"بحضور" - Translation from Arabic to Turkish

    • önünde
        
    • varlığını
        
    • huzurunda
        
    • varlık
        
    • yanında
        
    • katılmaya
        
    • varken
        
    Şimdi Tanrı'nın ve sizler için toplanmış bu kalabalığın önünde cevap verin... Open Subtitles تأتون جميعاً مُبجِّلين للرب... بحضور المجلس الذي اجتمع بكم في فرحة وسرور
    Afedersin hayatım ama bir yabancının önünde annenle tartışmamalısın. Open Subtitles عزيزتى ، لا أعتقد أنه من الملائم أن تجادلى أمكِ بحضور شخص غريب
    Tanrının varlığını hissedince yanıyor. Open Subtitles إنها تخرج نيران بحضور صاحب القوة المطلقة.
    Sayın konuklar, bu erkekle bu kadını... evlilik bağıyla birleştirmek için Tanrının huzurunda biraraya geldik. Open Subtitles أعزائى الاحباء .اننا متجمعين هنا بمباركة الرب و بحضور هذه الصحبة لنجمع هذا الرجل و هذه المرأة
    Yüreği çoktandır unuttuğum merhametle dolu ormandan gezinip duran bir varlık. Open Subtitles فأنا اشعر بحضور شيئا ما في الغابه قوي كنت وياللرحمه قد نسيتها
    Büyük açıklamayı yaparken yanında olacağız deyince onun unutulduğuna eminim. Open Subtitles أوقن أن تأثير محاولتك ألغاه وعدنا بحضور إعلانها الجلل الآن.
    Mia, sizin baloya kadar, prenseslik derslerinize katılmaya söz verir. Open Subtitles تتعهد ميا بحضور دروس إعدادها لتصبح أميرة حتى موعد حفلتك
    Aile ve arkadaşlarınızın önünde ve Tanrı'nın huzurunda karşılıklı yeminlerini edecekler. Open Subtitles بحضور العائلة والأصدقاء فقد تبادلا القسم أمام الله
    Pazar günü gelince de tüm günahlarını bütün cemaatin önünde tövbe ederler. Hepsini de isim isim açıklarlar. Open Subtitles وصباح الاحد تتوب عن اخطاءها بحضور الابرشية جميعهم هم واسماءهم الخادعة
    Arkadaşlarım önünde azarlandığım ve küçük düşürüldüğüm için pek fazla,bilmiyorum müzeye yardım havasında değilim. Open Subtitles منذ أن ُأهنت و ُصرخ فيٌ أمامأصدقائي... و أنا لست في حالة تسمح... بحضور حفلة تبرع للمتحف
    Konuşmamız iki tanığın önünde kaydediliyor. Open Subtitles هذا تم تسجيله بحضور اثنان من الشهود
    Tanrı'nın varlığını her yerde hissederdim. Open Subtitles لقد اعتدت أن أشعر بحضور الرب معي في كل مكان
    Evdeki eşyaların sanki kendi iradesi var ve ortalıkta kimse yokken, karanlık bir şeyin varlığını hissediyorum ve ayrıca, ekstra bir hamle fena olmazdı. Open Subtitles الاشياء فى هذا المنزل لديها عقل خاصتها.. و ولقد شعرت بحضور مظلم عندما لا يكون هناك أحد
    Yine trendeyken beni endişelendiren varlığını ensemde hissetmeye başladım. Open Subtitles مجدداً على القطار, بدأت أشعر بحضور مما جعل الشعر خلق قبتي يقف من الخوف.
    Leo ve Piper şahitlerin huzurunda, birbirlerine yeminlerini ettiler ve ben de bu bağ ile onları yeminlerine bağlıyorum. Open Subtitles ها نحن الآن، بحضور الشهود وبقراءة نذور الزوجين لبعضهم سأربطهم بهذا الحبل المُقدَّس وفقاً لنذورهم
    Ben de Başpiskopos, Bay Lannigan, Bayan Lannigan ve siz rahibelerin huzurunda bir itirafta bulunmak istiyorum. Open Subtitles بحضور رئيس الأساقفة السيد والسيدة لنيغان، الأخوات، جميعكم هذا الإعتراف الذي أود أن ألقيه
    Maitre Dargot, Noter, Jeannie ve Bruno Charron'in huzurunda ve anayasanın 971 ve 972. maddelerinin öngördüğü üzere, onların tanıklıklarında isteyen kişi tarafından, Bay Romain Brochant, bekar, fotoğrafçı. Open Subtitles مايتر دارجوت، كاتب العدل، بحضور رئيس جيني وشارون برونو، الشهود حسبما تقضي به المواد 971 و 972 من القانون المدني،
    Bir varlık hissediyorum. Open Subtitles أَحسُّ بحضور اللعنة أنتى تفعلى
    Laboratuarda garip bir varlık hissettim. Open Subtitles أننى أشعر بحضور شىء غريب فى المختبر
    bunu bir yetişkinin yanında yaparsan kendimi çok çok daha iyi hissederim, tamam mı? Open Subtitles سأشعر بشعور أفضل بكثير إن فعلتها بحضور أناس راشدين, حسناً ؟
    Mia, sizin baloya kadar, prenseslik derslerinize katılmaya söz verir. Open Subtitles تتعهد ميا بحضور دروس إعدادها لتصبح أميرة حتى موعد حفلتك
    Ne kadar maharetli olursanız olun ortalıkta bir çocuk varken bunu denemek istemezsiniz. Open Subtitles لا تهم مهارتك فهي شيء لا تريد تجربته بحضور طفل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more