"العاج" - Translation from Arabic to Turkish

    • fildişi
        
    • fildişinden
        
    • Ivory
        
    • fil
        
    • fildişini
        
    • fildişleri
        
    • Fildişlerini
        
    • kemik
        
    Bırakalım da 1 milyon sterlinlik fildişi toprakta çürüsün mü? Open Subtitles و نترك مليون دولار من العاج تضيع لتتعفن تحت الارض؟
    Büyük miktarda fildişi, mücevher ve İspanyol altınıyla beraber battı. Open Subtitles وقد غرقت مع شحنة ضخمة من العاج والجواهر والدبلون الإسباني
    fildişi Sahilleri'nin kalkınmasının yüzde 80'ninden fazlası... ...modern sektöre gitti. TED أكثر من 80 في المئة من موارد التنمية في ساحل العاج تذهب للقطاع الحديث.
    Yemleri yok.Yerine, iki fildişinden oltaya takılan fok postu misinanın sonu sallandırılıyor. Open Subtitles بدون طُعم، بدلاً من ذلك، شَرَك من قطعتين من العاج تهتزان في نهاية خيط من جلد الفقمة.
    Bu tablet, geçen yıl Ivory Sahilinde bulundu. Open Subtitles هذا اللوح، وُجِدَ في، ساحل العاج العام الماضي،
    Üniversiteden sonraki ilk işim... ...yasa dışı Afrika fil dişi ticaretini araştırmaktı. TED أول وظيفة لي الخروج من الجامعة وكان التحقيق في الاتجار غير المشروع في العاج الأفريقي.
    Korumalar, kaçak avcıların birini yakalayıp fildişini geri aldılar. Hala değerli olduğu için orada öylece bırakamazlardı. TED وقد تمكنوا من اللحاق بأحد القتلة وأخذ العاج منهم لم يستطيعوا تركه هناك لأنه كان غالياً
    Başlangıcımı Abidjan Havalimanı'nda, ağır bir fildişi Sahili sabahıyla yaptım. TED أول قدومي كان في مطار ابيدجان في صباح جميل في ساحل العاج.
    Kongo kimin umurunda, fildişi Sahilleri, Liberya, Sierra Leon, tüm bu yerleri hayatım boyunca hatırlayağım. TED من يهتم لأمر الكونغو ، ساحل العاج ، ليبيريا ، سيراليون ، كل هذه الأماكن التي .. .. لن أنساها ما حييت.
    Kaçak fildişi ve vahşi hayvan eti avcılığı bulaşıcı hastalık ve savaşlara yol açıyor. TED فالصيد من أجل العاج وصيد الطرائد يؤدي إلى أوبئة عالمية ونقل الأمراض والحرب.
    fildişi Sahili'nde basın kesin çizgilerle ayrılmış durumda. Soykırım öncesi Ruanda'nın medyası ile kıyaslanabilir. Tahmin edebilirsiniz. TED أعني، أن الصحافة في ساحل العاج كانت منقسمة بشدة. تكاد تماثل الإعلام في رواندا قبل عمليات الإبادة. فلكم أن تتخيلوا.
    fildişi Sahili'nde her görüşten karikatüristi bir araya getirdik. TED قمنا بجمع عدد من الرسامين من جميع أنحاء ساحل العاج.
    Ama sonunda fildişi Sahilinin 13 yıllık politik sorunlarına değinen bir kitap ile geldiler. TED و لكن في النهاية خرجوا بكتاب، يُبيّن ثلاثة عشر عاما من الكوارث السياسية في ساحل العاج.
    fildişi için mi, kadın için mi beni Afrika'ya sürükledin? Open Subtitles سحبتني خارج إلى أفريقيا لذهاب بعد العاج أو إمرأة؟
    Büyükannemin fildişi saplı, çok güzel bir bıçağı vardı. Open Subtitles كان لدى جدتي سكين جميل جداً بمقبض من العاج
    fildişi çabucak bozulur. Open Subtitles اللؤلؤ و العاج الأصلي لا يمكن صقلهما بسهولة
    Ve onun, antika fildişi kabzalı görmeniz gereken birbirinin aynıbir çift 45'liği vardı. Open Subtitles وعنده زوجان متشابهان من مسدس عيار 45 بمقبضي من العاج العتيق ثم هناك شيئا ما قابلا للمسك
    Buradaki fildişinden hayvan tasvirleri. Open Subtitles يمكننا أن نفكر في تصوير الحيوان في العاج هنا
    Baksana, Ivory uçuşu bitmedi mi hala? Open Subtitles مازلنا فى تأثير البنجو ذلك العاج ؟
    Bir mamut mezarlığındaki buzun altında istiflenmiş lanet olası bir servet değerindeki fildişleri. Open Subtitles مقبرة فيلة لحيوانات الماموث كنز من العاج تحت الجليد يساوي ثروة كبيرة
    - Fildişlerini görmesinler. Open Subtitles - لا تدعهم يرون العاج -
    Sapı kemik değil de başka bir maddeden mamul olsaydı ne olurdu? Open Subtitles ماذا إن لم يصنع المقبض من العاج و لكن من شيء آخر ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more