Bu bir zincir testere adam değildi. Hâlâ benim için bir sır. | Open Subtitles | هذا لم يكن رجل سلسلة المنشار هو لا يزال غامضاً بالنسبة إلي |
Hamile kaldığımdan bu yana benim için her şey değişiyor. | Open Subtitles | أشعر بأنني منذ أن حملت كل شيء يتغير بالنسبة إلي |
Gezegen dışına gitmek, benim için hala yeni bir şey. | Open Subtitles | الذهاب لخارج العالم مازال يبدوا جديدا نوعا ما بالنسبة إلي |
Ulusal yarışmanın benim için ne kadar önemli olduğunu anlıyor musun? | Open Subtitles | هل لديكٍ أية فكة كم البطولة الوطنية مهمة بالنسبة إلي ؟ |
Bana göre, araba içinde birinin oturduğu büyük metal bir kutudan ibaret. | Open Subtitles | بالنسبة إلي فإن السيارة عبارة عن صندوق من المعدن وبداخلها شخص ما |
Ancak burada çok daha heyecan verici bir şey var, özellikle benim için. | TED | لكن هناك أمرًا محمسًا أكثر يتعلق بهذا النظام، خاصةً بالنسبة إلي. |
Aslında bu benim için çok kolay bir soru. | TED | وفي الواقع هذا سؤال إجابته سهلة جداً بالنسبة إلي. |
Ancak bunlar benim için hafif renkli ve hareketli endüstri ürünleri, pek tasarım amaçlı olması için planlanmamış. | TED | ولكن بالنسبة إلي كانت مثالاً عن مواد صناعية مع قليل من الألوان والحركة صورة زيتية جميلة أشبه بتصميم غير مقصود |
Yoksulluktan gelen biri olarak, bu benim için kişisel bir mesele. | TED | وكشخص عانى من الفقر، إنها مسألة شخصية بالنسبة إلي. |
Aslında benim için her şeyin başladığı yer oraydı. | TED | في واقع الامر حيث بدأ كل شئ بالنسبة إلي. |
Düşlerimi canlandırmıştın. Artık benim için hiçbir anlamın kalmadı. | Open Subtitles | لقد اعتدت أن تحركي خيالي الآن أنت لا شيئ بالنسبة إلي |
benim için de senin için de aynı, eğer... | Open Subtitles | هي بالنسبة إلي ، ويجب أن تكون كذلك بالنسبة إليكِ إن.. |
Bak Jesse, ben sadece senin ve Joey'nin benim için önemli olduğunuzu bilmenizi istiyorum. | Open Subtitles | جيسي ، أنا فقط أريد أن تعرف أن وجودك هنا أنت وجوي يعني الكثير بالنسبة إلي |
Dostumuz benim için fazla iyi. 46 sayıyla arayı açıp tutlmaz oldu. | Open Subtitles | انه بارع جداً بالنسبة إلي, لقد غلبني ببراعة |
Orada yaşamak, benim için, nasıl bir cehennem azabıydı, anlatamam. | Open Subtitles | كان الأمر أشبه بالعيش في الجحيم بالنسبة إلي. |
Dinle, yılbaşından hemen sonra evleneceğiz. Gerçekten, benim için bir şey değişmez. Sorun yok. | Open Subtitles | أصغِ, سنتزوج خلال عيد الميلاد, حقاً، هذا لا يُحدث أي فرق بالنسبة إلي, لا بأس, حقاً |
benim için yemekhane, aynı anda sıçan 20 kızla birlikte olmak gibi. | Open Subtitles | بالنسبة إلي. الكافتيريا بمثابة الاكل مع 20 فتاة اخرة يأكلون النفايات |
benim için iyi olanı bildiğini sanmandan bıktım! | Open Subtitles | سئمت منك و أنت تظن دائما أنك تعرف ما الأفضل بالنسبة إلي |
Zaten, sadece benim için zaman büyük bir kaybı oldu. | Open Subtitles | لقد كان هذا ضياعاً كبيراً للوقت بالنسبة إلي على كل حال |
Dijital olarak manipüle edilmiş bir fotoğraf, Bana göre doğru değil. | TED | والصورة المعالجة رقميًا ليست حقيقية بالنسبة إلي. |
Bana göre tam da Kaliforniya sahillerine benziyor. | TED | و التي بدت مشابهة لساحل كاليفورنيا بالنسبة إلي. |
Bana gelince, biraz geç de olsa nihayet başardım. | Open Subtitles | بالنسبة إلي تجاوزت المحنة أخيراً حتى لو تأخرت قليلاً |