Ama bir "keş" hesap yapmaz. Onu ilgilendiren tek şey kaç ilaç kaldığıdır. | Open Subtitles | لكن المدمن غير مضطر لهذا لأنه يفكر فقط بم تبقى له من حبوب |
Telefon bekliyorduk, seni keş. Hayatımızın en büyük anlaşması için. | Open Subtitles | بيننا إتصال أيها المدمن إتصال حول أكبر عرض في حياتنا |
50 kişiyle görüştüm ve bu keş içlerinde en iyisiydi. | Open Subtitles | و صادف أن يكون هذا المدمن هو الأفضل بينهم |
Şu soruyu sorduk: bağımlı beyni tekrar programlayarak bağımlı hayvanın bağımlılıktan kurtulmasını sağlayabilir miyiz? | TED | لقد طرحنا سؤالًا: هل يمكننا برمجة العقل المدمن لنجعل ذلك الحيوان غير مدمن بعد ذلك؟ |
Tek söylediğim bir gece kulübünde bir keşi baştan çıkartacak çok şey olduğu. | Open Subtitles | جُلّ ما أقوله هو أن النادي الليلي فيه الكثير من الإغرائات، للمرء المدمن |
bağımlının toza ilgisi azalıyor ve bağımlı bağımlı olmaktan çıkıyor. | Open Subtitles | البودرة تصبح غير ذي صلة للمدمن و المدمن حينها يتوقف عن ادمانه |
Alkolik ve uyuşturucu bağımlısı ünlülerin tedavi edildiği bir yer. | Open Subtitles | انه مكان لعلاج المدمن الشهير للمشروبات الكحولية والمنشطات الشيطانية. |
- Evine git, keş. Senin malını kesiyorum. | Open Subtitles | اذهب الى البيت أيها المدمن سأقطع عنك البضاعة |
Seni ahmak keş. Neden bu numaradan arıyorsun? | Open Subtitles | أيها المدمن المعتوه لماذا تتصل بهذا الرقم؟ |
Duştaki keş çek bozduracak cinsten birine benzemiyordu. | Open Subtitles | لايبدو المدمن الذي في الدش من النوع الذي يصرف شيكات رواتب |
Slocum'u öldürmesi için o keş Quentin Norris'i sen tuttun. | Open Subtitles | جعلت المدمن كوينتن نورس يقتل ترافيس سلوكم |
Peki bu keş karşılığında ona ne yaptı? | Open Subtitles | إذًا ، ماذا على هذا المدمن الغبي أن يرد لها ؟ |
Hey lanet keş, sıçmam lazım! | Open Subtitles | أنت، أيها المدمن الملعون، عليّ أن أتحمل مسؤلية |
Bir bağımlılık eğilimi olan biri, bakalarını da bağımlı hale getirmek ister. | Open Subtitles | الواحد الذي، بدون أي ذنب لهم، يبقي المدمن في عادتهم. يحتاج المدمن في أغلب الأحيان في عادتهم. |
Bir bağımlı onu her şekilde arayacak bulacaktır. | Open Subtitles | لأنّ المدمن.. سيتعاطى هذه القذارة مهما حدث |
...kimse, yani hiç kimse bir keşi sözle ikna edemez. | Open Subtitles | لا أحد.. وأعني ذلك حرفياً يمكنه اقناع المدمن على ترك المخدرات |
Bu bir bağımlının ilk kabullenişinde olur. | Open Subtitles | وذلك عندما يشعر المدمن بالرضى لأوّل مرّة |
Alkolik ve uyuşturucu bağımlısı ünlülerin tedavi edildiği bir yer. | Open Subtitles | انه مكان لعلاج المدمن الشهير للمشروبات الكحولية والمنشطات الشيطانية. |
Bu bir keşin satıcısını ezmesi gibi olur. | Open Subtitles | اللعنة ذلك سيكون مثل المدمن الذى يقتل من يعطيه مخدراته |
Beyaz bir esrarkeş yine de beyazdır. - Çekik gözlülere beyaz vermem. | Open Subtitles | المدمن الأبيض يبقى أبيض وأنا لا أسلم الرجال البيض للصينيين |
Onun ve benim için çalışan esrarkeşin Çinli bir afyon kuryesini... soyup öldürdüklerini öğrenmeye yetecek kadar. | Open Subtitles | مدة طويلة بما يكفي لأكتشف أنه قام وصديقه المدمن اللذان يعملان لمصلحتي بسرقة وقتل ساعي مخدرات صيني |
Yazın ortasında çalıntı kürklü mont satmak sıradan bir keşe tuhaf gelmezdi. | Open Subtitles | بيع معاطف الفرو في منتصف الصيف لا يبدو شيئا غريبا في عقل المدمن العادي |
"Uyuşturucu müptelası serserinin teki bebeği çok ağlıyor diye, | Open Subtitles | حيث وجدت ذلك الوغد المدمن قام بقلي طفله في المايكرويف |
O keşle işini bitirebilirsin. | Open Subtitles | تعاملي مع ذلك المدمن |
Alkolik bir babaya sahip olmaktan daha kötü senin yaptığın. | Open Subtitles | مقارنة بوالدك المدمن الذي يضرب الناس، لقد فعلت أشياء أسوأ |
Bugün senin için özel bir muamele yapacağım müptezel herif. | Open Subtitles | ثمة وليمة خاصة لأجلك أيها المدمن |
Ama senin durumunda o seks bağımlısıyla yatmalısın. | Open Subtitles | في حالتكِ الخاصة أنا حقاً أقترح عليكِ أن تنكحِ ذاك المدمن للجنس. |