"بوجوده" - Translation from Arabic to Turkish

    • varlığını
        
    • varlığından
        
    • var olduğunu
        
    • varlığı
        
    • varolduğunu
        
    • olduğuna
        
    • varlığıyla
        
    • Orada olduğunu
        
    Ekosistemlerden özellikle belli bir tanesi varlığını And'lara borçludur çünkü And'lar yükseldikçe Güney Amerika'nın nehirleri büyük değişimlerden geçmeye başlamıştır. Open Subtitles نظام بيئي وحيد يُدين بوجوده لجبال الآنديز ، لأن بينما كانت الجبال تتشكل دخلت أمريكا الجنوبية في سلسلة تغيرات جذرية
    Şimdi sakın unutma;bir tuzaktan uzak durmanın tek yolu... onun varlığını bilmektir. Open Subtitles تذكر الآن أن أول خطوة لتفادي الكمين أن تعلم بوجوده
    Onun varlığından şüphe duymazsanız tuzaklarına düşmeniz çok daha kolaydır. Open Subtitles فإن من السهل الوقوع في فخه عندما لا نعتقد بوجوده
    Neyse ki Santa Anna'nın bu altının varlığından haberi yok. Open Subtitles هذا الذهب ملك لسانتا آنا ولكن لحسن الحظ أنه لا يعلم بوجوده
    Çoğu insanın var olduğunu bile bilmediği dünya dolusu tüneeller ve özel bölümler var. Open Subtitles هنالك عالم بأكمله من الأنفاق والحجرات ومعظم الناس لا يعلمون بوجوده
    Ama varlığı aldığım nefes kadar gerçekti. Open Subtitles ولكن شعورى بوجوده كان حقيقياً بالنسبة لى بشعورى بانفاسى
    varolduğunu bilmiyorlarsa, onu nasıl sevebilirler? Open Subtitles و إذا لم يعلم أحد بوجوده كيف سيمكن لأحد أن يحبه؟
    En üst düzeyde gizlilik vardı, tüm kayıtlar yok edildi ve projeyi bilenler projenin varlığını inkar edeceklerdi. Open Subtitles حد أعلى من التصنيف و كل السجلات الخاصة به قد دمرت و هؤلاء الذين يعرفون عنه سوف ينكرون أى معرفة بوجوده
    Sen de böyle yapmalısın. Hayaletin karşısına çık, varlığını kabul et sonra onu bırak. -Bunları nereden biliyorsun? Open Subtitles هذا ما يجب فعله، مواجهة الشبح الاعتراف بوجوده ثم إطلاقه
    Omoc'un kaybı için yas tutmak yerine onun varlığını kutlamalıyız. Open Subtitles نحن يجب ألا نندب وفاة صديقنا أوماك بقدر ما يجب أن نحتفل بوجوده
    Önemli değil, gerçekten. Sadece onun varlığını hissettim, o kadar. Open Subtitles لا شيء ، حقاً لقد شعرت بوجوده قليلاً ، هذا كل شيء
    varlığını az kişi bilir, çok azı da kullanabilir. Bunu, Darken Rahl yapmış olabilir mi? Open Subtitles القليل يعلم بوجوده وأقل كثيراً من ممارسيه
    Burada ne bulduğuma inanamayacaksın. Bugüne kadar gördüklerimizden çok daha büyük ve kimse varlığını bile bilmiyor. Open Subtitles لن تصدق ما يحدث هنا هذا أكبر ما رأينا على الإطلاق ولا أحد يعرف بوجوده
    Neyse ki Santa Anna'nın bu altının varlığından haberi yok. Open Subtitles هذا الذهب ملك لسانتا آنا ولكن لحسن الحظ أنه لا يعلم بوجوده
    varlığından bile haberiniz olmadan birçok kez hayatınızı kurtarmıştır. Asla durmaz. Open Subtitles لقد أنقذ حياتكم مرات لا تحصى ولم تعرفوا بوجوده أبداً
    varlığından bile haberiniz olmadan birçok kez hayatınızı kurtarmıştır. Open Subtitles لقد أنقذ حياتكم مرات لا تحصى ولم تعرفوا بوجوده أبداً
    Tüm ailen kitabı okumuş.Benimse varlığından yeni haberim oldu. Open Subtitles عائلتك بأسرها قرأت كتاباً للتوّ علمت بوجوده
    Sonra iki kişi bir araya geldi ve bize var olduğunu bilmediğimiz bir şeyi gösterdi. Open Subtitles ثم جاء شخصان وأرونا شيئاً لم نكن نعلم بوجوده.
    var olduğunu bile bilmediğim 6 yaşında bir kardeş. Open Subtitles أخ يبلغ السادسة من عمره لم أكن حتَّى أعلم بوجوده
    Daha kötüsü, varlığı artık hiçbir zaman fark edilemiyor. Open Subtitles والأسوأ لا يزال موجوداً، فالشعور بوجوده , أصبح الآن مفقوداً إلى الأبد
    Hükümetin varolduğunu bilmediği bir yerde. Elektrik hattı çekti. Open Subtitles مكان لم تعرف الحكومة نفسها بوجوده مزود بأسلاك كهربية
    İşte bilinçsiz önyargının var olduğuna kanıt. Fakat bizler onun Orada olduğunu kabul etmek ve onu geride bırakabileceğimiz yollar aramak zorundayız ki böylece çözümler üretebilelim. TED هناك دليل على أن تحيز اللاوعي موجود، وعلينا أن نُقر بوجوده وبعدها ننظر إلى طرق تجاوزه كي ننظر في الحلول.
    Vay vay vay varlığıyla bizi onurlandırana da bakın. Open Subtitles حسناً، أنظروا من قررّ أخيراً أن يشرفنا بوجوده.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more