| Bütün sürpriz saldırılar gibi bunun da düzgün yapılması lazım. | Open Subtitles | مثل كلّ الهجمات المفاجئة يجب أن تقاد بشكل غير صحيح |
| Heller zerre kadar umurunda olmayabilir ama bu saldırılar olursa, masum insanlar ölecek. | Open Subtitles | ربما لا يهمك هيلر ولكن ان نفذت هذه الهجمات العديد من الآبرياء سيموتون |
| Gerilla güçlerinden gelen gece saldırıları köyleri istila etmeye devam ediyor. | Open Subtitles | الهجمات الليلية من قوّات الفدائيّين الغير مرئيّين واصلت في مضايقة القرى |
| Online suç dosyalarının büyük çoğunluğunda saldırıların hangi kıtadan geldiğini bile bilmeyiz. | TED | الغالبية العظمى لقضايا الجرائم الالكترونية نحن لا ندري من اي قارة تاتي الهجمات |
| saldırılardan sonra bu hükümet nasıl karşılık vereceğimizi tartışıp durdu. | Open Subtitles | بعد الهجمات , تلك الحكومة.. تجاهلت ردنا بشكل لا محدود. |
| Bu da, meydana gelebilecek hatalara karşı veya bir takım kasıtlı saldırılara karşı savunmasız olduğu anlamına geliyor. Fakat hatalar bile kötü olabilir. | TED | وهذا يعني أنها عرضة لأنواع معينة من الأخطاء التي يمكن أن تحدث، أو أنواع معينة من الهجمات المتعمّدة، ولكن ستكون أخطاء سيئة للغاية. |
| O nedeni bulamıyorum ben de bir türlü. saldırılar çok rastgele duruyor. | Open Subtitles | إن الدافع هو ما أعجز عن تفهّمه، فإني أرى الهجمات عشوائية جدًا. |
| siber saldırılar konusunda bir tür kriz yaşandığını duymuş olabilirsiniz. | TED | بشأن الهجمات الالكترونية ضد شركة جوجل الأمريكية. |
| Ve bu önleyici saldırılar sadece sanal dünyada kalmayabilir. | TED | وهذه الهجمات الاستباقية قد لا تبقى فقط في الفضاء الإلكتروني. |
| Sonuncusu yıkıcı saldırılar, beni ilgilendirenler bunlardır. | TED | والنوع الاخير هو الهجمات التدميريه, وهذا هو النوع الذي يثير قلقي بالاكثريه. |
| Gemi kaldırmak ve saldırıları engellemek dışında yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | فيما عدا تدشين سفينة و ايقاف الهجمات لا يمكننا فعل الكثير |
| Bu şekilde düşmanınla göz teması kurarken kafana ve yüzüne gelen saldırıları engelleyebilirsin. | Open Subtitles | بهذه الطريقة يمكنكِ صد الهجمات الموجهة لوجهك ورأسك بينما تبقين عينيكِ على خصمك. |
| O saldırıları İslam Devleti'nin Sina Vilayeti adındaki Müslüman Kardeşler'den ayrılan uzantısı üstlenmişti. | Open Subtitles | أجل .. تلك الهجمات نفذت من قبل جماعة تابعة لما يعرف بالدولة الأسلامية |
| Muhtemelen 2012'den bu yana ABD finans sektörüne karşı yöneltilen bu saldırıların farkındasınızdır. | TED | اعتقد انك في الغالب تعرف انه كانت هناك مجموعه من هذه الهجمات كانت موجهه ضد القطاع الاقتصادي لامريكا منذ عام 2012. |
| Milenyumdan beri insani yardım çalışanlarına yapılan saldırıların 3 katına çıktığını biliyor musunuz? | TED | هل تعلمون أنه منذ الألفية، تضاعف عدد الهجمات التي يتعرض لها عمال الإغاثة الإنسانية ثلاث مرات؟ |
| Yardım çalışanlarına karşı yapılan saldırıların insanlığa yapıldığını kabul etmeliyiz. | TED | لابد من أن نأخذ في الاعتبار أن تلك الهجمات ضد عمال الإغاثة الإنسانية هي هجمات ضد الانسانية نفسها. |
| Ama şu son zamanlardaki terörist saldırılardan ve gösterilerden sonra bazı şeyler zorlaştı. | Open Subtitles | لكن مع تلك المظاهراتِ و الهجمات الإرهابية مؤخراً، أشياء قاسية. |
| Bir de kasıtlı saldırılara karşı ne kadar korunmasız olduğunu düşünün. | TED | تخيلوا مدى هشاشة النظام مع الهجمات المتعمدة. |
| Ciddiyetle; çok sayıda başarılı saldırının övünülecek bir yanı olabileceğini... | Open Subtitles | ويخبرنا بوعي بأنه يوجد شرف بحمل أكبر عدد ممكن من الهجمات الإنتصارية |
| saldırıdan bu yana zor günler geçirdik birbirimize güvenmeye çalıştık. | Open Subtitles | .. لقد عانينا منذ الهجمات نحاول الإعتماد على بعضنا البعض |
| Bana gelince, bu sadece yüzleşmek zorunda kaldığım saldırılarla ilgili değildi. | TED | بالنسبة لي، لم تكن فقط حول هذه الهجمات التي كنت أواجهها. |
| Başarılı saldırılarda ancak birkaç yüz metre ele geçirilebiliyor.. | Open Subtitles | كانت الهجمات الناجحة تقاس بمئات الياردات |
| Ülkeniz 20 yıldır ekonomik yaptırımdan askeri saldırıya kadar her şeyle benim ulusumu tehdit etti. | Open Subtitles | منذ 20 عاماً وأمتك تهدد أمتي بكل شئ، من العقوبات الاقتصادية إلى الهجمات العسكرية |
| Terörist saldırılarını önleme yeteneğimiz, ciddi bir şekilde tehdit edilmiş olacaktır. | Open Subtitles | وقدرتنا على منع الهجمات الارهابية ستكون مهددة بشدة |
| Yerel İtfaiyeciler Birliği ile Anıt'a yapılan saldırıda verdikleri hizmetlerin onuruna. | Open Subtitles | مع إتّحاد فرق الإطفاء المحليّة، تكريماً لخدمتهم خلال الهجمات على النصب |
| Bu saldırılara, 2013 yılındaki Boston Maratonu bombalı saldırısı yanında Faysal Şahzad isimli adamın Times Meydanına bombalı araçla saldırmayı denemesi gibi başarısız saldırılar da dahil. | TED | بما فيها انفجار ماراثون بوسطن في 2013 وكذلك الهجمات الفاشلة كتلك اللحظة التي حاول فيها رجل يدعى فيصل شاهزاد إدخال سيارة مفخخة إلى ساحة تايمز سكوير |
| Geçtiğimiz terör saldırılarının ardından bizler burada terörün temel sebeplerini konuşurken sizce ahlaki değerlerin tartışılacağı bir yer var mı? | Open Subtitles | على صحوة الهجمات الإرهابية الأخيرة هل تعتقدون إن هناك مكان للمناقشة حول الأخلاق بينما نتحدث عن أسباب الإرهاب ؟ |
| Saldırı Amerikan hükümetini böler ve parçalar kasabayı dış dünyadan koparır. | Open Subtitles | الهجمات مزقت ودمرت الحكومة الامريكية وجعلت مدينتنا منعزلة عن العالم الخارجي |