"بمعروف" - Translation from Arabic to Turkish

    • iyilik
        
    • iyilikle
        
    Bayan Graham kocanıza bir iyilik yapıp benimle gelir misiniz acaba? Open Subtitles سيدة جراهام, اتساءل ان كنت تقومين لزوجك بمعروف كبير وتأتى معى
    Evet, elbette ama kapatmadan önce bana bir iyilik yapar mısın? Open Subtitles نعم, نعم, بالتأكيد ,لكن هل لي بمعروف قبل أن تقفل الخط؟
    Bana bir iyilik yapıp retraktörü biraz daha ilerletir misin tatlım? Open Subtitles أيمكنكِ القيام بمعروف من أجلي يا عزيزتي بكمش هذه أكثر قليلاً؟
    Neden ona iyilik yapıldığına inanmasına izin vermedin? Open Subtitles لماذا لم تدعه يعتقد أن أصدقاءه يقومون بمعروف من أجله؟
    Bana bir iyilik yapıp yokluğumu idare eder misin? Open Subtitles هل يمكنك ان تقومى لى بمعروف هل يمكنك تغطيه غيابى
    FBI buraya gelmekle bana iyilik etti. Open Subtitles مكتب التحقيقات الفيدرالي قام بمعروف لي بوجوده هنا
    Dana, ne zaman bir iyilik yapsan... karşılığından birşey yapılmasını istiyorsun. Open Subtitles في أي وقت تقومين فيه بمعروف لأحد , أنتِ دائماً تنتظرين شيئاً بالمقابل
    Şu benzinciden aldığım otostopçu acuzeden herhâlde. Bu yaptığım son iyilik olsun. Open Subtitles ربما أنه ذلك النتن الذي احتاج إلى توصيله هذه آخر مرة أقوم بمعروف لـ شخص ما
    Audrey, tatlım, bir iyilik yapıp bana cüzdanını getirebilir misin? Open Subtitles أودري يا حبيبتي, ممكن تقومي بمعروف من أجلي و تأتي لي بمحفظتك؟
    Sen bir adama iyilik yapmaya çalışırsın, o gelir suratına tükürür. Open Subtitles تحاول ان تقوم بمعروف للرجُل، فيبثُق فى وجهكَ.
    Neden küçük bir iyilik karşılığında tüm alacağımdan vazgeçmeyeyim ki? İyiliğe bağlı. Open Subtitles حسناً لم لا نلغي الدين كله و نبدله بمعروف بسيط ؟
    Henry, bana büyük bir iyilik yapın lütfen? Open Subtitles مرحبا,هنري, هل يمكنك القيام بمعروف ضخم لي؟
    Sadece bir ayak işi... bir arkadaşın başka bir arkadaşa iyilik yapması platonik, tamamen ve kesinlikle platonik. Open Subtitles . . انه معروف صديق يقوم بمعروف لصديق آخر
    Her yaptığım anlaşmanın, borç haneme bir iyilik daha yazdığını bilsem de. Open Subtitles كع أنني كنت أعلم أن مع كل اتفاق عقدته كنت أدين لأحد بمعروف
    Bana bir iyilik yapıp şununla arkadan girenlerin sayısını kontrol eder misin? Open Subtitles هل لي بمعروف تمسكين بهذا وتسجل من يدخل من الباب الخلفي؟
    Bize bir iyilik borcu var. Seninle mutfakta buluşacak. Open Subtitles إنه يدين لنا بمعروف سوف يقابلك في المطبخ
    Ama buraya, sana yine de bir iyilik yapmaya geldim. Open Subtitles لكن أنا هنا للقيام بمعروف لك على أية حال.
    Borçlarımı her zaman öderim, sana bir iyilik borcum var. Open Subtitles أنا دائماً أُسدد ديوني أنا أدين لك بمعروف
    Tamam bana bi iyilik yap, ViCAP de böyle bi isim çıkıyor mu bak. Open Subtitles حسنا ، هل تقومين لي بمعروف يمكن ان تعرفى لى الامكان الذاهب اليها
    Hatırlıyor musun yemekte bana bir iyilik borçlu olduğunu söylemiştin ya? Open Subtitles تتذكري في الغذاء قلت كيف أنت مدين لي بمعروف كبير؟
    Ama benim sana verdiklerim... Tek bir iyilikle ödenemez. Open Subtitles و لكن ما منحته لك ، لا يمكن رده بمعروف واحد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more