| Belki de salakların başıyım. Başı derken, yetkili salak benim. | Open Subtitles | يبدو أنّني الأحمق الرئيسي لست الأحمق الرئيسي، ولكنّني الأحمق المسؤول |
| Bu operasyonun yetkili özel ajanıyım, ve verdiğim gerekçeyi geri alıyorum. | Open Subtitles | العميل الفيدرالي المسؤول عن هذه العملية وإني أبطل تلك المذكرات فوراً |
| sorumlusu her kimse izlerini gayet iyi kapatmış ama doğruya doğru şimdi. | Open Subtitles | المسؤول عن هذا قام بعمل محترم بمسح آثاره لكن هيا لنكن صريحين |
| Burada yetki bende ve... müzeye düşen patlamış mısır fikrini uygulayacağız. | Open Subtitles | وُضِعت المسؤول في هذا الإجتماع وسنبقى على فشار متروك في المتحف |
| Babama anlattım, ben kendi ölümümden sorumluyum, seninle yapılacak birşey yok. | Open Subtitles | أخبرت والدي بأنّي المسؤول عن موتي، ذلك لا علاقة له بكِ. |
| Hamilton hem komuta hem de Ay Modülleri için yerleşik uçuş yazılımını yapan takıma liderlik etti. | TED | قامت هاميلتون بقيادة الفريق المسؤول عن تطوير نظام التحليق لكل من وحدة القيادة والوحدة القمرية. |
| Artık patron sen olmasan da şirketin halka açılan yüzü sensin. | Open Subtitles | حتى لو لم تكن المسؤول بعد الان مازلت الوجه المعروف للشركة |
| Gizemli Alev davasında yetkili İmparatorluk Güvenlik Şefi siz olacaksınız. | Open Subtitles | ستكون المفوض الإمبراطوري الخاص بي المسؤول عن قضية اللهب الشبحي. |
| yetkili ajandan telefon aldım. Cesetle ilgili bir sorun olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تلقيت اتصالا من الضابط المسؤول قال أن ثمّة مشكلة مع الجثة |
| yetkili biri, kendisine emanet edilen bir hastanede neler olduğunu bilmeli. | Open Subtitles | المسؤول عليه أن يعلم كلّ ما يحدث في المستشفى المؤتمن عليه تحت رعايته. |
| Burada yetkili olduğum sürece, esirler ne işkence görecek ne hile hurdaya kurban gidecek ne de öldürülecek. | Open Subtitles | طالما أنا المسؤول فلن يعذب المساجين ولا يخدعوا أو يقتلوا |
| Ama bilmeni isterim ki burada yetkili olan benim. | Open Subtitles | ولكن أريد منك أن تعرف أن أنا الضابط المسؤول هنا. |
| Bu işin tek sorumlusu, dört kişiyi öldürüp suçu Rockwell'in üzerine yıkan şerefsiz. | Open Subtitles | الشخص الوحيد المسؤول هو غير شرعي الذين قتلوا هؤلاء الأربعة الرجال ومؤطرة روكويل. |
| Gelen şu kafadan çatlak telefonların sorumlusu siz misiniz? | Open Subtitles | ما الامر، سيد, جانتري هل أنت المسؤول عن بعض من هذه المكالمات المخبولة التي تلقيتها |
| Bilgisayarın sorumlusu bu beymiş. | Open Subtitles | يقول هذا الرجل إنه المسؤول عن العقل الإلكتروني |
| yetki bende. Derhal çık o odadan. | Open Subtitles | أنا المسؤول والآن أخرج من هذه الغرفة حالاً |
| Belki ama ikinci saldırı Maryland'de oldu bu olayı eyalet dışına taşır ve bizim yetki alanımıza sokar. | Open Subtitles | فريمان : ربما والمطلق من مريلاند مما يجعله أيضا في اختصاصنا جيبز : ومن المسؤول |
| Evet. Hapiste tuttuğunuz insanlardan sorumluyum. | Open Subtitles | نعم , انا المسؤول عن هؤلاء الاشخاص الذين اودعتهم السجن |
| Bir işbirliği önermeyeceğim. komuta onda olduğu sürece. | Open Subtitles | أنا لن أوصي بالتحالف ليس طالما هو المسؤول |
| Bıyıksız gardiyan kardeşi ile, kimin patron olacağı konusunda, her yol mübah olan bir mücadeleye girişmiş. | Open Subtitles | وأخوه الحارس حليق الشارب محجوزان في معركة مفتوحة لتحديد المسؤول منهما |
| Dinleyin, biz kızı öldürdüm. Aslında ben yapmadım. Ama sorumlu olan kişi benim. | Open Subtitles | لقد قتلنا فتاة لست أنا من فعلها و لكني أعرف المسؤول عن هذا |
| Bölgemi izleyen birimlerden sorumlusun. | Open Subtitles | انت المسؤول عن الوحدات التي تراقب ملكياتي |
| Önemli olan işin başında ya da otoriteyi sağlayan olmanız değil. | Open Subtitles | الأمر لا يتعلق بإظهار أنك المسؤول أو استعرض نوعٍ من السلطة |
| Hep birlikte gidip görevli biriyle konuşalım ve onlara bizi burada tutamayacaklarını anlatalım. | Open Subtitles | يجب أن نذهب بشكل جماعي ونطلب التحدث مع المسؤول ونجعلهم يفخمون بإنهم لا يجب عليهم الإحتفاظ بنا هنا |
| Mağazanın yetkilisi olarak kendimi küçük ailemizin reisi gibi hissediyorum. | Open Subtitles | بما أننى المسؤول عن المحل ، فإننى أشعر أننى أب لهذه الأسرة الصغيرة |
| Sorumluluk onda olduğu için aramızdaki en zeki kişi olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. | Open Subtitles | ويظن لأنه المسؤول أن عليه أن يثبت أنه أذكى من في الغرفة |
| Bu durumun süresinin hangi etken tarafından kontrol edildiğini anlamak istedik. | TED | هنا نريد أن نفهم من المسؤول عن مدة استمرارية هذه الحالة |
| Bizimle vaktini boşa harcadığını söyledin bunun sorumlusunu zaten bildiğini farz ediyorum. | Open Subtitles | حسناً، قلت أنّك تهدر وقتك معنا، لذا إفترضتُ بالفعل أنّك تعرف المسؤول. |
| Öyleyse sorumlusunun kim olduğunu söylersin ben de işbirliğini dikkate alırım. | Open Subtitles | اذا ربما تخبرني من يكون هو المسؤول وسآخذ تعاونكم في الحسبان |