| Ajan Krycek, zanlının nefes alamadığını gördüğü için odaya girdiğini söylüyor. | Open Subtitles | الوكيل كريسيك يقول بأنّه دخل الغرفة لأن المشتبه به كان يسكت. |
| - Evet. Ajan Mulder, kabalık etmek istemem, ama çok işimiz var. | Open Subtitles | الوكيل مولدر، أنا لا أقصد أن أكون وقح، لكنّنا عندنا قطعة لتعمل. |
| Ajan Mulder'ın bu cismin başka bir yerlerden geldiğiyle ilgili bir teorisi var. | Open Subtitles | الوكيل مولدر كان عنده نظرية التي المادة يمكن أن تأخذ تعال من الزيارة. |
| Artık ne kadar geç olduğunu söylememe gerek yok, değil mi, Ajan Mulder. | Open Subtitles | أنا ليس من الضروري أن أخبرك كيف متأخرا هو، يعمل أنا، الوكيل مولدر؟ |
| Nörolojik psikiyatri bölümünde, ama durumu iyi değil, Ajan Scully. | Open Subtitles | هو في العصبيين يصعّب ردهة، لكنّه غير جيّد، الوكيل سكولي. |
| Bize Ajan Mulder ve tavırları hakkında söylemediğiniz bir şey var mı? | Open Subtitles | هناك أيّ شئ الذي أنت لا تخبرنا حول الوكيل مولدر أو موقفه؟ |
| Ajan Mulder en son Arizona'da görülen bu çocuğu arıyor olabilir. | Open Subtitles | الوكيل مولدر قد يبحث عن الولد الذي رأى أخيرا في أريزونا. |
| Ama açık konuşup kimsenin söylemek istemediği bir şeyi söyleyeceğim Ajan Scully. | Open Subtitles | لكن دعنا نكون صادقون، الوكيل سكولي حول الذي لا أحد يريد القول. |
| Mağaraya olası her girişi korumak için Ajan Dixon'la bir saha oluşturacaklar. | Open Subtitles | هم سيؤسّسون حافة مع الوكيل ديكسن لحراسة كلّ مدخل محتمل إلى الكهف. |
| Buna benzer bir şey bulduğumuzu biliyorsunuz değil mi Ajan Reyes? | Open Subtitles | عرفت بأنّ نحن تجد شيء مثل هذا، لم أنت، الوكيل رييس؟ |
| Görünüşe göre Washington dışından, yardım istemediğiniz tek Ajan benim. | Open Subtitles | أنا الوكيل الوحيد خارج دي. سي . أنت لم تسأل. |
| Özür dilerim Ajan Mackelway fazla zamanım yok, okul aile birliği günündeyim. | Open Subtitles | أنا آسف ليس لديّ وقت كثير, الوكيل ماكيلواي, لكنه يومي .. ؟ |
| Günaydın. Ben Ajan Parsons, bu da Ajan Smith. | Open Subtitles | أنا الوكيل بارسونز,صباح الخير وهذا الوكيل سمث نحن من الأف بي آي. |
| Ajan Mulder, ...gizli bir proje için alışıImamış yöntemler geliştirdi ve şu an bu bölümde çalışıyor. | Open Subtitles | الوكيل مولدر طور ولاء المستهلك الى مشروع غير مخصص خارجا في اتجاه المكتب العام |
| Ajan Mulder. Ben Dana Scully. Sizinle çalışmak için görevlendirildim. | Open Subtitles | الوكيل مولدر.انا دانا سكالي لقد ارسلت للعمل معك |
| Bu Ajan Scully. Ne kadar çabuk başlayabiliriz? | Open Subtitles | هذه الوكيل سكالي كيف يمكننا ان نبدا باقرب وقت؟ |
| - Bu ciddi bir suçlama, Ajan Mulder. | Open Subtitles | هذا أدعاء جدّي، الوكيل مولدر. فقط بقدر ما هو حقيقي. |
| Yapabileceğim tek bir şey var Ajan Mulder. | Open Subtitles | هناك شيء واحد فقط بأنّني يمكن أن أعمل، الوكيل مولدر. |
| Gerçeği bulmanın bedelini bilmek ister misin Ajan Mulder? | Open Subtitles | تريد الرؤية ما يتطلب لإيجاد الحقيقة، الوكيل مولدر؟ |
| Mahkemenin size atadığı menajer benim. | Open Subtitles | إنني الوكيل التمثيلي المعين من قبل المحكمة |
| Benim istediğim türden bir temsilcisin. Her zaman olmaya çalıştığım türden bir Temsilci. | Open Subtitles | إنّه نوع الوكيل الذي أريد النوع الذي لطالما صبوت أن أكونه |
| Basın ajanı, köşe yazarının pisliğini yiyip, bunun için teşekkür etmesi beklenen kişidir. | Open Subtitles | الوكيل الصحفي هو الذي يُداري على قذارة كاتبالعامود،ويمكنأنتسميذلكالمّن. |
| Vekil Alcala'dan gerekli desteği alamayacağınızdan endişelendi. | Open Subtitles | كانت تتسائل إذا ما حصلت على الدعم اللازم من الوكيل العام الكالا |
| Agent Hubbard, sakıncası yoksa Albay Hardwick'i neden alıkoyduğunuzu bana açıklar mısınız? | Open Subtitles | الوكيل هاربرد هلا وضحت لي لماذا حجزت الجنرال هاردويك؟ |
| Arkham ajansı beni gönderdi. Yeni kahyanızım. | Open Subtitles | لقد أرسلني الوكيل أنا مربية المنزل الجديدة |
| Kafam ağaçlarla dolu, Bakıcı. Bizi eve sen uçuramaz mısın? | Open Subtitles | عقلي مليئ بالأشجار أيها الوكيل ألا يمكنكَ أن تأخذنا أنت إلى المنزل ؟ |
| Rani! CBI'den bayan Nathan, yarın Mumbai'de o ajanla irtibata geçecek. | Open Subtitles | السّيدة ناثان من سي بي إل ستجتمع بذلك الوكيل في مومبي غدا. |
| menajeri de yapmamış. Kaynağını tehlikeye atmazdı. | Open Subtitles | و ليس الوكيل فهو لن يخاطر بفقدان عميلته الثمينة |
| Ayrıca, Müsteşar Thomas'tan kodları talep etmeden önce ordudan iptal emri almam gerekiyor. | Open Subtitles | و أحتاج طلبا ﻹلغاء الأسلحة (قبل أن أطلبهم من الوكيل (توماس |
| Ajan Mulder, Müdür yardımcısı Kersh'ün yeni altın çocuğu oldu. | Open Subtitles | الوكيل مولدر أصبح إعلانا ولد كيرش الجديد الذهبي. |