"تتعاون" - Translation from Arabic to Turkish

• işbirliği
• iş birliği
• İş
• yardımcı
• işbirliğine
• isbirligi
• birliği yapıyor

İddia şu, ben yenersem işbirliği yaparsın ve tüm sorularımı cevaplarsın.
الأمر إذن انا أسجل تتعاون معى وتجيب عل كل الأسئلة ؟

Müvekkilim işbirliği yapmadan önce bazı şartların yerine gelmesini istiyorum.
قبل أن تتعاون موكلتي لا بد من تحقق بعض الاشتراطات

NASA artık bilgi için tüm isteklerimize tam bir işbirliği içinde çalışıyor.
ناسا الآن تتعاون معنا بشكل كامل مع جميع طلباتنا للحصول على المعلومات

Benimle iş birliği yapmayacaksan, burada bulunmamın bir anlamı yok.
إن لم تتعاون معي من الأفضل أن لا أكون هُنا

Eğer yardımcı olursan, arkadaşını ve kendini büyük bir beladan korumuş olabilirsin.
اذا اردت ان تتعاون عليك ان تحمي نفسك وصديقك من مشاكل كبيره

Tabii eğer karşında duran yeni dostlarınla işbirliği yapmak istersen, orası ayrı.
إلا إذا كنت ترغب في أن تتعاون مع أفضل صديقين لك هنا

Yönetimlerin endüstri ile bu yolla işbirliği yaparken yaptığı hata şudur; ortak fayda ile ortak paydayı birleştrimek.
الخطأ الذي تقع فيه الحكومات حينما تتعاون بهذه الطريقة مع الصناعة هي أنها تخلط الصالح العام مع الأرضية المشتركة.

Endüstri ile işbirliği yaparken masa başı işleri ertelemelisiniz ki bu endüstrinin aynı fikirde olmadığı ortak faydayı teşfik eder.
عندما تتعاون مع الصناعة، فأنت تطعن لا محالة في أشياء ربما تعزز الصالح العام والتي ستكون ضد مصالح الصناعة.

Bu yüzden sendikalar güvenlik ağı sayesinde işbirliği yapıyor.
لذلك تتعاون النقابات فيما بينها بسبب شبكة الضمان.

Oh, güvenliğin canı cehenneme! İşbirliği istiyor musun?
فليذهبوا الى الجحيم, أتريدها ان تتعاون ام لا ؟

- Wavre'a çekilme emri verdim. Hala Wellington'la işbirliği yapabilirsiniz.
لقد طلبت التراجع إلى ويفر مازال عليك أن تتعاون مع ويلينجتون

Neden işbirliği yapıp gereksiz yere kan dökülmesini engellemiyorsunuz?
لم لا تتعاون و توفر على نفسك الكثير من سفك الدماء الذي لا داعي له؟

Duyduğuma göre Birkaç sene önce, patronumla işbirliği yapmamışsın.
سمعت انك لم تتعاون مع رئيسى منذ عدة سنوات

- Efendim, eğer bizimle işbirliği yapmazsanız sizi tutuklamak zorunda kalacağız.
سيدي, لدينا أمر للقبض عليك.. اذا لم تتعاون.

Hayatta kalailmek için işbirliği yapan bir tür için rekabet kısa sürer,
للمخلوقات التي يجب أن تتعاون للبقاء على قيد الحياة، منافسات قصيرة

Çok az türün, erkekleri birbirleriyle rekabet halinde değil, dahası bir takım oluşturmak için işbirliği yapar.
في بضعة أنواع فقط، من ناحية أخرى لا تتنافس الذكور بالجوار مع بعضها لكن تتعاون لتكوين فريق.

Internet Explorer'a rakipti... ama kimsenin kaynak kodları almasına izin yok firmaların işbirliği yapmasına izin yok.
وهو التخلي عن متصفح الانترنت لميكروسوفت ولكن دون ان تدع اي شخص يمتلك النص المصدري او جعل الشركات تتعاون معها

Efendim, iş birliği yapmazsanız, sizi gözaltına almak zorunda kalacağım.
يا سيد إن لم تتعاون أخشى أن أضعك رهن الاعتقال

yardımcı olmazsan, asılırsın.
انت تعبث مع شرطى ستشنق إذا لم تتعاون معنا

Gayrı resmi bir işbirliğine yanaşacağınızı umuyor.
انة يتمني بان تتعاون معنا بشكل غير رسمي.

Hangi durumlarda FBI ya da ABD Adalet Bakanligi Sorusturma Amirligi ile isbirligi yapma yükümlülügünüz var mesela?
تحت أي ظروف ستكون مجبراً أن تتعاون مع الإف بي آيه أو دائرة العدل الأمريكية على سبيل المثال

İş birliği yapıyor. Yakınlaştırır mısın Garcia?
انها تتعاون غارسيا هل تستطيعي ان تقتربي؟