Sadece, bazen anneler ve babalar sır tutmak zorunda kalırlar. | Open Subtitles | الأمر فقط في بعض الأحيان، الأمهات والأباء يضطرون للإحتفاظ بأسرار |
Beni bir bıçakla korkutmana gerek yok, sır vermek güven ister. | Open Subtitles | لا أحتاج إلى سكين لتجبرني عن الإفصاح بأسرار قيلت في الخفاء |
Sabah Bernard'a koçluk yapıp öğleden sonra annesine Wingo ailesinin sırlarını anlatarak. | Open Subtitles | و بعد الظهر أخبر والدته بأسرار عائلة وينجو |
İyi dostların korkunç sırlarını paylaştığı sokağa. | Open Subtitles | .. شارع فيه الأصدقاء الصالحين .. يشاركون أصدقائهم بأسرار شنيعة |
Şunu unutmayın ki çarpıtılmış sırlar ve entrikalarla dolu gerçek dışı karakterleri olan epik eserler dünyasına giriyoruz. | Open Subtitles | أننا ندخل إلى عالم الدراما الملحميّة مع أكبر بكثير من حياة الشخصيات، كلّ واحدة تعجّ بأسرار ملتوية وشخصيّة دسيسة |
Yasak ilimlerin esrarlı kitapları, aile soyunun huzursuz eden sırları ve dehşetin, düşüncesinin bile sizi delirtmeye yeteceği tarifsiz hali. | TED | هناك كتب خفية ممنوع الاطلاع عليها، تخلُ بأسرار سّلالة العائلات، ومجرد التفكير فيما تحتويه من أهوال قد يدفعك إلى الجنون. |
Çalıntı ticari sırlarla dolu bir bilgisayarı Fransızlar kabak gibi meydana koyuyorlar! | Open Subtitles | سرقة حاسوب مليء بأسرار تجارية، وترك الفرنسيين في العراء. |
Devlet sırrını başkalarına verenlere ne yaptıklarını biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين ماذا يفعلون بالناس الذين يفضون بأسرار الحكومة ؟ |
Beynini yedekleyecek kadar çok sır saklıyorsun. | Open Subtitles | حين تحتفظ بأسرار كثيرة، تبدأ بالضغط على دماغك. |
Beşiniz onun odasında kahkahalar atardınız, sır saklardınız. | Open Subtitles | عندما كنتن تجتمعن أنتن الخمسة في غرفة نومها و تضحكن سوياً تحتفظن بأسرار بعضكن |
- Sen, herkesten çok sen beni sır saklamakla suçluyorsun ve şimdi bunu mu yapıyorsun? | Open Subtitles | أنتِ من كل الناس.. اتهمتيني باحتفاظي بأسرار ثم بعدها تفعلين شيء كهذا؟ |
Anlaşmamız bunu başkalarından sır tutmak üzerineydi birbirimizden sır saklamak üzerine değil. | Open Subtitles | اتفاقنا كان ابقاء الامر سرا و ليس الاحتفاظ بأسرار عن بعضنا |
Evet, ölü beyaz gangsterler için sır saklamana gerek yok, kardeşim. | Open Subtitles | أجل، لستِ مُضطرة للإحتفاظ بأسرار رجال عصابة بيض يا أختي. |
Gerçek şu ki, sadece sır tutan sen ve Abbie değilsiniz. | Open Subtitles | الحقيقة هي ، أنكِ وآبي لم تكونا الوحيدتان المحتفظتان بأسرار |
Başlangıç olarak ortalıkta yüksek miktarda nakit para bulunduran ve eğer biri bu parayı elinden alırsa polisleri aramaya cesaret edemeyecek sırlarını bildiğin buralı kötü bir adamın adresi. | Open Subtitles | كبداية عنوان شخص لئيم محلي معروف بكمية مال كبيرة مكروحة ومعروف أكثر بأسرار لا تشجعه على الاتصال بالشرطة |
Amcamın sırlarını öğrenirsem canımdan olabileceğimi söylemiştin. | Open Subtitles | ألم تقُل أن معرفتي بأسرار عمّي قد تتسبب في قتلي؟ |
Sihirbazların sırlarını açıklamadığını bilirim ama... | Open Subtitles | أعلم أن السحرة لا يبوحون ... بأسرار حيلهم لكن |
Aramızda sırlar varken bunu yapamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع أن نفعلها بأسرار بيننا |
Elimizde hükumetin açıklanmasını istemediği sırlar olursa şantaj yapabilirdik. | Open Subtitles | لو أننا حظينا بأسرار لم تشأ ،الحكومة الإفصاح عنها ...لاستطعنا ابتزازهم |
Hikayesi, aile sırları ve derin gizemler üzerine yorum yapmak için zamanda geriye ve ileriye giderek 30 senelik yaşamına yayılıyor. | TED | تمتد روايته خلال 30 سنة من حياته، قفز إلى الأمام وإلى الخلف للتكهن بأسرار الأسرة وألغاز عميقة الجذور. |
Karanlık sırlarla dolu bir evde, sihir yapamayan birisin. | Open Subtitles | ،أنتِ بدون قوى سحرية في منزلٍ مليئ بأسرار الظلام |
Birisinin büyük aile sırrını bana söyleyecek güveni olması güzel. | Open Subtitles | جميل أن أحدهم يثق بي بأسرار عائلته الخطيرة |
1027: devlet sırlarına sahip tehlikeli derecede çılgınlık. | Open Subtitles | مجرم مجنون ذو معرفة بأسرار دولة. |
Korkunç insanların sırlarıyla ilgilenme sen. | Open Subtitles | .لا تشغل نفسك بأسرار الناس المخيفين هذه |
Eğer onu gerçekten seviyorsan aramızdaki sırrı söyledin mi? | Open Subtitles | لو أحببتها حقا لما احتفظت بأسرار معي |