| Bir ara denemelisin, tatlım. | Open Subtitles | عليك تجريب هذا، أحياناً، عزيزتي |
| Burada sanal bir deneme kabinim var. | TED | ما لدينا هنا هو غرفة تجريب ملابس معززة. |
| Siz onun Artık Günlerini kaçırdığınız için, liberalizmi denemeye başladı. | Open Subtitles | بعد أن فوت أنت كل أعياد يوم 29 فبراير بدأت هى في تجريب الليبرالية |
| Özel kasa anahtarlarının üzerinde kasa numarası bulunmaz eğer kendi anahtarı değilse doğru kasayı bulana kadar hepsini Denemek zorundaydı | Open Subtitles | مفاتيح صناديق الودائع ليس عليها أرقام. لذا إذا لم يكن مُفتاحه، فعليه تجريب كلّ قفل حتى يصل إلى الصندوق الصحيح، |
| Bu işe ölümü göze alarak başladım. Yani istediğini deneyebilirsin. | Open Subtitles | لقد بدأتُ هذه المهمة، وأنا مستعدةٌ للموت، لذا بإمكانكَ تجريب ما شئت |
| Washington D.C'de başka bir tıp merkezi, bir pilot uygulamayla şehir tarayıcıları ve MRI'lardan tıbbi görüntüler alan, Bulut'ta incelenerek daha az maliyetle daha sağlıklı analizler geliştiriyor. | TED | مركز طبي آخر، في ولاية واشنطن، يتم تجريب أحد التطبيقات التي تسمح للصور الطبية من الماسحات الضوئية والرنين المغناطيسي ليتم تحليلها في السحابة، تطوير طرق تحليل افضل بتكلفة أقل |
| Bunu deneyebiliriz. Alçak, düzensiz kuleler yapabiliriz. | Open Subtitles | نستطيع تجريب هذا, ربما قصيرة وغير متوازنة |
| Ortak masada şansınızı deneyebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك تجريب حظك في طاولة المجتمع |
| Tanrım mantarları denemelisin. | Open Subtitles | ربـاه عليكـن تجريب قطـع الفطـر |
| Bir ara denemelisin.Sinirlerine iyi gelir. | Open Subtitles | عليك تجريب بعضاً منه سيهديء أعصابك |
| Bunu sen de denemelisin. | Open Subtitles | ربما عليكِ تجريب هذا أيضاً |
| Jerome, senin yaşında bütün sanatlarla, bütün felsefelerle ve bütün yaşam tarzlarıyla deneme yapman kesinlikle zaruri. | Open Subtitles | جيروم انه شئ اساسي تماما لمثل عمرك بانك بدات تجريب كل انواع الفنون كل الفلسفات وكُلّ أساليب الحياة |
| Yeni fritözümü deneme zamanı. Kim taze donut ister? | Open Subtitles | وقت تجريب جهاز القلي الجديد من يريد دونات مقلية؟ |
| Huzurevi tayfasından öğrendiğimiz birkaç taktiği de denemeye karar verdik. | Open Subtitles | بالاضافة الى اننا قررنا تجريب بعض الحيل التي تعلمناها من الموظفين في دار الرعاية |
| Benim üzerimde silahlarını denemeye devam edecek. | Open Subtitles | لن يتوقّف، سيواصل تجريب أسلحته عليّ |
| bunu Denemek ve anlamak için çeşitli çalışmalarda bulunduk. | TED | ولكننا نعمل اليوم على كم كبير من الدراسات من اجل تجريب ذلك |
| Fotoğraf günü için yeni bir şey Denemek istedim. | Open Subtitles | أردت تجريب شيء مبتكر من أجل الصورة المدرسية |
| Bunu deneyebilirsin ama bana dokunursan, asla konuşmam. | Open Subtitles | بإمكانك تجريب ذلك، لكن حالما تلمسني، سأكتفي من الحديث |
| Ama kanka, sizden kim buna pilot olmayı ayrıca ister? | Open Subtitles | قل، الذين رأيك سيتم تجريب ذلك؟ |
| Kabaca tedavileri birleştirmeyi deneyebiliriz. | Open Subtitles | يمكن ان أحاول تجريب سلسلة من العلاجات |
| Ortak masada şansınızı deneyebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك تجريب حظك في طاولة المجتمع |
| Ama bebeğim, bir yenidoğan odası düzenlemek, küçük karavanlarla test sürüşüne çıkmak, bebek telsizi almak için çok erken. | Open Subtitles | لكن الوقت مبكر على تأسيس حجرة للطفل أو تجريب قيادة حافلة صغيرة أو شراء جهاز لسماع الصوت عن بعد |
| EVA'ya pilotluk yaparken seni hayal kırıklığına uğratan şeyleri de biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أيضا أنك أصبحت بخيبة أمل مع غرضك في تجريب إيفا. |
| Bence pantolonu kesmeye değer. En azından bir kez şort olarak denemeliyiz. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب علينا أن نجرب قطع الجين حتى نتمكن من تجريب السروال القصير و لو لمرة واحدة |