| yaratıklar ondan uzaklaşmak zorunda kaldı, çünkü bedenindeki elektrik akımı değişti. | Open Subtitles | المخلوقات من المؤكد أنها تركت جسمه لأن حقله الإلكتروني قد تحوّل |
| O yaratıklar, şu ana kadar karşılaştığım her şeyden daha güçlüler. | Open Subtitles | هذه المخلوقات هي أقوى من أي شيء واجهت أي وقت مضى. |
| Aslında böyle yaratıkları burada, yeryüzünde de bulabileceğimi fark ettim. | TED | ولكني اكتشفت أنني أستطيع إيجاد هذه المخلوقات الفضائية على الأرض. |
| Onlara, bu yaratıkların cerrahi operasyon yapılmadan da evcilleştirilebileceğini göstereceğim. | Open Subtitles | سأريهم أن هذه المخلوقات يمكن أن تروض حتى بدون الجراحة |
| Çünkü sorunu anladığımız için, düzeltebiliriz de, daha iyi canlılar oluşturabiliriz. | TED | لأننا نفهم ذلك نستطيع ايجاد حلول ، نحسن من هذه المخلوقات |
| 10 bin yıl önceden gelen ateş oyuklarına baktığınızda, rakunları göreceksiniz, kurtları göreceksiniz, tüm farklı yaratık türlerini göreceksiniz. | TED | اذا نظرتم الى حفريات النار من 10،000 سنة مضت، سترون الراكون، الذئاب، سوف ترون كل الأنواع المختلفة من المخلوقات. |
| Kertenkeleyi geri alıyorum. Buraya ait olmayan yaratıklar kendi doğal habitatlarına geri dönmeli. | Open Subtitles | . المخلوقات التي لاتنتمي الي هنا يجب ان تعود الي موطنها الاصلي الطبيعي |
| Bu yeni ırk yaratıklar hazır oldu diyelim, sonra ne olacak? | Open Subtitles | بعد أن تكتمل هذه السلالة الجديدة من المخلوقات ماذا بعد ؟ |
| Kim birini yakalamayı başarmış? Filmlerdeki tamamen vahşi yaratıklar gibiler. | Open Subtitles | من يمسك مثل هذه المخلوقات التي تشبه المخلوقات في الأفلام |
| Karşılaşacağın yaratıklar, son derece fantastik, ve bazıları gözetlenmekten hoşlanmıyorlar. | Open Subtitles | المخلوقات التي ستقابلها ستبهر نظرك ومعظمها لا يحب أن يُرى |
| Zombiler sevilesi yaratıklar değildi, ama onlardan ölesiye nefret ediyordu. | Open Subtitles | الزومبي لم تكن أكثر المخلوقات محبة ولكنه كان يكرههم حقاً |
| Bu yaratıkları Kuzey Amazonlarda yaşadıkları yerde, Akuyiro kabilesinin vatanında ziyaret edelim. | TED | لنزر مكان عيش هذه المخلوقات في شمال شرق الأمازون موطن قبيلة الأكوريو. |
| Adı geçen yaratıkları hallederseniz, maden de tekrar açılırsa, size gümüşle ödeme yapılacak. | Open Subtitles | على بَعْث كُلّ المخلوقات المذكورة أعلاه، وعلى إعادة فتح المنجمِ، أنت سَتَدْفعُ فضةَ. |
| İrili ufaklı tüm yaratıkların yürümesini, yüzmesini ve uçmasını sağlayan kim? | Open Subtitles | الذي يساعد جميع المخلوقات الكبيرة منها والصغيرة، علي المشي والسباحه وتطير |
| Ancak bu şeytani yaratıkların gelişi başıma gelen en güzel olaydı. | Open Subtitles | و لكن وصول هذه المخلوقات الشريرة هو أفضل شيء حصل لي |
| Sonra aklıma sadece efsane olarak bilinen, mitolojik canlılar geldi. | Open Subtitles | ثم فكرت ماذا عن المخلوقات الموجودة فقط فى الأساطير؟ الخيال؟ |
| Ama '90 ların ortasında kendimizi karakter ve yaratık tasarımı işiyle yalıtılmış halde buluverdik, aslında şirketi kurma amacımızda buydu. | TED | ولكننا تخلفنا عن هذا التقدم في منتصف التسعينات أي في تصميم المخلوقات والشخصيات والتي كانت في الأصل سبب تأسيس الشركة |
| Bu, farklı türde yaratıklardan oluşan 8.000 fit-kare büyüklüğünde bir enstalasyon, bazıları tavandan sarkıyor, bazıları ise yerde duruyor. | TED | هذه تجهيزات من 8000 قدم مربع مؤلفة من العديد من المخلوقات المختلفة، بعضها تتأرجح من السقف و أخرى ملقاة على الأرض. |
| Kendi yuvalarına gidip bu yaratıklara dikkatlice bakmaya olan düşkünlüğün... | Open Subtitles | هذا الهوس الذي يجعلك تحدق في تلك المخلوقات بحالتهن البدائية |
| Tüm yaptığı, canlıların; yaşadıkları ortama daha uygun hale getirilmesidir. | Open Subtitles | كل ما يفعله أنه يجعل المخلوقات أكثر تلاؤماً مع بيئتها |
| Yürümeye devam etmekten başka çaremiz yok; çünkü o şeyler arkamızda. | Open Subtitles | ليس لدينا أي اختيار غير الاستمرار لأن هذه المخلوقات خلفنا مباشرة |
| Bu yaratıklarla daha önce karşılaştık ve hayatta kaldık. Chaka benim hayatımı kurtarmıştı. | Open Subtitles | لقد تعايشت مع هذه المخلوقات من قبل شاكا بنفسه , قد أنقذ حياتي |
| Bunun gibi sağlıklı bir resifte pek çok farklı canlı görürsünüz. | Open Subtitles | على شعبة مرجانية صحّية مثل هذه ترى العديد من المخلوقات المختلفة |
| Bu yüzden bu güzel canlıları alıp süper kahraman takımı yaratmaya karar verdim. | TED | لذا قررت أن آخذ هذه المخلوقات الرائعة و أصنع فريقاً من الأبطال الخارقين. |
| Eğer grafiğe bakarsanız sürekli aşağı indiğini görürsünüz. Bunlar on yıllar boyunca aşırı avlanmayla bizim diğer canlılara yaptıklarımızın resmi. | TED | وبالنظر الى اساس هذه المشاكل التي سببناها نحن لتلك المخلوقات عبر الصيد الجائر خلال عدة عقود |
| Güçlü büyülü bir varlık yakalamak ve en kapalı beslemek için algılayabilir" | Open Subtitles | لتلقتط و تتغذى على أقوى المخلوقات السحرية التي يمكنها أن تصل إليها |
| Karaciğer ve böbrekler, bu hayvanlar için zengin bir besin kaynağıdır. | Open Subtitles | تعرف, الكبد و الكليه هي مصدر غني بالمواد الغذائية لتلك المخلوقات |