"تتغير" - Translation from Arabic to Turkish

    • değişiyor
        
    • değişmemişsin
        
    • değişebilir
        
    • değişmez
        
    • değişti
        
    • değişmiyor
        
    • değişmedi
        
    • değişmeyecek
        
    • değişmemiş
        
    • değişmek
        
    • değişmesi
        
    • değişecek
        
    • değişmediğini
        
    • aynı
        
    • değişmedin
        
    Bu da ön sayfanızı oluşturuyor. Sürekli artıyor, düşüyor, devamlı değişiyor. TED وهذا ما يصنع صفحة البداية. فهي دائماً تصعد، وتهبط، ودائماً تتغير.
    Bir şeyler gerçekten değişiyor. Tam olarak neler olduğunu pek bilmiyorlar. Open Subtitles كما تعلم ان الامور تتغير وهم لا يعلمون ما الذي يجري
    Pek değişmemişsin, palabıyığın hariç tabii. Open Subtitles بغض النظر عن شاربك، الا أنت لم تتغير كثيراً
    Ve sonra vergi imtiyazlarını bize taahüt etme ihtimaliniz de değişebilir. Open Subtitles وبعد ذلك الامتيازات الضريبية كنت قد ارتكبت لنا قد تتغير أيضا.
    Çünkü bazı şeyler asla değişmez Jason ve bazıları da değişir. Open Subtitles لأن بعض الأشياء لا تتغير أبدا ً جاسون وبعض الأشياء تتغير
    Anahtarlar içinde kişisel algılamayın Bayan Gammelgaard. Zaman değişti artık. Open Subtitles المفاتيح بالداخل الأمر ليس شخصياً يا سيدتي ولكن الظروف تتغير
    Evet, işte geldik, Herkül. Bazı yerler hiç değişmiyor, değil mi? Open Subtitles حسنا ، ها نحن ، هرقل بعض الأماكنِ لا تتغير أبدا
    Teknolojik aletler daha hızlanmış ve daha küçülmüş olsa da aslında fazla değişmedi. Open Subtitles قد تكون التكنولوجيا أصبحت أسرع وأصغر لكن في الحقيقة لم تتغير بشكل كبير
    Aramızdan biri belediye meclisine girene kadar hiçbir şey değişmeyecek. Open Subtitles الأمور لن تتغير طالما ليس من بيننا عضو بمجلس المدينة
    Haber dünyasında bir şeyler değişiyor ve bende bu değişimin baskısını altındayım. Open Subtitles حسناً الأشياء تتغير في لعبة الأخبار وكنت تحت تأثير ضغط لأتغير معهم
    Bir anlık sakinlik ve sonra bütün vücut dili değişiyor. Open Subtitles هناك لحظة من الهدوء ومن ثم تتغير لغة جسده بالكامل
    Ama görüyoruz ki bu yerler göz ardı edilemez bir ölçekte değişiyor. Open Subtitles لكن يُمكننا الإدراك بأنفسنا أنّ هذه الاماكن تتغير على مستوىً يصعب تجاهله
    Hiç değişmemişsin... 10 yıl önce evden kaçtığından beri hiç değişmemişsin. Open Subtitles لم تتغير على الإطلاق منذ هربت مني قد عشر سنوات.
    "Çünkü bu şeyler kendi başlarına değişebilir ya da değiştirilebilirler. Open Subtitles لأن من خاصية تلك الأشياء ان تتغير، او تتغير بفعلك
    İnsanlar değişmez Ryan. Bence değişmeleri de gerekmez, ben senin... Open Subtitles الناس لا تتغير ولا اعتقد علينا ان نتغير انا وانت
    Şimdi görüntü açısı biraz değişti verdiği tepkiyi tam olarak görebilmeniz için. TED الآن سوف تتغير زاوية قليلا لذا يمكنك أن ترى أن ردة الفعل كانت مختلفة
    Yani görüyorsunuz ki gazeteciliğin temel ilkeleri gerçekten değişmiyor burada, değil mi? TED لذا بامكانكم أن تروا أن المبادئ الأساسية للصحافة، لم تتغير بشكل كبير هنا، أليس كذلك؟
    50 yıl içerisinde pek bir şey değişmedi. TED لم تتغير كثيرا خلال الخمسين عاما الماضيات
    Bir kez daha nesilden nesile geçiyor ve bu hiç değişmeyecek. Open Subtitles لذلك مرة أخرى، فإنه يتجاوز الأجيال، والتي سوف لا تتغير أبدا.
    Dört yıl önce onu yakaladığımdan beri hiç değişmemiş. Open Subtitles إنها لم تتغير منذ أن أودعتها السجن قبل أربعة سنوات مضت
    Daha fazla değişmek istediğin muhabbetini de duymak istemiyorum artık. Open Subtitles ولا أريد أن أسمع عن نيتك أنك تريد أن تتغير
    Kütlenin Korunumu Yasası, kütlenin ne yaratılabileceğini, ne de yok edilebileceğini söyler, bunun anlamı kahramanımızın büyüklüğünün değişmesi illa ki kütlesini değiştirmeyecek. TED قانون مصونية الكتلة ينص على أن الكتلة لا تخلق ولا تفنى، هذا يعني أن كتلة بطلنا لن تتغير لمجرد أن حجمه تغير.
    değişecek, ama önce korkarım ki Almanları yenmemiz gerekecek. Open Subtitles سوف تتغير ولكن قبل ذلك يجب أن ينهزم الألمان.
    Ortak insanlık anlayışımızın değişmediğini bize hatırlatan güçlü unsurlar bunlar. TED فهي تعتبر رسائل تذكير قوية بأن إنسانيتنا المشتركة لم تتغير.
    Bunun nedeni değişmeleridir ve değişimin, düzene karşı bir eğilimi vardır aynı bir oturma odasında ya da kitaplıkta olduğu gibi. TED وهذا لأنها تتغير . وللتغير طريقته في كسر القاعدة . تماماً كما هو الأمر في غرفة المعيشة أو على رف الكتب.
    Endişeni anlıyorum. Ama kitapların sayesinde ellerin dolunca sen değişmedin. Open Subtitles أرى قلقك، لكنّك لم تتغير عندما جعلتك كتبك أكثر فخامة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more