| George,sana adil bir dövüş hakkında anlattığım hiçbir şeyi unutma | Open Subtitles | جورج، تذكر قواعد وقوانين الملاكمة وعرض القتال التي علمتها لك؟ |
| Eğer bu sizin dövüş Kulübünde ilk gecenizse, dövüşmek zorundasınız. | Open Subtitles | هذه أول ليله لك في نادي القتال أنت مضطر للقتال |
| Amacım kavga çıkarmak değil, ama sen de beni buna zorlama. | Open Subtitles | أننى لا أريد القتال و لكن عليك أن تكف عن إستفزازى |
| Ve böylece zayıf kardeşlerimiz, zafere dek savaşmak üzere harekete geçecek! | Open Subtitles | و بهذه الطريقة سجعل اخوننا الضعفاء يواصلون القتال حتى يوم النصر |
| - Arzu ettiğim - Uğrunda savaşmaya değer bir kız | Open Subtitles | أتمنى لو كان عندي أي فتاة تستحق القتال من أجلها |
| Ama ben solağım ve benle dövüşmek istemiyorlar, anladın mı? | Open Subtitles | يمكنني الضرب بقوة ولكنى أشول.. ولاأحد يريد القتال مع أشول.. |
| Apollo, kazanma şansı olmayan biriyle dövüşmeyi niye kabul ettin? | Open Subtitles | ابولو, لماذا وافقت على القتال مع رجل بالتأكيد ليس له فرصة فى الفوز؟ |
| Kendimle savaşmayı kestim ve çevremle işbirliğinde bulunarak sorunları çözmeyi öğrendim. | TED | توقفت عن القتال مع نفسي، وتعلمت العمل مع بيئتي لحل مشاكلها. |
| Sırf bir dövüşü kazandım diye, ne yaptığımı biliyormuşum gibi bakıyorlar. | Open Subtitles | ينظرون إلي وكأني أعلم ما الذي أفعله لأني فقط أريد القتال |
| Kuran, mücadele etmekten söz ettiğinde, her zaman kutsal bir savaştan söz etmez. | Open Subtitles | عندما يتحدث القراّن عن الكفاح فإنه لا يعنى دائما القتال فى حرب مقدسة |
| dövüş bittiğinde hiçbir şey çözülmüyordu; fakat hiçbir şey de fark etmiyordu. | Open Subtitles | هل هي كذلك ؟ ـ توقف عندما ينتهي القتال لا يحل شئ |
| Bu tür kişiler dövüş tarzından farklı bir çeşit yetenek gerektiriyor. | Open Subtitles | يحتاجون لمهارات مختلفة تمامًا عن فنون القتال بالإضافة إلى تقنيات القتال |
| Siz 24 çocuk dövüş sanatındaki yeteneklerinizi göstermek... üzere buradasınız. | Open Subtitles | الاولاد الـ 24 كانوا هنا لاظهار مهاراتك في فنون القتال |
| Sarışınlar ile kumrallar arasındaki kavga Cuma gününe kadar ertelenmiştir. | Open Subtitles | تم تأجيل القتال بين الدمويين والبغيضين حتى يوم الجمعه القادم |
| Banyo sırası için kavga etmeye pek hevesli olduğumu söyleyemem, ama sorun değil. | Open Subtitles | لايمكنني القول انني اتطلع الى القتال من أجل المياه الساخنه لكن لابأس بذلك |
| Beni hiç dinlemez, aynı senin gibidir gerçi en azından o kavga edebiliyor. | Open Subtitles | إنها لا يستمع أبداً، مثلك نوعاً ما إلاّ أنه على الأقل يستطيع القتال |
| Tüm Avrupa'da, 10 milyon erkek savaşmak için askere alındı. | Open Subtitles | توجه نحو القتال 10 ملايين رجل في كل أرجاء أوروبا |
| - Sen savaşmak için iyi olduğunu düşünüyorum? - Hayır | Open Subtitles | ــ يبدوا أن لديها معلم جيد في القتال ــ كلـا |
| Bence, bu adamların savaşmaya değecek bir nedeni var. Yaptığımız bu değil mi? | Open Subtitles | هؤلاء الرجال لديهم سبب يستحق القتال من أجله , أليس هذا ما نفعل |
| Kılıç kullanmayı, dövüşmeyi ve daha birçok şeyi öğrendim. | Open Subtitles | لقد كنت أتعلم الصلح.. القتال.. أى شئ أى شخص يعلمه لى |
| Pek çoğumuza savaşmayı ve tüm erkekleri bu davada birleştiren bağı öğretti. | Open Subtitles | شخص علمنا طرق القتال وهو من وطد علاقتنا من أجل هذا المسعى |
| Kalk o iskemleden de bu dövüşü bitirelim. | Open Subtitles | انهض من على هذا الكرسى ولننهى هذا القتال |
| Ulusal Güvenliğin yüz karasısınız bir mücadele de beş dakika bile dayanamazsınız! | Open Subtitles | أنتم عار على الحرس الوطني ولن تصمدوا لخمس دقائق في ساحة القتال |
| Bu kavgayı gerçekten istiyorsan bu senin son umudun demektir. | Open Subtitles | سيكون هذا املك الوحيد اذا اردت حقا خوض هذا القتال |
| Haklı davaları ölüleri bile harekete geçirir. Silaha sarılıp kanlı savaşa atılmaya zorlar. | Open Subtitles | فإن الثأر يملئ قلوبهم وقضيتهم بمقدورها أن تثير حماس الموتى للاشتراك في القتال |
| Başkaları için savaşmaktan bıkmışlardı ve artık kendi hürriyetleri için savaşıyorlardı. | TED | انتهوا من القتال من أجل الآخرين الآن، قاتلوا من أجل حريتهم. |
| Ucu bucağı görünmeyen bu savaşta o sonuna kadar kalmaya kararlıydı. | Open Subtitles | في معركة التي لن ترى أي نهاية قرر ان يواصل القتال. |
| Kazanan dövüşmeye devam eder, ayın kalan 29 gününde burada hapsolur. | Open Subtitles | الفائز يواصل القتال ويقى محاصراً التسعة والعشرون يوماً المتبقية من الشهر |
| Dört sene süren savaşın ardından Almanlar'a karşı zafer, neredeyse kesinleşmişti. | Open Subtitles | بعد أربع سنوات من القتال النصر على الألمان قد أصبح مؤكدا |