| Ne zamandan beri mafya yakın hedefler için 38'likten başka şey kullanıyor? | Open Subtitles | منذ متى و الغوغاء تستخدم أي شيء منذ أزمة سنة 38 ؟ |
| Öyle mi? Son yakıtını da evi temizlerken kullanıyorsun ha? | Open Subtitles | حقا, تستخدم اخر كمية من البنزين لديك في العمل المنزلي |
| Bir dahaki sefere tetikleyici olarak cep telefonunu kullanma, süper zeka. | Open Subtitles | حسناً، في المرة القادمة، لا تستخدم هاتفك الخلوي كزناد، أيُها العبقري، |
| Nasıl bir muhabir basını kendi aşkı için kullanır ki? | Open Subtitles | أى نوع من الصحفيات التى تستخدم الإعلام فى قصة حبها؟ |
| İHA'nın kontrolünü ele almak için kullanılan teknoloji, bugün ilerleyen saatlerde sivillere karşı büyük çapta bir terörist saldırısında kullanılacak. | Open Subtitles | نفس التقنية التي إستُخدِمت للتحكم في طائرتك الآلية سوف تستخدم لشنّْ هجوم إرهابي كبير على مدنيين لاحقاً في هذا اليوم |
| Tüm yapman gereken gücünü kötünün yerine iyi için kullanmak. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله ان تستخدم سلطتك للخير لا للشر |
| Gibson Kurulumu artık standart bir araç, uzun ve kısa DNA parçaları yapabilmek için dünyadaki tüm laboratuvarlarda kullanılıyor. | TED | طريقة جيبسون هي الآن أداة ذهبية أساسية، تستخدم في المختبرات حول العالم لبناء قطع قصيرة وطويلة من الحمض النووي. |
| Bu mikro kodlayıcı makine bankada çek basmak için kullanılır. | Open Subtitles | هذه ماكينة آلة تشفير متناهية الصّغر تستخدم لتشفير شيكات البنك |
| Neden bu sefer oltanda şu yem balıklarından kullanmıyorsun. | Open Subtitles | لماذا لا تستخدم الطُعم الخاص بالسمك الأوروبى ؟ |
| Bir süredir yeni bir arama motoru geliştirmekteydik ve dil-tabanlı arama motorlarının aksine kullandığımız yüz-karşılaştırma teknolojisi, görsel tanımayı kullanıyor. | Open Subtitles | لقد كنا نطور محرك بحث جديد وخلافاً للغة التي تستند عليها محركات البحث تقنية مماثلة الوجه هذه تستخدم التعرف البصري |
| Bunu yapmasına izin veremeyiz. Hayatımı, sana karşı bir silah olarak kullanıyor. | Open Subtitles | لا يُمكن أنّ نسمح لها بفعل ذلك، إنها تستخدم حياتى سلاحاً ضدكَ. |
| İçlerinden birini hala kullanıyor olmasını ummaktan başka çaremiz yok. | Open Subtitles | علينا أن نأملَ أنّها لا زالت تستخدم أحدهم على الأقلّ |
| Ama bu hislerinin çıkış noktası yok, yani beni kullanıyorsun... | Open Subtitles | ولكن ليس لديكَ منفذ لتلكَ المشاعر لذا أنتَ تستخدم مشاعري |
| Merhaba, Helen. Hala Acqua di Parma mı kullanıyorsun, Bob? | Open Subtitles | أوه ، لا تزال تستخدم أكوا دي بارما ، بوب؟ |
| Hayır, onu kullanma. Biraz kağıt havlu ve leke çıkarıcı getir. | Open Subtitles | لا لا تستخدم ذلك ، أحضر بعض المناديل الورقيه ومزيل البقع |
| Yemek ya da benzin alacaksan nakit al. Kredi kartını kullanma. | Open Subtitles | وإذا إحتجت للغذاء أو البنزين، إستخدم النقود لا تستخدم لطائق الإئتمان. |
| Güçlenmek, büyümek ve üretmek için gökyüzünden gelen güneş ışığını kullanır. | Open Subtitles | انها تستخدم ضوء الشمس من السماء لتقوية نفسها و تنمو وتتكاثر. |
| Bakır ve çinko kaplı metal kullanılan binalar sudaki iyon hareketliliğinin yol açacağı deliklere ve paslanmalara karşı hassastır. | Open Subtitles | المباني التي تستخدم مواسير النحاس الممزوجة بالحديد المجلف هي أكثر عرضة للثقوب والتآكل الناجمة عن حركة الأيونات في الماء |
| Ve sizinle paylaşmak istediğim son tavsiye geleceğin şehrinin güncel teknolojiyi kullanmak zorunda olduğudur. | TED | اذن الوصية الرابعة التي اريد مشاركتكم اياها الليلة هي مدينة المستقبل يجب ان تستخدم التكنولوجيا لتكون متواجدة |
| Ama o paralar okullar, yetimhaneler hastaneler ve yardım vakıfları için kullanılıyor. | Open Subtitles | ولكنها تستخدم هذه النقود في المدارس ودور الأيتام والمستشفيات ، والجمعيات الخيرية |
| Evet. Bu tür bir boya ancak binaların dış cephesinde kullanılır. | Open Subtitles | نعم، هو شيء التي قد تستخدم في طلاء السطح الخارجي للمنزل. |
| Neden bodrumdaki çamaşır makinesini kullanmıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تستخدم الآلات الموجوده في القبو؟ |
| Daha önce "eğlenceli", "arkadaşlar" ve "parti" kelimelerini aynı cümlede kullandığını hiç duymamıştım. | Open Subtitles | لم أسمعك أبداً تستخدم الكلمات ممتع, أصدقاء , حفلة كلها في جملة واحدة |
| Şu şeyi düzgün kullanmayı öğren. | Open Subtitles | فلتتعلم كيف تستخدم هذا الشىء بطريقةصحيحة. |
| Tüketiciler etik üretim süreçleri ve temiz enerji kullanan şirketleri desteklemelidir. | TED | وعلى المشترين دعم الشركات التي تستخدم الطاقة البديلة وعمليات التصنيع الأخلاقية. |
| Trenlerden çok daha az enerji kullanarak, saatte 580 km hızla seyahat edebiliyor. | Open Subtitles | منطلقة بسرعة 580 كيلومتر في الساعة وهي تستخدم طاقة أقل من القطارات العادية |
| 'Yele ve Kuyruk'tan istediğin kadar kullan, ama Verticoli'ye göz atayım bile deme. | Open Subtitles | تستطيع ان تستخدم الشامبو لكن لا تنظر لهذه حتى لاني ساضربك على رأسك |
| Eğer gerçekten keskin bir şey istiyorsan saf çelik kullanmalısın. | Open Subtitles | أذا كنت تريد حد قاطع يجب أن تستخدم الفولاذ المخلوط |