Ben de 90 yaşındaki bir adamın göğüs kafesimi göçertebileceğini hiç sanmazdım. | Open Subtitles | لم أعرف ان رجل لديه 90 عاماً قد يضر تجويفي الصدري هكذا |
Bu durum, nefesin çok ani şekilde kesilip göğüs kafesine basınç yapmasıyla gerçekleşir. | Open Subtitles | ذلك يحدث عندما تتوقف عن التنفس لذا فجأة الرئتين تضغط تجاه القفص الصدري. |
Kurban alt sağ göğüs bölgesinden tek bir kurşun yarası almış. | Open Subtitles | الضحيه تعرضت لجرح من لطلقه واحده اسفل القفص الصدري جهة اليمين |
Ayrıca göğüs kafesinde morarma ve kaburgasında hafif hasar var... | Open Subtitles | و أيضًا كدمات على عظمة الصدر وضرر بسيط للقفص الصدري |
- Sadece kurbanın kalbinin çıkarıldığı an bir çeşit bıçakla göğüs kafesinin yarılarak yoğun bir kanamadan öldüğünü biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أن القفص الصدري للضحية قد شُقَ بشفرة من نوع ما وإنها ماتت بسبب نزيف حاد عندما قطع قلبها |
Bilmediğim şey ise göğüs kafesinde ne olduğu ve futbol zekası. | Open Subtitles | ما لا نعلمه هو ما خلف ذلك القفص الصدري وذكاءه الكروي |
Kambur oturma şekli, aynı zamanda göğüs kafesinin hacmini de daraltır. Bu durum, her nefeste akciğerlerinizde havalanacak daha az alan olduğu anlamına gelir. | TED | يؤدي هذا الشكل المنحني إلى انكماش التجويف الصدري أثناء الجلوس مما يعني أنه بات للرئتين مساحة أقل للتمدد أثناء التنفس |
göğüs kafesinin üstüne doğru daha sert ve daha yumuşak Kaburga kemiklerinin arasında dolandıkça sertlik farkını hissedebiliyorum. | TED | وبينما أُمرره فوق القفص الصدري وفوق العضلات بين الأضلاع، فيتغير بين الصلب واللين بإمكاني أن أشعر بالصلابة. |
Sizden bir köpeğin göğüs kafesini hayal etmenizi istiyorum. | TED | لذلك أريدكم أن تتخيلوا القفص الصدري للكلب. |
Bu son derece narin sistem, göğüs çatısı boyunca uzanan çatal kaburgalar ile yerine sabitlenmiş durumda. | TED | الآن، يتم حبس هذه التركيبة الدقيقة للغاية في مكانها من خلال سلسلة من الأضلاع المتشعبة على طول السقف الصدري. |
Köpeğin derisini soymuş ve bir zırh geliştirmiş, köpeğin göğüs kafesini almış ve bir kızak geliştirmiş, başka bir köpeği kızağa bağlamış ve beline taktığı bok bıçağıyla buz kütleleri üzerinden kayarak kaybolmuş. | TED | وسلخ الكلب وارتجل سرج وأخذ القفص الصدري للكلب وارتجل زلاقة وربط كلب في السرج واختفى فوق الجليد، وسكين البراز في حزامه |
Eğer şaka yapacaksan, göğüs kafesini söküp şapka niyetine kullanırım. | Open Subtitles | إذا كان عندك معلومات سأكون ممتنة إذا قلتها وإذا مزحت سأرتدي قفصك الصدري كقبعة |
İkinci kurşun C-7 göğüs sinirinden geçip pektoralis majör kasından çıkmış." | Open Subtitles | الرصاصة الثانية اخترقت هاستينغس عبر العصب الصدري السابع خرجت عبر العضلة الصدرية الكبرى |
Ama göğüs boşluğunu küçük bir şey delmiş olmalı. | Open Subtitles | ولكن هناك شيء صغير تسبب في عمل هذا الثقب في القفص الصدري |
Ama yangın göğüs boşluğunun dışında başladı. | Open Subtitles | لكن الحريق أنشيء خارج الرئة في التجويف الصدري |
göğüs boşluğu kurumadan önce, Travma'ya götürün. Çok vakit yok! | Open Subtitles | ليس هناك مزيد من الوقت قبل أن يمتلأ التجويف الصدري بالدّم |
Her kol için 2 veya 3 parça, arka ve ön tek parça, ve omuzların üstünde bir parça ve bir kaç parçadan oluşan göğüs kafesi. | Open Subtitles | إثنتين أو ثلاث قطع لكل ذراع وقطعة واحدة لكل من الأمام والخلف وبعض القطع للكتف والقفص الصدري الذي يحتوي على عدة قطع |
Parçalanmış bir torasik aort vakası. CT çekilip ameliyat alınması gerek. | Open Subtitles | لدينا تشريح للأبهر الصدري و نحتاج إلى أشعه مقطعيه و غرفة عمليات جاهزه |
Gögüs kafesi incelendiğinde kardiyopulmoner sistemi* olduğu görülüyor kalp, akciğerler, hepsi teşhis edilebilir durumda beyaz, çizgili bir yapıya sahip olan ve insan fizyolojisine uymayan kas dokusu gibi bir yapı var. | Open Subtitles | فحص القفص الصدري يوافق وجود.. ما يظهر كنظام القلب والرئات.. القلب, الرئات, كلها قابلة للتعريف.. |
Bu iddiayı umursadığımdan falan değil ama tulumu takım elbisenin üzerine giyerek hile yapıyorsun. | Open Subtitles | حسناً ، ليس الأمر أنني أهتم بهذا التحدي ولكن هذا غش أن ترتدي الجنز الصدري فوق البذلة |
Kurbanın Kaburgası sternal kemiğin her iki tarafından kırılmış. | Open Subtitles | القفص الصدري للضحية كانَ مشقوقاً من كلا الجانبين للعظم الخلفي |
Kurşun kaburganın altından girmiş, soldan sağa doğru ilerlemiş. | Open Subtitles | الرصاصة اخترقت اسـفل القفص الصدري من اليسـار الى اليمين |
Bunu kaburgasına saplanmış halde bulduk. | Open Subtitles | الطبيب الشرعي عثر على هذه في القفص الصدري |