Zenciler silah veya sopa taşıyamaz. | Open Subtitles | لا يمكن للزنوج حمل السلاح و لا حتى العصي |
Retinamızda, çubuk ve koniler adı verilen özel reseptörler vardır. | TED | داخل الشبكية توجد مستقبلات خاصة تسمّى العصي و المخاريط. |
Bir gün, takımımızdan biri bir okula gitmiş ve bir öğretmenin okulun bahçesinden taş ve sopalar alıp sınıfa götürdüğünü ve onları öğrencilere verdiğini görmüş. | TED | في أحد الأيام، ذهب أحد أعضاء فريقنا إلى مدرسة ورأى مُعلما يلتقط العصي والحجارة من حديقة في الخارج ويأخذها إلى داخل الفصول الدراسية ويعطيها للطلاب. |
Ayaklarında tekerlekler ve sopaları vardı. | Open Subtitles | فلديهم عجلات يسيرون بأقدامهم عليها ولديهم تلك العصي |
çubuklar parlaklığı ölçer, böylece ne kadar ışık olduğunu biliriz. | TED | العصي تقيس السطوع حتّى نعرف كمية الضوء الموجودة. |
Canavarlarla da doğal yoldan savaşabilirsin, sopalarla taşlarla. | Open Subtitles | حسنا، يمكنك أيضا قتال الوحوش بطريقة طبيعية، باستعمال العصي و الحجارة |
Besin, dal parçası ve kemik toplamak için serbest kalmıştı. | Open Subtitles | كانت حرة لجمع الطعام و إلتقاط العصي و العظام. |
Sonra adam 5 tane sopayı bir araya getirmiş ve bunu çocuğun birine uzatmış. | Open Subtitles | ..الآن جمع الرجل كلّ العصي الخمس ..و أعطاها لطفلٍ واحد وقال |
Turnuvada oynayan sopa taşıyıcısını duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعت عن حامل العصي الذي سيشارك بالبطوله؟ |
Penisini bağlıyorlar kıçına sopa sokuyorlar. | Open Subtitles | يقيدون قضيبك برباط حذاء و يضعون العصي في مؤخرتك إنه مكان مريض، مريض حقاً |
Taş ve sopa kemiklerimi kırabilir ama çubuk sandalyeler rahattır. | Open Subtitles | العصي والأحجار قد تكسر عظامي أم الكراسي على العصي فهي مريحة |
İnsanlardan bağış toplayarak ve bir çift çubuk satarak geçimlerini sağlıyorlardı. | TED | ومن الواضح أنهما يتكسّبان من طلب التبرعات وبيع أزواج من العصي مربوطة بحبلين. |
Ben oradayken bir adam 10 avro karşılığında bir çift çubuk aldı, şaşırdım kaldım. | TED | وبينما أنا واقفة هناك، اشترى رجل ما زوجًا من العصي بـ10 يورو، مما أدهشني. |
Şu çubuk şeylerinin birine işedim ve sonuç olumlu çıktı. | Open Subtitles | حسنا .. انا تبولت على واحدة من تلك العصي الرخيصة وكانت الاجابة نعم |
sopalar ve taşlar belki kemiklerimi kırabilir ama hiçbir şey beni öldüremez. | Open Subtitles | العصي والأحجار قد تكسران عظامي .لكن لا شيء سيقتلني أبدا |
Taşlar ve sopalar kemiklerimi kırabilir ama isimler bana zarar vermez. | Open Subtitles | العصي والحجارة ستكسر عظامي ولكن الاسماء لن تؤذيني ابدا. |
- Campbell ile ilgili endişelenmeyi bırak. Git. Şu sopaları al. | Open Subtitles | "دعني أتولى أمر "كامبل إذهب و أحضر تلك العصي |
Bir sürü bıçakları, sopaları ve silahları var. | Open Subtitles | لديهم كل أنواع العصي والسكاكين والأسلحة |
Kısa çubuklar çantaları taşır. | Open Subtitles | من يجذب العصي الصغيرة يحمل الحقائب. |
...bana o sopalarla vurdular; sanki bir tür oyun oynuyorlardı. Ölebilirdin! | Open Subtitles | وكانوا يحاولون ضربى بتلك العصي كأنها نوع من الألعاب المرضية |
- Senin gibi toplayıcılarsa, ortalıkta dolanıp dal parçaları toplar. | Open Subtitles | الجامعين مثلكم يمشون و يلتقطون العصي |
Çocuk denemiş, ama 5 sopayı kıramamış. | Open Subtitles | حاول الصبي، لكنه لم يستطع كسر العصي الخمس |
Bir yığın gübre ve çöp olan sensin. | Open Subtitles | حسنا ، أنت كومة من العصي والروث. حسنا ، أنت كومة من العصي والروث. |
Asa bilimini bilenler için bu son derece bilindik bir şeydir. | Open Subtitles | هذا واضح جداً لكل مِنا الذين حملوا العصي لفترة طويلة. |
Topu attığımda, üç Sırığı da kırmak için atarım. | Open Subtitles | عندما القي الكره في لتحطيم العصي الثلاثه |
Ben hep bunun çocukları meşgul etmek için dalları birbirlerine bağlarken anlattıkları hikâyelerden sanıyordum. | Open Subtitles | .. لطالما ظننت أنه شيء مخصص للأطفال ، ليبقيهم مشغولين تخبرهم قصص عن سبب ربط العصي ببعضها |