| Bu her sene elektrik üzerine 40 milyar dolar kayıp ve iyi nir etkisi yok ama iklim değişikliğinde payı var. | TED | و هذا يهدر 40 مليار دولار في العام على كهرباء لا تساهم في استمرار وجودنا و لكن تساهم في التغير المناخي |
| İklim değişikliği ve ormanlar arasındaki ilişkiyle her zaman ilgilendim. | TED | والآن, اهتمامي الدائم كان في العلاقة بين التغير المناخي والغابات. |
| Birkaç ülke daha ekleyin ve işte size yeni iklim domino etkisi. | TED | أضف القليل من البلدان الأضافية وسوف نحصل على تأثير الدومينو المناخي الجديد. |
| Ancak iklim değilikliği tüm dünya üzerinde verim kaybına sebep olmakta. | TED | والتغير المناخي يسبب خسارة على مستوى الغلة عبر جميع أنحاء العالم. |
| Bence insanlardan bizim cevresel bozulma ve iklim degisikligi gundemimize destek vermelerini istedigimizde de tam olarak bunu yapiyoruz. | TED | وهذا ما اعتقد اننا نفعله هنا فنحن نطلب من الناس المشاركة في مشاريعنا التي تخص الاستنزاف البيئي والتغير المناخي |
| Sahra'yı tekrar çöle döndürenle aynı iklim değişikliğinin başka bir etkisi vardı. | Open Subtitles | الحدث المناخي الذي أعاد الصحراء الكبرى إلى تصحرها كان له أثر آخر |
| Bayanlar, baylar Eden Paradise'de yapılan İklim Konferansı'na katılan tüm davetliler hoş geldiniz. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي ارحب بكم هنا في فندق جنة عدن كضيوف في المؤتمر المناخي |
| Çünkü iklim değişikliği oluşma riski gerçekten yüksek. | TED | بسبب الخطر من التغير المناخي والذي هو حتمي .. |
| Ve bence iklim değişikliğiyle ilgili yaptımız şey bu. | TED | واعتقد ان هذه هي سياسة الحل اليوم امام معضلة التغير المناخي |
| Bu nedenle, eğer ciddi şekilde kentleşen gezegende iklim değişikliğiyle ilgili konuşuyorsak, çözüm için başka yere bakmamız gerek. | TED | لذا ان كنا فعلا راغبين في ايقاف مشكلة التغير المناخي على كوكبنا المتمدن هذا علينا ان ننظر الى نوعية حلول أخرى |
| Bunun nedeni ise artan nüfus ve ekonomik gelişmişlik düzeyi, iklim değişikliği ve biyo yakıt talebidir. | TED | ويعود ذلك للنمو السكاني والتطور الاقتصادي والتغير المناخي والحاجة للوقود الحيوي. |
| Ve ayrıca geleneksel diplomasi ötesinden, zamanımızın en can alıcı sorununa gitmeliyiz: iklim değişikliği. | TED | وعلينا المضي ايضا الى ما وراء الدبلوماسية التقليدية الى القضية المصيرية في وقتنا التغير المناخي |
| İklim değişikliğini inkar edenler, Güneş'in bunun ana nedeni olduğunu ileri sürüyorlar. | TED | منكرو التغير المناخي يجادلون بأن الشمس هي السبب الأساسي للتغير المناخي. |
| Şaşırtıcıdırki, tarım iklim değikliğinde en fazla katkısı olandır. | TED | والمدهش، الزراعة هي أكبر مساهم في التغير المناخي. |
| İklim değişikliği konusunda 10 yıl öncesine kadar anlayamadığımız bir nokta var. | TED | كما ترون، هناك شيء ما يتعلق بالتغيّر المناخي لم ندركه إلا قبل عقد من الآن. |
| Ardından iklim değişikliği gibi büyük sorunlarla ilgileniyorlar. | TED | ثم يهتمون بالقضايا الكبيرة مثل التغير المناخي. |
| Şimdiye kadar iklim değişimiyle ilgili bir sürü makale gördünüz... ...ve buradaki de başka bir New York Times makalesi;... ...aynı daha önce gördüğünüz lanet makalelerden. | TED | كلكم قرأتم الكثير من المقالات عن التغير المناخي ولدي هنا مقال اخر من النيويورك تايمز مثله مثل المقالات الاخرى |
| Etrafta ne kadar iklim değişikliğinin aşırı görüldüğü konusunda çok belirsizlik var. | TED | هناك الكثير من عدم اليقين حول كم من التغير المناخي هو أكثر مما ينبغي. |
| Ama şimdi iklim değişikliğinin kafamızdaki bu resmi nasıl kolayca değiştirdiğine bakın. | TED | لكن لننظر الآن الى التغيير الذي أحدثه التغير المناخي في كيفية النظر الى الحيوان في عقولنا. |
| Halofitlerle yaptığımızın aynısı yaptık ve bu da iklimsel adaptasyon. | TED | نفعل نفس الشيء الذي نفعله مع النباتات الملحية، ألا و هو التكيف المناخي. |
| Görüyorsunuz, dünya daha da ısınıyor ve küresel ısınma bir gerçek. | TED | أنتم ترون أن العالم يزداد حرارة، و التغير المناخي حقيقة واقعة. |