| Bütün kör aletleri ve atılabilen nesneleri kaldırdığından emin ol. | Open Subtitles | فقط تأكدي من إغلاق كل الأشياء والأدوات غير حادة والمستهلكة. |
| Şimdi dök fincanı çekmeden önce demliğin dik durduğundan emin ol. | Open Subtitles | الان أسكبي و تأكدي أن الأبريق منتصب قبل أن تبعدي الفنجان |
| Nişan alırken kalplerini ya da kafalarını vuracağından emin ol. | Open Subtitles | أيتها الشرطية ، تأكدي بأنكِ تصوبين نحو القلب أو الرأس |
| Saat üçte buradan çıkmalıyım. Valizlerin arabaya konmasını sağla. | Open Subtitles | يجب أن أخرج من هنا بحلول الثالثة تأكدي من أن كل الحقائب في السيارة |
| Gerekli belgeleri almayı unutma. Onların dışında hiçbir şey önemli değil. | Open Subtitles | تأكدي من حملك لكل وثائقكِ المهمة و انسي كل شيء آخر. |
| Sulayabilirsin ama önce aşağıda kimse var mı diye bir bak! | Open Subtitles | بإمكانك سقيها ، لكن تأكدي أن لا أحد موجود في الأسفل |
| Mümkünse, emin olun o hiçbir bıyık ve sakalı yok. | Open Subtitles | رجاءاً إذا أمكن تأكدي أنه ليس لديها شاربا أو لحية |
| Oyuncakları almalarına izin ver ama onlara para ödeme kurallarını mutlaka öğret. | Open Subtitles | ،دعيهم يأخذوا الألعاب التي يريدوها ولكن، تأكدي من أن تعطيهم مال للتعليم |
| Ama kahverengi zarftakini okuduktan sonra yok ettiğinden emin ol. | Open Subtitles | لكن تأكدي من اتلاف الرسالة التي بالمغلف البنّي بعد قراءتها |
| Benim için bir müşteriyi kontrol etmeni istiyorum, temiz havluları olduğuna emin ol. | Open Subtitles | أريدكِ أن تجهزي غرفة نزيل من أجلي, و تأكدي أن لديه مناشف جديدة |
| Nişanlımın bir daha asla ona kanmayacağına emin ol yeter. | Open Subtitles | تأكدي فحسب ألا تقع خطيبتي في غرامه مرة أخرى أبداً |
| Katı olduğundan, sadece bir delik olduğundan ve bunun normal bir kola şişesi olduğundan emin ol. | TED | تأكدي من صلابتها، هنالك ثقب واحد فهي زجاجة مياه غازية عادية |
| Onlara her ateş yaktığında, emin ol bir şeyler kazanacaksın. | Open Subtitles | كل مرة تضيئين فيها إحدى نيراهم تأكدي بأن تحصلي على شيء في المقابل |
| Yarım saatte bir sinir kontrolü ve özenli bir emme yaptıklarından emin ol. | Open Subtitles | تأكدي من إجرائهم للفحوصات العصبية كل نصف ساعة والشفط المستمر |
| O şeyi öldürmeden önce, taklitçi olduğundan emin ol... | Open Subtitles | تفكير صائب , عندما تجدوه تأكدي من أنه فعلا |
| Tamam,ama sipariş vermeden önce çocukların ekmekle şişmesini sağla. | Open Subtitles | حسنـاً،ولكن تأكدي من الأطفال أن يملؤا الخبز. قـبل أن يطلبوا. |
| Tamam. Maggie içeride çalışıyor, herşeyin yolunda olduğunu bilmesini sağla. | Open Subtitles | حسناً , ماجي تدرس تأكدي بأن تعرف ان كل شيء على مايرام |
| Akşama geliriz. Kapıyı kilitlemeyi unutma. | Open Subtitles | سارجع فى فترة الظهيرة تأكدي من الباب مقفول بالقفل |
| Biliyor musun, gidip eğlenmelisin, ama beladan uzak durmaya bak. | Open Subtitles | يجب ان تستمتعي بوقتك فقط تأكدي من ابتعادك عن المشاكل |
| Onu eve götürün ve kendine zarar vermediğinden emin olun. | Open Subtitles | خذيه الى البيت و تأكدي بأنه لن يؤذي نفسه |
| mutlaka iyi benzinden koydur. | Open Subtitles | تأكدي من أن تعبئتها بنوع جيد من الوقود لأنه إذا وضعت فيها نوعاً رخيصا |
| Git ısıtıcı hala çalışıyor mu kontrol et. | Open Subtitles | انا قادمة تأكدي إن كان سخان الماء ما زال يعمل الآن |
| Sen! Yukarıyı kontrol et. Her yer kilitli olsun. | Open Subtitles | أنتِ , تفقّدي الدور العلوي تأكدي أن كل شيئ مغلق |
| Kızın anlattıklarını teyit et. sakın bulduklarımızı söyleme. - Tamam. | Open Subtitles | تأكدي مما أخبرته لنا الفتاة ولا تخبريهم بما وجدناه |
| Oraya gittiğinizde suda yüzen böceklere dikkat edin, ve unutmayın, notonectidae farklı renklerde olabilir. | Open Subtitles | تأكدي من أن تبقي عينيك مفتوحتين على السباحيين و تذكري يمكن ان يكون نوتونيكتيد بعدة ألوان مختلفة تعرفين |
| Aynı yeşil olmasına dikkat et. En iyisi ona gün ışığında bak. | Open Subtitles | تأكدي أن يكون من نفس درجة اللون الأخضر الأفضل أن تتأكدي في ضوء النهار |