"ترحل" - Translation from Arabic to Turkish

    • gitme
        
    • gitmesine
        
    • gitmek
        
    • gitmeni
        
    • terk
        
    • gitmen
        
    • gitmene
        
    • gidiyor
        
    • git
        
    • gitmesini
        
    • gitmeden
        
    • gitmiyorsun
        
    • gider
        
    • gitmelisin
        
    • gidiyorsun
        
    Harvey, anlamak zorundasın sana buradan kendi başına gitme izni vermeye yetkim yok. Open Subtitles هارفي، يجب عليك أن تفهم ليس لدي الحق لتركك ترحل من هنا لوحدك
    Eğer kızın yüzükle gitmesine izin verirsen Direniş'in tüm üyelerini senin peşine takarım. Open Subtitles إذا تركتها ترحل ومعها الخاتم، سآمر كل شخص من أفراد المقاومة بأن يقتلوك.
    Hayır. Seni hayal kırıklığına uğratmak istemezdim ama gitmek istemiyor. Open Subtitles لا، أنا آسفة لتخيب أملكِ لكنها لا تريد أن ترحل
    gitmeni istemediğimi biliyorum. Open Subtitles لم أدرك من قبل أنني لا أستطيع تحمل رؤيتك ترحل
    Eğer bir fahişe gibi onu terk etmeseydi başına bunlar gelmezdi. Open Subtitles لم يكن عليه فعل ذلك لو لم ترحل عنه كفاسقه مغروره
    Kahvaltı verebilirim. Sonra gitmen gerek. Open Subtitles يمكنني أن أعدّ لكَ بعضاً من الفطور ثم يجب أن ترحل
    Ayrıca senin gitmene karar verdik, hem de hemen. Open Subtitles ، وقررت أيضاً أن ترحل أنت . وأعنى بذلك الآن
    Kızın olduğunu biliyorum, ama bence artık gitme vakti geldi. Open Subtitles أعلم أنها إبنتك ولكن أعتقد أنها يجب أن ترحل
    Lütfen gitme. Bir içki al, gel. Open Subtitles لا ترحل أرجوك اذهب و تناول مشروباً، و عد
    gitmesine izin verme. Open Subtitles ،كنت هناك وأعلم ذلك .أرجوك، لا تدعيها ترحل
    gitmesine izin verdiğine göre hiçte iyi bir arkadaş değilsin. Open Subtitles و كأنك تهتم أنت لم تكن صديق جيد كفاية إذا كنت ستدعها ترحل من الأصل
    Hata ettin asker ama yürüyüp gitmek için hâlâ geç değil. Open Subtitles لقد أخطأت أيها الجندي ولكن لم يفت الأوان لك كي ترحل
    Özür dilerim,gitmeni rica etmek zorundayım.Şimdi. Open Subtitles أرجوكِ استديري و ضعي يديكِ على الفراش آسفة، سأضطر أن أطلب منك أن ترحل الآن
    Herkesin sorduğu diğer soru şu: "Neden terk etmiyor?" TED السؤال الآخر الذي يسأله الجميع لماذا فقط لا ترحل ؟
    Şimdi senin gitmen gerek hadi Open Subtitles أريد أن أصل للنشوة، لذا يجب أن ترحل من هنا
    Ama, itirafın onu ikna ederse ve gerçekten pişman olduğuna inanırsa gitmene izin verir. Open Subtitles تسامحك لا، لكن تدعك ترحل أجل إذا أعترفت وأقنعتها، وتظنك نادمًا حقًا
    Vücudumuz öldüğünde o enerjinin bir yere gidiyor olması lazım. Open Subtitles عندما ترحل أجسادنا يجب أن تذهب هذه الطاقة لمكان ما
    Hey, hergele. Sanırım kulakların iyi duymuyor. Sana git dedi. Open Subtitles أيّها الأبله ألم تسمعه يقول لكَ بأن ترحل عن هُنا
    "Bir hayaletten kurtulmanın en basit yolu, ondan gitmesini açıkça talep etmektir." Open Subtitles أسهل طريقة للتخلص من الروح هو أن تطلب منها ببساطة أن ترحل
    gitmeden önce konuşmak istediğim başka bir şey daha var. Open Subtitles ثمة شيء آخر أردت التحدث معك بشأنه قبل أن ترحل.
    O kadar çok paran varsa sen niye gitmiyorsun? Open Subtitles اذا كان لديك كل هذه النقود لماذا لا ترحل ؟
    Bu böyle devam eder gider. Open Subtitles لكن عاجلا أم آجلا لن ترحل بالسرعة الكافية.
    Oh, hayvanlara Piedmont Apartmanlarında izin verilmiyor, bu nedenle gitmelisin. Open Subtitles لا يُسمح للحيوانات بدخول شقق بيدمونت لذا, يجب ان ترحل
    İki haftadır seni görmüyorum ve bu gece yine mi gidiyorsun? Open Subtitles إنني لم أحظى برفقتك لأسبوعين، و ها أنت ترحل هذا المسّاء؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more