"تدافع" - Translation from Arabic to Turkish

    • savunuyorsun
        
    • savunma
        
    • savunuyor
        
    • koruyorsun
        
    • savunmak
        
    • korumak
        
    • mücadele
        
    • savunman
        
    • savunmana
        
    • korumaya
        
    • savunmaya
        
    • savunduğuna
        
    • savunuyordu
        
    • savunuyorsunuz
        
    • savunur
        
    Tamam, diyelim ki sen çikolatayı savunuyorsun ve ben de vanilyayı. Open Subtitles حسناً، لنقول أن أنت تدافع عن الشوكولاته وأنا أدافع عن الفانيلا.
    Yıllardır sana bu adam tehlikeli diyorum, ve sen de yıllardır onu savunuyorsun. Open Subtitles لقد أخبرتك من قبل أن هذا الرجل خطر ولكنك كنت تدافع عنه دائماً
    Büyük bir savunma cemberi olusturan bir balik girdabi icinde toplanirlar. Open Subtitles و تدافع عن أنفسها باتخاذها شكل كرة ضخمة تدور حول نفسها.
    Üreticiler buradaki sistemi tamamen bozdu ama Avrupa hala çalışan kişilerin haklarını savunuyor. Open Subtitles ,أصحاب المزارع أفسدوا النظام هنا ولكن أوروبا ما زالت تدافع عن حقوق العمال
    Hayatım, nedense sürekli onu koruyorsun. Open Subtitles لكن ٬ عزيزي لا أعرف لماذا دائما تدافع عنه
    Bir yumurta gibi giyinmişken kendini savunmak ne kadar zor biliyor musun? Open Subtitles اتعلم كم من الصعب ان تدافع عن نفسك وانت مرتدي زي بيضة؟
    Zavallı kızı buna alet etmeyeceğim. - Onu ne diye savunuyorsun? Open Subtitles انا لن أجعل تلك الفتاة المسكينة تمر بهذا لماذا تدافع عنها؟
    Demek kendini savunuyorsun, ödlek herif. Open Subtitles أنك تدافع عن نفسك أيها الجبان أليس كذلك؟
    - Kendini iyi savunuyorsun. - Sıradan birine göre, değil mi? Open Subtitles أنت تدافع عن نفسك جيداً - بالنسبة لرجل من العامة ؟
    "Bu toplumun yüz karası insanları nasıl savunuyorsun?" Bu değil miydi? Open Subtitles كيفَ تدافع عن هؤلاء الحثالة.. ألم يكن هذا سؤالك؟
    İyi savunma fakat korunma halinde kalarak beni alt edemezsin! Open Subtitles دفاعك مثير للإعجاب، لكنك لا تستطيع هزيمتي إذا بقيت تدافع
    savunma onu. Hep birbirinizi savunuyorsunuz. Open Subtitles لا تدافع عنه، أنتم أيها الرجال تدافعون عن بعضكم البعض
    Kampüsün bakiresi kampüsün erkek delisini mi savunuyor? Open Subtitles عذراء الحرم الجامعي تدافع عن عاهرة الحرم الجامعي؟
    O siyasi etkinliklerini ne savunuyor ne de açıklıyor. Open Subtitles إنها لم تدافع أو توضّح نشاطاتها السياسية
    Sen dünyamızı koruyorsun. Sen ve diğerleri. Open Subtitles تدافع عن عالمنا ، أنت والأخرين
    Efendi geri döndüğü zaman kendini savunmak için çok güçsüz olacaksın. Open Subtitles وعندما يعود السيد، سوف تكون أضعف من أن تدافع عن نفسك.
    Programınızın ne kadar yoğun olduğunu biliyoruz ve gizliliğinizi korumak konusunda ne kadar titiz olduğunuzu da. Open Subtitles نحن نعلم أنك مشغول للغاية ونعلم أيضا كيف تدافع وتغار علي خصوصياتك
    Encümen üyem ve benim için mücadele verdiği için. Open Subtitles لإنها عضوة مجلس مدينتي وهي تدافع من اجلي
    Neden savunman gerekmeyen bir şeyi savunuyorsun? Open Subtitles لماذا تدافع عن شىء لست بحاجه ان تدافع عنه
    Bak, beni ve işimi savunmana ihtiyacım yok. Open Subtitles أنظر , أنا لا أريد منك أن تدافع عني و عن عملي
    Senin insanları korumaya çalışman lazım. Open Subtitles من المفروض أن تدافع عن شيء ما. لتحمي الناس.
    Kızın annesi çalışıyormuş, Ama gerçekten kocasını savunmaya çalışmıyor. Open Subtitles كانت أمّ الفتاة بالعمل، ولكنها لا تدافع عن زوجها حقّاً
    Bu eski, saçma romantizm zırvalığını savunduğuna inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدّقُ بأنّك تدافع عن رومانسيّة قديمة الطراز لا معنى لها
    Kurban kendini savunuyordu, demek oluyor. Open Subtitles والتي تشير الى ان الضحية .كانت تدافع عن نفسها
    Bütün kadınlar körü körüne birbirini savunur mu? Open Subtitles كل النساء تدافع عن بعضها البعض بصورة عمياء؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more