"الموثوق" - Translation from Arabic to Turkish

    • güvenilir
        
    • sadık
        
    • güvendiği
        
    Memurluklara güvenilir ve onurlu adamlar seçilirse, hırsızlık ve rüşvet biter. Open Subtitles عندما يتم اختيار الرجال الموثوق بهم ليكونوا ضباط السرقة والفساد يختفيان
    güvenilir olan şeylere daha çok güvenmeyi amaçlayabilirim fakat güvenilmeyecek şeylere değil. TED بل كنت لأهدف للوثوق أكثر في الموثوق به و عدم الوثوق في من لا يستحق الثّقة.
    Daha önce Yaşlı güvenilir'den bahsettiğimi hatırlamıyorum. Open Subtitles لا تُتذكّرْ إذا أنا أَبَداً ذَكرتُ الموثوق القديم قبل ذلك.
    sadık çakmağım yanmadığı için, bunları ellerim arkada bağlıyken yapacağım. Open Subtitles بما أن ولاعتى الموثوق بها معطلة،سأفعل كل ذلك ويداى مربوطتان خلف ظهرى
    Sendeki bu sadık izci tavırları biraz komik. Open Subtitles لهجة الكشاف الموثوق به مضحكة و هي تصدر منك
    Daha önce Yaşlı güvenilir'den bahsettiğimi hatırlamıyorum. Open Subtitles لا تُتذكّرْ إذا أنا أَبَداً ذَكرتُ الموثوق القديم قبل ذلك.
    Bir kasa dairesiyle aynı sisteme sahip,şifresini de sadece güvenilir iki güvenlik görevlisi ve ben biliyorum. Open Subtitles كما ترى , انها تعمل مثل باب التنقيب وأثنين من الحراس الموثوق بهم وانا أيضاْ , اعرف الطريقة
    Kılıcım ve Kapa'm güvenilir yoldaşlar olacaklar sana. Open Subtitles سيفى وحوامتى سيكونان رفيقاك الموثوق بهما
    Evet, bana parayı ödemelisin. Her zaman güvenilir biriydin. Open Subtitles لذلك يجب عليك الدفع ، لقد كنت دائما الشخص الموثوق به.
    Ve, şey, bağışlarsan babandan küçük bir iltifat, benim en güvenilir ve becerikli ortağım. Open Subtitles ولو سمحت لي ببعض التفاخر الأبوي، أكثر الموثوق بهم وشريكة موهوبة
    Maskenin çalındığını gazetelerden okudum ve güvenilir ajanımdan birşey duyamadım bu yüzden endişelendim doğal olarak. Open Subtitles أوه، قرأت في الصحف عن أختفاء القناع أنا لا أسمع كلمة من موظفتي , الموثوق بها
    güvenilir çakmağım çalışmadığından bütün bunları ellerim sandalyeye bağlı yapacağım. Open Subtitles بما أن ولاعتى الموثوق بها معطلة،سأفعل كل ذلك ويداى مربوطتان خلف ظهرى
    Sözüne güvenilir hava durumu sunucumuz da buradaymış. Open Subtitles إن لم يكن رجل النشرة الجوية القديم الموثوق
    Bu bölümde, güvenilir bir savunmaya geçebilirim. Open Subtitles عن هذا الجزء أنا نوع من الدفاع الموثوق به
    Yani Tripp Darling'in güvenilir avukatı olman ona güvenmek için yeterli olmuyor, öyle mi? Open Subtitles حسناً, كونك المستشار الموثوق لتيرب دارلينغ ليس له اي علاقة بالثقه , اليس كذلك؟
    Ama bu güvenilir aile doktoru beyninde bir kitle bulduğunu düşünüyor. Open Subtitles لكن طبيب العائلة الموثوق هذا يعتقد أن وجد آفة كتلية
    İşte sonunda denenmiş ve güvenilir geleneksel bilim prensipleriyle atom dünyasını açıklayan bir fikir... Open Subtitles أخيراً وجدت فكرة تصف العالم الذري باستخدام القواعد العلم التقليدي المجربة و الموثوق بها
    sadık çubuktaki Jose olabilirsiniz. Open Subtitles مع خوزيه وأنت ممسك به من الجانب الموثوق من عصاه
    Vay, vay, vay, McKinley Lisesi'nin meşhur mide bulandırıcı Tina Turner'ı ve sadık yandaşı-- Open Subtitles حسن , حسن إذا لم تكن تينا جالبة اضطراب المعدة و صديقها الحميم الموثوق
    Evet. O benim. sadık köpek gayzer insan. Open Subtitles نعم ، هذه أنا الكلب الساخن الموثوق به
    Daima ordusunun önünde, güvendiği birkaç şövalyesiyle seyahat eder. Open Subtitles إنه يسافر دائما في مُقدمة جيشه بقليل من الفرسان الموثوق بهم قربه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more