"القاع" - Translation from Arabic to Turkish

    • dibe
        
    • dipte
        
    • dipten
        
    • altta
        
    • dibini
        
    • dibine
        
    • alt
        
    • Dibi
        
    • dip
        
    • köküne
        
    • alttaki
        
    • dibinde
        
    • tabana
        
    Ya körfezi geçirmiş ya da onu sulu ölümüne doğru dibe sürüklemiş. Open Subtitles هل حمله وعبر به المضيق ام سحِبه الى القاع وأغرقه فى الماء
    Bu canlılar öldüğünde, dibe battılar ve alüvyon tabakasına gömüldüler. Open Subtitles عندما ماتت هذه المخلوقات غرقت إلى القاع و طُمِرَت بالطمي.
    İşin doğrusu, akıllı telefonumla su altında çektiğim, dipte duran dev orfozun bir fotoğrafını gösteriyorum. TED في الحقيقة، إننى أريهم صورة التقتطها بهاتفي الذكي تحت الماء لسمك الأخفس الضخم مستقر في القاع.
    Ve gerçek Amerikan müziğinin en dipten geldiğini öğrendim. Open Subtitles و تعلمت أن الموسيقى الأمريكية الحقيقية تنمو من القاع
    Ben üstte yatarım, siz de altta. Open Subtitles نعم، تصعد هناك أنا سأنام على القمة، تكون على القاع
    Su öylesine berraktır ki dibini görebilirsin. Open Subtitles و خالي ونظيف جداً لدرجة تستطيع رؤية القاع
    Büyük Çılgın'ı, çukurun dibine inip video çekmesi için programlamıştım. Open Subtitles لقد برمجت بيج جيك للذهاب الى القاع لإلتقاط بعض الفيديو
    Ama anlamaz, dalgaların altına kayar ve dibe batar. TED لكنه لا يفهم، ينزلق تحت الأمواج ويغرق إلى القاع.
    Eğer misina gergin değilse dibe vurmuş demektir! Open Subtitles إذا كان عائماً , فهذا يعني أنها في القاع و لا فائدة من ذلك
    Bazen böyle insanlara dibe vurana kadar bir şey söyleyemezsin. Open Subtitles أحياناً لا تستطيع مساعدة أولئك الناس حتى يبلغون القاع.
    Ama piyasa dibe vurmuş durumda... 1 976'daki kasırga ürünlere zarar vermişti. Open Subtitles ـ أوتش ـ لكن القاع جر السوق للأسفل ـ في عام 1976 لأن الأعصار دمر المحاصيل ـ صحيح
    Avcı bunalımda. Bence dibe vurduk. Open Subtitles المبّيده حالتها سيئة أود أن أقول نحن وصلنا إلى القاع
    Bizi yenseniz de fark etmez, daha önce neredeyseniz yine orada olacaksınız, dipte. Open Subtitles لا يهم ان ضربتنا ستبقى بالمكان الذي كنت فيه سابقًا في القاع
    Kibarlar zirvede, avam ise dipte, ve ben de, her iki gruptan sağlam bir cukka çıkarmak için tam ortalarında. Open Subtitles الأغنياء في الاعلى, والعامة في القاع وأنا والطبقة الوسطى نأكل أموال الفريقين
    dipten iki tuğla çıkardığını görmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أراك وأنت تسترجع على الأقل حجرين من القاع
    Kaptanı duydun! Onu dipten çıkarmamız üç ay sürdü. Onu şimdi bırakmam! Open Subtitles إستغرقتنا ثلاثة شهور للحصول عليها من القاع.
    altta çikolatalı,üstte naneli. Open Subtitles اذا شيكولاته في القاع ونعناع مضاعف في الأعلى
    Akademik öğretmenler en üstte, beden öğretmenleri de en altta. Open Subtitles الأساتذة الجامعيين في القمة و أساتذة الرياضة في القاع
    Tanrım, şuna bak. Seninle birlikte denizin dibini boylayacaktı. Open Subtitles ربّاه، انظري إلى هذا، كنتِ ستغرقين مباشرةً إلى القاع.
    Kasenin dibine inmeden önce biçim değiştirdi ve küçük bir balık oldu. Open Subtitles وتماماً قبل أن تلـّمس القاع ، تحوّلت. إلى سمكة.
    Beni en alt pozisyondan başlattılar. Ondan daha aşağıda olamazsın! Open Subtitles لقد جعلوني أبدأ من القاع لن تتخيلي كيف كان مستواها
    İşimde iflas edip Dibi boylamıştım. Open Subtitles بعد إفلاس عملي عملت من القاع ووجدت نفسي أحمل بضعة أقراص
    # Ama bebeğim eğer ben dip isem... # #...sen zirvesin! Open Subtitles سأنفجر قريباً ? ? القاع في أنا حبيبي, لو, لكن ?
    Bu işin köküne ulaşabilirsiniz. En son teröriste kadar ulaşmanıza gerek yok. Open Subtitles يمكنك الوصول إلى القاع ولا تحتاج للوصول إلى آخر إرهابي
    alttaki Etiyopya şu anda çok büyük bir ilerleme gösteriyor. TED كذلك تقوم إثيوبيا التي في القاع بتقدمٍ ضخم في الوقت الحالي.
    ve, çevresine bakarak, dalgaları ve gölgeleri kullanarak, görünmeden, deniz dibinde kayarak ilerleyebiliyor. TED و هو ينظر إلى ما يحيطه إنه يستطيع الإنزلاق على القاع مستخدماً الأمواج والظلال لكي لا يكون مرئياً
    Ekolojistlerin gördüğü akış... ...tavandan tabana doğru giden şey... ...hayatın akışıdır. TED و هذا التسلسل، تسلسل الحياة من أدنى القاع حتى أعلى القمة هو التسلسل الذي يراه عالم البيئة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more