Evet ama sence resepsiyon memuru, iki adamın gelip... her gün altı saatliğine bir oda almaları hakkında ne düşünür? | Open Subtitles | نعم، لكن ماذا تظن بأن عمال الاستقبال سيفكرون بنا عن شخصين يأتون ويستأجرون غرفة ويبقون فيها لست ساعات كل يوم |
sence bu utanç verici değil mi? | Open Subtitles | الا تظن بأن عليكم أن تخجلو من هذا الأمر ؟ |
sence birbirimizi yeniden görme şansımız falan var mı? | Open Subtitles | هل تظن بأن علينا الخروج سويّةً مجدداً أم ماذا ؟ |
Benim sözüme karşın, sana mı inanacaklarını sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تظن بأن أي أحد سيصدق كلامك على كلامي ؟ |
Hayır, iş arkadaşlarının alaycı ve dar kafalı olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | كلا، تظن بأن الذين تعمل معهم ساخرين ومثيرين للشفقة. |
Cidden adamım! Bu kadınla ilgili belli belirsiz bir aşinalık olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | الآن الا تظن بأن هناك شيئاً مألوفاً بشكل مبهم حول تلك المرأة؟ |
- Kuş gibi ses çıkarmıyorlar. - Tavan arasındaki fareler sanıyor. | Open Subtitles | لا تبدو لي كالطيور تظن بأن هناك فئران في العلية |
Sorun şu ki, sonunda bombanın onu yakaladığını inanıyor. | Open Subtitles | المشكلة هي إنها تظن بأن القنبلة أثرت عليها أخيرا |
Ve bu değişimi senin bölümünün üstlenmesini düşündüren şey nedir? | Open Subtitles | لم تظن بأن فريقك يجب أن يقود هذا؟ |
Neden bu şehrin bu tehlikeyi bilme ve baş etmede bu kadar yavaş olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | لماذا تظن بأن المدينة تتصرف بهذا البطء في الاعتراف والتعامل مع هذه الطوارئ؟ |
sence annen fark eder mi? | Open Subtitles | هل تظن بأن أمك ستذهب إلى الغرفة العلوية؟ |
- sence annesi ölü oğlunun aracıyla dolaştığını biliyor mudur? | Open Subtitles | -هل تظن بأن الأم تعرف.. أن ابنها الميت "يحفتل" بسيارته؟ |
sence bir deve kuşu kamptan buraya kadar gelebilir mi? | Open Subtitles | هل تظن بأن النعام يستطيع أن يأتي طوال الطريق من مزرعة الاختيار الصائب |
Weeks, sence bu şirket Decker'ın peşine adam takacak kapasitesine sahip mi? | Open Subtitles | ويكس, هل تظن بأن هذه الشركة قادرة على أن تجند احدهم لقتل ديكر؟ |
sence oyunları bu kadar uzun mu sürmeli mi? | Open Subtitles | هل تظن بأن هذه الخدعة تستغرق كل هذا الوقت ؟ |
Buffy ipuçlarını birleştiremez mi sanıyorsun? Onun işi bu! | Open Subtitles | ألا تظن بأن بافي ستكون قادرة علي أن تجمِّع ذلك ؟ |
Ne sanıyorsun... duvarında cihat ilgili resimler olacağını mı? | Open Subtitles | ماذا تظن .. بأن يضع صورة جهاد في جداره ؟ |
Sizin dünyanızın zehirli olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | تظن بأن العالم الذي تعيشين فيه سام |
Çocuğun öldürülmüş olduğunu düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل تظن بأن الصبي ميت مسبقاً؟ |
Ridges'ın bu kadar yetenekli olduğunu düşünmüyor muydun? | Open Subtitles | لم تظن بأن ريدجز قادر على كل ذلك ؟ |
O onu şehire doğru götürecek bir süper güç olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | تظن بأن لدينا حلول محتملة لذا ستنقلهم إلى المدينة |
Robert Frazier'ın Terrence Bancroft'u uyuşturucu için öldürdüğüne inanıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تظن بأن روبرت فرايزر قتل تيرانس بانكروفت من أجل ذلك الهيروين؟ نعم. |
Burada bir şişesi olduğunu sana düşündüren ne? | Open Subtitles | مالذي يجعلك تظن بأن لديه قارورة هنا ؟ |
Neden benim dünyamın kötü olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | ما اللذي يجعلك تظن بأن عالمي سيئ جداً ؟ |