İşin sırrı sanki ne yaptığını biliyor gibi görünmek. Open Subtitles لا يهم، السرّ يبدو كما لو كنتِ تعرفين ما تقومين بهِ.
    O küçük sırrı paylaşmamdansa kendi başının tabura olarak kullanılmasını tercih eder. Open Subtitles أوقن أنّه سيودّ رأسي مسند قدمين عن أن أفشي ذلك السرّ الصغير.
    Size bu sır 100 sterline patlayacak, aksi takdirde babama söylerim. Open Subtitles سيُكلّفك ذلك مائة جنيهاً حتى ! لا اُفشي السرّ إلى أبّي
    Size küçük bir sır vereceğim. Open Subtitles حسنا، أنا سأسمح لك بالدخول على السرّ الصغير.
    Yalan söyleyen ben değilim, benim gizli kalmış bir kocam yok. Size karşı hep dürüst oldum. Open Subtitles لست أنا من كان يروي الأكاذيب لم يكن لي زوج في السرّ كنتُ دوماً صادقةً معك
    O zaman bebeğimizi gizlice büyütürüz. Onun buradan götürülmesini sağlayacağım. Open Subtitles إذن سيبقى طفلنا الرضيع في السرّ أنا سأرتّب لأخذه بعيدا
    Size büyük sırrın sözünü vermiştim ve sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım. Open Subtitles أنا أعدكم بأنّ السرّ العظيم وأنا لن نقوم بتخييب ظنّكم
    Görünüşe göre işin sırrı motorlu taşıt bürosundaki bir formda. TED لقد وضح أن السرّ له علاقة بطلب إدارة المرور.
    Bu da internetin nasıl işlediğini gösteriyor. Bu internetin büyük sırrı. TED وهذا كيف يعمل الإنترنت. هذا هو السرّ العظيم الكبير.
    Birileri, bu sırrı saklayabilmek için, kopyalarımızı alırken çok uğraşmış. Open Subtitles ذهب شخص ما إلى قطعة المشكلة سرقة نسخنا لكتمان هذا السرّ.
    öldüğünde bu sırrı tek başıma koruyabileceğimi düşünmüyordum. Open Subtitles ..عندما مات. فإني حقا ً لم أدرك إن كان يمكنني أن أكتم السرّ لوحدي.
    İşin sırrı, kurabiye kavanozunu en üst rafa koyup bir seferde almak. Open Subtitles يكمن السرّ بأن تخزّني الكعكَ على الرفّ العلويّ، ثمّ تأخذينها واحدةً كلّ مرّة.
    Karımın beni aldattığı herkesin bildiği bir sır. Open Subtitles إذا قصة زوجتي فقط هذا السرّ المعروف الكبير
    Emrin gereğini yapmazsak bizim askerlere yakınlık duyduğumuzu varsayıp bu gizli görevi bir sır olarak saklayamayacağımızı düşünecekler ve bizi de öldüreceklermiş! Open Subtitles إذا لم نقم بتنفيذ الأمر، سيفترضون أننا نتعاطف مع الجنود وأننا غير مؤتمنين للحفاظ على هذا السرّ
    Bir sır bir kez açıklandı mı tüm çekiciliğini kaybeder, tüm tehlikesini de. Open Subtitles ما أن يفسّر السرّ فإنه يفقد كل سحره وخطورته أيضاً
    O kadar büyük bir sır için çok küçük bir zarf gibi. Open Subtitles هذا يبدو مظروفاً صغيراً مقارنة بحجم السرّ
    Eski krallıktaki tüm gizli büyüleri içinde barındırıyor. Open Subtitles يحتوي انه ضمنه جميعا السرّ تعزيم المملكة القديمة.
    Şehrimizde neredeyse her çarşamba öldü sanılan insanların gizlice yaşadığını öğreniyoruz. Open Subtitles الموتى في مدينتنا يتضح أنهم أحياء في السرّ كل أربعاء تقريبًا.
    Saklamaya çok uğraştığı bir sır. Bu sırrın onun zayıf noktası olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles سرّ يستميت لحمايته، وأعتقد هذا السرّ نقطة ضعف.
    Devlet sırrını çalan şu casusu düşün. Cha Chung U da aynı sebepten tehlikede. Open Subtitles الجاسوس الذي سرق السرّ الحكومي قُضي عليه من قِبل لصّ تافه؟
    Evet, Derek. İşin püf noktası iğneyi tam kaburgaların ortasına sokmaktır, tamam mı? Open Subtitles حسناً، السرّ في هذا هو إدخال الإبرة بين الأضلع مباشرةً, حسناً؟
    Yani bunca zamandır bu sırla mı yaşıyorsun? Open Subtitles إذن كنت تعيش هذا السرّ طوال الوقت لوحدك؟
    Kimsenin başarılı olamamasının sebebi bu. Bizim bebeğimiz bir şekilde bu olayda Anahtar görevi görüyor. Open Subtitles بطريقة ما ولسبب ما طفلنا هو السرّ
    Uzun zaman önce mutlu olmanın sırrının... mutlu olduğuna inanmak. Open Subtitles تعلّمت منذ زمن طويل... السرّ لأن أكون سعيد إنه فقط لتؤمن من أنت
    sırrımızı bunca yıldır sakladım çok özür dilerim. Open Subtitles كتمت هذا السرّ سنينًا، وإنّي في غاية الأسف.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more